İnsanlık tarihi boyunca, ilkel dinlerden semavi dinlere kadar, Tanrılara ithafen devasa, gösterişli mabetler ve tapınaklar inşa edilmiştir. Semavi dinlerin doğuşuyla birlikte ise toplu ibadet için camiler, kiliseler ve cemevleri gibi mekanlar kurulmuştur. Günümüz modern çağında dahi, şehirlerden en ücra mezralara kadar her yerde, milyonlarca dolar ve trilyonlarca lira harcanarak yeni ibadet yerleri inşa edilmeye devam edilmektedir. Bu gösterişli mabetlerde Allah'a dualar edilmekte ve ibadetler yapılmaktadır.
Evdeki İbadet Odası: Samimiyet ve Gizlilik
Günümüzdeki evlerde; çocuk odası, misafir odası, yatak odası, banyo, tuvalet ve salon gibi bölümler bulunurken, neden özel bir ibadet odası bulunmamaktadır?
Her evde bir ibadet odası olması nasıl bir fark yaratırdı?
İnsanlar, gündüz geçim derdiyle uğraşıp nafakasını kazandıktan sonra akşam evine gelip, gece ibadet odasına çekilerek riya ve gösterişten uzak bir şekilde Tanrı'ya (Allah'a) ibadet ve dua etse, bu durum manevi açıdan daha makbul olmaz mı? Kutsal metinlerde de belirtildiği gibi, "gece ve gizlice, riyadan ve şovdan uzak yapılan ibadet çok makbuldür," gösteriş amaçlı yapılan ibadetlerin ise geçersiz olduğu ifade edilir.
Kaynakların Önceliği: Üretim mi, Tüketim mi?
Küresel düzeyde işsizlik ve açlık bir ateş çemberi misali insanları kuşatmışken; üretim, fabrika ve yeni iş sahaları açma yönünde ekonomik ve sosyal yatırım eksikliği varken, bir yandan da trilyonluk paralar harcanarak devasa mabetler inşa edilmeye devam ediliyor. Bu gösterişli mabetlerde, işsizliğe ve yoksulluğa çare bulma ümidiyle dualarla Allah'tan yardım isteniyor.
Oysaki bu mabetlere harcanan trilyonluk paralarla;
Fabrikalar ve iş merkezleri açılsa,
Üretim yapılsa,
Bilim ve teknolojiye yatırım yapılsa,
İşsizlere istihdam sağlanabilse,
dünyadaki yoksulluk, işsizlik ve açlık sorunu büyük ölçüde ortadan kalkar ve insanlar daha onurlu, güzel bir yaşama kavuşur.
Din, Şirk ve Gerçek İbadet Anlayışı
İnsanların kendi elleriyle Tanrılarına ev yapması sizce şirk değil midir? Yeryüzünün her yeri Allah için bir ibadet mekanı değil midir?
Kutsal kitaplar;
"İbadetinizi evinizden yapın,"
"Gösterişten ve riyadan uzak durun,"
"Yoksula, yetime ve garibana yardım edin,"
"Aklınızı kullanın,"
"Gece gizlice ibadet ve dua yapın," demiyor mu?
İnsanları mabetlerde toplayıp, ibadet adı altında para toplamak, din sömürüsü ve ticaret yapmak, kutsal kitaplar dışındaki hurafe ve rivayetlerle insanları yoksullaştırıp kendi inançlarına mahkûm etmek din midir? Bu anlayışta bir sevap ya da ilahi bir ışık olabilir mi?
İnsanların, gündüz geçim derdiyle uğraşıp, akşam evinde, ibadet odasına çekilerek, gönlünden ve kalbinden, riyadan ve gösterişten uzak bir şekilde Allah'a dua ve ibadet ederek en makbul sevabı kazanacağı bilinmelidir.
Dinimizin özünü kutsal kitaplardan öğrenmeniz ve riyakâr, gösterişli ibadetlerden uzak durmanız dileğiyle...
Her evde bir ibadet odası olması ümidiyle esenlikler dilerim.
(Hüseyin TURHAL, 17 Şubat 2019)