Bu kitap, Kur'an'ın Berrak Işığında, inancın özünü yeniden keşfetme davetidir.
Yüzyıllardır süregelen Arap, Yahudi gelenekleri ve mitolojik rivayetlerle perdelenmiş olan gerçek dini, akıl ve sorgulam...
Küresel kuraklık ile birlikte, bugünlerde su kaynaklarında yaşanan azalma, yağmur yağdırma dualarını yeniden gündeme taşıdı. Ağaçları kes, ormanları yak, fidan dikme; doğayı rant ve çıkarlar uğruna tahrip et. Tabiatın dengesini boz, dağları, yaylaları maden sahaları için yerle bir et. Doğayı beton yığınına çevir. Sonra çıkıp, "Neden yağmur yağmıyor, kuraklık var?" diye bağırarak yağmur duasına dur. Ama hangi dua ile yağmur yağdıracaksınız? Yağmuru yağdıracak bir dua mı bıraktınız geriye? Doğayı ve tabiatı nasıl tahrip ettiyseniz, duaları da bozdunuz. Dinlerin içini boşaltıp, kendi çıkar ve menfaatleriniz için hurafeler, rivayetler, geleneksel mitolojik masallarla gerçek dinlerin inanç kodlarıyla oynadınız. Duaların tılsımını bozdunuz. Her gelen peygamberi öldürdünüz, onların dinî öğretisini sakladınız, peygamber adına din uydurdunuz. Putperest tapınak dinçiliğini, yeni gelen dinlerin maskesi altında halka dayattınız. Bütün peygamberleri öldürdünüz, kutsal kitapları yaktınız. "Tevrat, Zebur, İncil değişti" dediniz ve "Kur'an anlaşılmaz bir kitap" diyerek kutsal kitapları devre dışı bırakıp kendi dininizi kendiniz uydurdunuz. İlmihal, rivayet, hadis kitapları yazdınız; mezhep ve tarikat kitapları kaleme aldınız. Peygamberlerin kelamlarını, Esmalarını, tılsımlı vefklerini ve dualarını gizlediniz, sahte kalıplı dualar uydurdunuz. Peki, hangi dua ile yağmuru yağdıracaksınız? Hz. Musa’nın okuduğu dualar nerede? Hz. Süleyman'ın rüzgâra, cinlere, doğaüstü varlıklara hükmettiği duaları, tılsımlı vefkleri, tabloları nerede? Öğrencileri, Hz. İsa Mesih'e, "Öğretmenim, biz cinleri kovamıyor, cin musallatı olan hastalara şifa veremiyoruz," dediğinde, İsa Mesih onlara, "Ancak dua ile cinleri kovabilirsiniz," demişti. Peki bu dualar nerede? "Yüreğinizde iman olacak," demişti. Bugün kimin yüreğinde bir zerre iman kalmış? Diliniz yalan, dolan, iftira, hurafe, rivayet, dedikodu ve fitnecilik dolu. Dili pak olmayanın dilinden çıkan dua kabul olur mu? Hallâc-ı Mansûr'u öldürdünüz, yazdığı kitapları yaktınız. Hurûfî, bâtınî, zâhirî ilmi, havas ve yıldıznâme ilmini yok ettiniz. İsm-i Âzam duası nerede, kim biliyor? Roma İmparatorluğu bütün dinî kitapları, yıldıznâme, tılsımlı dua, vefk, ilm-i havas ve falcılık kitaplarını toplayıp yaktılar. Bugün mekteplerde, camilerde, kiliselerde, Kur'an kurslarında, imam hatip liselerinde, ilahiyat bölümlerinde hangisinde din derslerinde Tevrat, Zebur, İncil ve Kur'an okutuluyor? Hangisinde bu kitaplar anlayarak okutuluyor? Hangi din adamı, dini anlatırken kutsal kitaplardaki ayetlerle konuşuyor? Adamlar akşama kadar size dinî masalları anlatıyor, bu dört kitaptan bir ayet bile okumuyorlar, bu kitapları anlamanızı istemiyorlar. Size Emevî, Abbasî, Arap, Yahudi, Ortodoks tapınak şeriatını ve mitolojik geleneksel efsane inançlarını anlatıyorlar. Mezhep ve tarikat şeyhlerinin kitaplarındaki hurafe, rivayet ve imitasyon hadisleri anlatıyorlar. Sizi mezheplere bölüp kin ve nefret tohumu ekerek, birbirinizi kâfir ilan ederek düşman ediyorlar. Dinî kapitalizm düzeni ile sizi sömürüyorlar. Peygamberi öldürenlerin, kutsal kitapları yakanların, peygamberin evladını ve soyunu kılıçtan geçirenlerin, zulüm ve zalimlik yapanların Allah'tan rahmet göreceğini mi sanıyorsunuz? Peygamberi öldürüp, çocuklarını işkencelerle katledip, kutsal kitapları yakıp, yeni gelen dinlerin maskesi altında kendi uydurduğu tapınak putperest şeriatını yaşatan ülkelerin çöle dönmesi bunun en büyük kanıtıdır. Dinî kutsal değerlerin parayla satıldığı bir yerden, gerçek dini bulamazsınız. Çünkü gerçek dinî öğretileri gizlediler, gerçek duaları sakladılar ve size sonradan uydurulmuş kalıplı duaları para ile sattılar. Yağmuru yağdıracak dua nerede? Tevrat'taki dinî öğreti nerede? Zebur'daki dinî öğreti nerede? İncil'deki dinî öğreti nerede? Kur'an'daki İslam dinî öğretisi nerede? Bütün kutsal kitapları terk ettiniz, peygamberi terk ettiniz. Atalarınızın putperest tapınak ruhban mitolojik geleneksel şeriatını, mezhep maskesi altında yaşayarak, tarikat ve cemaatlere bölünerek birbirinize düşman oldunuz. İnanç, mezhep, tarikat kavgalarıyla dünyamızı cehenneme çevirdiniz. Tabiatı bozdunuz, doğayı bozdunuz, hayvanları bozdunuz, insanları bozdunuz, duaları bozdunuz. Dünyayı bozdunuz. Artık yeter... (12 Aralık 2020)
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.