Baran, bağlamasını kucağına aldı. Tellerine dokunduğu anda ses, dağların yankısı gibi yükseldi. Sanki notalar, onun kalbinde gizlenen geçmişi anlatıyordu.
DersimliKiz, sessizce dinliyordu. O ses, hem tanıdık hem yabancıydı; sanki daha önce hiç duymadığı ama hep beklediği bir ezgiydi.
Bir süre sonra Baran çalmayı bıraktı. Derin bir nefes aldı, gözlerini yere indirdi. — Ben aslında burada doğmadım, dedi. — Ama köklerim bu topraklarda. Ailem yıllar önce göç etmiş. Ben şehirlerde büyüdüm; gürültü, kalabalık, yabancı duvarlar arasında… Ama içimde hep Munzur’un sesini duydum.
DersimliKiz merakla sordu: — Peki seni buraya getiren nedir?
Baran’ın yüzünde gölgelere benzeyen bir ifade belirdi. — Bir kayıp… dedi kısık sesle. — Hayatımda sevdiğim birini yitirdim. Onu unutmak için değil, aslında hatırlamak için geldim buraya. Çünkü dedem hep derdi ki: “Birini gerçekten anlamak istiyorsan, köklerine dön. Çünkü kalbinin dili, toprağının dilidir.”
DersimliKiz’in gözleri doldu. Çünkü o da aynı acıyı taşıyordu; kayıpların, yarım kalmışlıkların acısını…
İlk defa konuşmadılar. Sadece Munzur’un şırıltısı aralarında sessiz bir anlaşma gibi aktı. İki yabancı, aynı yarayı taşıyan iki kalp, ilk defa birbirine dokunmadan yakınlaşmıştı.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.