Bu kitap, Kur'an'ın Berrak Işığında, inancın özünü yeniden keşfetme davetidir.
Yüzyıllardır süregelen Arap, Yahudi gelenekleri ve mitolojik rivayetlerle perdelenmiş olan gerçek dini, akıl ve sorgulam...
Masumiyetin Başlangıcı Dokuz ayın sonunda annesinin karnından dünyaya gelen her bebek, yeni bir hayata ağlayarak "Merhaba" der. Yeni doğan bebek, içi boş ve tertemiz bir defter gibidir. Onun henüz ne bir dini, ne bir dili, ne de bir ırkı vardır. O sadece bir bebektir. Aile ve Çevrenin Şekillendirdiği Dünya Bebeklik evresinden başlayarak çocukluk ve yetişkinliğe uzanan süreçte, çocuk; öncelikle anne ve babanın kültürüyle şekillenir, ardından çevresel etkiyle son formunu alır. Çocuk, ana dilini ailesinden öğrenir. Ailesinin inancı ne ise, o inançla büyütülür. Çocuklar dinlerini, dillerini kendileri seçmezler. Tıpkı atalarının yaptığı gibi, kuşaktan kuşağa aktarılan gelenekçi bir kültür düzeni içinde, küçük yaştan itibaren ebeveynlerinin dayatmalarıyla aşılanırlar. Bu durum, çocuğun nerede doğduğuna bağlıdır: Avrupa'da doğsaydı Hristiyan, bir İslam ülkesinde doğsaydı Müslüman, Hindistan'da doğsaydı ineklere tapan bir kültürle, putperest bir kavimde doğsaydı puta tapan bir anlayışla yetişecekti. Aşılanan Değerler ve Sonuçları Çocuklar, kendilerini tanıyıp özgürleşene kadar çevrelerinin ve ebeveynlerinin kültürel etkisine maruz kalırlar. Ebeveynler, kendi inançlarını, geleneklerini, örf ve adetlerini, dil, din, mezhep ve ırk kavramlarını, ahlaki kurallarını çocuğun zihnine aşılarlar. Bu değerler temelinde çocuğun vicdan kavramı şekillenir. Ona sevgi ve hoşgörü ilkelerinin yanı sıra, maalesef nefret, kin, ırkçılık, zalimlik ve öfke gibi duygular da kazandırılır. Çocukların masum dünyasında din, dil, ırk ayrımı, kin ve nefret yoktur. Onlar su gibi aziz, temiz ve duru bir sayfadır. O sayfayı dolduran ve çocuğu yetiştiren ilk kişi annesi ve babasıdır; ardından toplumsal kültürün dayatması gelir. Evrensel Kardeşlikten Yıkıma Aslında bütün dünya çocukları kardeştir. Ancak sonradan dayatılan farklı dinler, ırklar, mezhepler ve geleneksel örf ve adetler, bu kardeşliği bozar. Çocuklar, bu düşmanlık ve kindarlık aşılayan kültürel yapı içinde tabiatları bozulmuş, adeta bir canavar gibi büyütülürler. Sonuç: Kan, savaş, zulüm, ölüm ve gözyaşı... Çocuklar dünyaya ağlayarak doğar, çoğu zaman dünyadan da ağlatılarak göçer gider. Çağrı: Daha Güzel Bir Gelecek İçin Daha güzel bir gelecek inşa etmek için çocuklarımızı; Evrensel kültürel çerçevede, ilimle, bilimle, teknolojiyle, sanatla, edebiyatla ve edepli yetiştirelim. (13 Ocak 2019)
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.