Bu kitap, Kur'an'ın Berrak Işığında, inancın özünü yeniden keşfetme davetidir.
Yüzyıllardır süregelen Arap, Yahudi gelenekleri ve mitolojik rivayetlerle perdelenmiş olan gerçek dini, akıl ve sorgulam...
Bu yazımızda, güncel tartışma konularından biri olan ana dilde ibadet meselesini ele alacağız. Son günlerde yeniden alevlenen "Türkçe ibadet olur mu, olmaz mı?" tartışmaları gündemi meşgul ediyor. Tüm dünya kendi ana diliyle ibadet ederken, Türk halkının öz Türkçe ile ibadet etmesine neden karşı çıkılıyor? Peygamberlerin Dili ve Anlaşılabilirlik Tarihe baktığımızda, tüm peygamberlerin kendi ana dilleriyle ibadet ettiklerini görürüz. Hz. Musa, Hz. Davut, Hz. Süleyman, Hz. İsa ve Hz. Muhammed dahil olmak üzere bütün peygamberler, kendi ana dilleriyle ibadet etmiş ve dinî öğretileri, halklarının anlayabileceği bir dil ile aktarmışlardır. Bu bağlamda, şu basit soruyu sormak gerekir: Arap toplumuna dinî öğretileri İngilizce anlatsanız, Araplar bir şey anlar mı? Arapça bilmeyen Türklere Arapça dinî öğretiler aktarılsa, anlarlar mı? Araplara Farsça dinî metinler okunsaydı, kavrarlar mıydı? Elbette anlamazlar. Allah, insanların bilmediği bir dil ile dinî öğüt kitabı gönderir mi? Allah, Kur'an'ı Arap toplumu anlasın diye onların ana diliyle göndermiştir. Aynı şekilde, Hz. İbrahim'in halkına da, onların dili olan İbranice ile vahiy gönderilmiştir. Evrensel Din ve Dil Günümüzde Tevrat, Zebur ve İncil dünyanın her diline çevrilmiştir. Hristiyanlar kendi ana dilleriyle ibadet edip dua okuyorlar. Araplar kendi ana dilleriyle ibadet edip dua okuyorlar. O halde, Türkler neden kendi ana dilleri olan Türkçe ile ibadet edip dua okumasın? Şu an piyasada Arapça, Farsça, İngilizce, Almanca, Rusça dillerinde Kur'an mealleri bulunuyor. Avrupa, Kur'an'ı kendi ana dillerine çevirip anlayarak okuyor ve Kur'an'ın iç yüzünü biliyorlar. Her dile çevrilmiş Kur'an varken, neden "Türkçe Kur'an" dendiğinde bazı kesimler büyük tepki gösteriyor, kıyamet koparıyorlar? Türklerin Kur'an'ı anlayarak okumasını neden istemiyorlar? Yoksa Kur'an'da, Türklerin bilmediği veya Türk Müslümanlardan saklanan, onlara dayatılmak istenen İslam inancından farklı bir gerçek mi var? Gizlenen Gerçekler ve Arap Kültürünün Dayatılması Evet, iddia edildiğine göre, Müslüman Türklerden gizlenen, Kur'an'daki gerçek bir İslam inancı bulunmaktadır. Türklere dayatılan din, Kur'an'da olmayan, Kur'an dışı Arap Emevi ve Abbasi kültürünün İslam maskesi altında sunulmuş, Kur'an'sız, uydurma bir dinidir. Eğer Türk Müslümanlar, Kur'an'ı Türkçe olarak anlayarak okurlarsa, gerçek İslam'ı Kur'an'da öğrenmiş olacaklar. O zaman, bugün sokakta yaşanılan dinin Kur'an'daki İslam olmadığını fark edecekler. Türklerin gerçek İslam'ı öğrenmesini engelleme çabası, Arapça ibadet ısrarının temel nedenidir. 1400 yıldır Müslüman dünyasına, Kur'an'daki İslam dini tam olarak anlatılmamıştır. Hz. Muhammed'in, Ehli-Beyt'in, On İki İmam'ın ve Kur'an öğretisinin esasları değil; Emevi hanedanının Kur'an'ı devre dışı bırakıp yerine Kur'an dışı hurafeler, rivayetler, geleneksel mitolojik ve taklit hadisler yerleştirmesi anlatılmıştır. Bu yolla Müslümanlar mezheplere, tarikatlara, dinsel partilere bölünmüş, Arap-Yahudi Ortodoks tapınak şeriatı kültürü ile saltanat bir hayat sürdürülerek Kur'an yerine ilmihal kitapları ve hurafelerle dolu dinî hikâyelerle perişan edilmişlerdir. Müslümanlar mezheplere ve tarikatlara bölünerek kardeş kardeşe düşman edilmiş, putperest tapınak dinçiliği geliştirilerek, topluma Kur'an dışı bir din satılmıştır. İnanışlar ve haram-helal uydurmaları dayatılarak Müslüman toplumunun sanattan, bilimden ve teknolojiden geri kalması sağlanmıştır. Türkçe İbadetin Önemi Şimdi Kur'an'ı anlayarak okursanız şunu göreceksiniz: 1400 yıldır size anlatılan inanç, Kur'an'da yoktur. Size dayatılan mezhep ve tarikat inançları Kur'an'da yoktur. Size anlatılan taklit hadislerin Kur'an'ın ayetleriyle çeliştiğini göreceksiniz. Size anlatılan mezhepsel inancın ve dayatılan şeriatın Kur'an'da olmadığını, aksine Tevrat ve Yahudi Ortodoks tapınak şeriatı olduğunu fark edeceksiniz. İşte tüm bunları görmemeniz için size Türkçe ibadete karşı çıkıyorlar. Gerçek Kur'an'daki İslam'ı öğrenmenizi istemiyorlar. Çünkü Ortodoks putperest tapınak dinçiliği ve kapitalist düzen ile inançlar üzerinden sizi sömürmektedirler. Dil ve Yaratıcı Bu dünyayı yaratanın, Farsçada "Allah", Türkçede "Tanrı", Kürtçede "Xweda" (okunuşu: Huda/Ğade) gibi binbir ismi olan ve Kur'an'da 99 güzel ismi olan yüce varlık, sadece Arapların Allah'ı değildir. O, tüm dünyanın, evrenin, tüm ulusların, insanların, hayvanların, bitkilerin, cinlerin Allah'ıdır. Tanrı herkesin Tanrısıdır. Arapça, Farsça, İbranice, Türkçe, Kürtçe, İngilizce, Rusça, bütün diller kendisine has ve güzeldir. Bütün diller kutsaldır ve birinin diğerine üstünlüğü yoktur. Ancak Arap milliyetçiliği, Türkleri ve Kürtleri Araplaştırmak için, "İbadet sadece Arapça olur" politikasını dinî siyasete sokarak camilere taşımıştır. Allah bütün dilleri bilir. "Ana dilde ibadet olmaz" diyenlere soruyorum: Hz. Muhammed ana diliyle Kur'an'ı anlatmadı mı? Halkın anlayacağı dille anlatmadı mı? Türkçe ibadet ve dua olmaz diyenler, Allah'ın Türkçe bilmediğini mi iddia ediyorlar? (24 Aralık 2020 )
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.