Hayatınızın rotasını değiştiren, planlarınızın tam tersi yöne doğru sürükleyen anlar yaşadınız mı hiç? Benim için bu roman, böyle bir anın, bir tesadüfün hikayesini yazma arzumdan doğdu.
"Denizde Aşk...
"Bazı savaşlar, sessizlikte kazanılır. Gözlerin gücü, sesin gücünden daha etkili bir silahtır." Koy, Alara’nın keskin sesiyle gerilmişti. Güvenlik botunun güçlü feneri, Hüseyin ve Elif’in üzerine sabitlenmişti; bu, Hüseyin'in kariyeri için utanç verici bir andı. Hüseyin’in yüzü bembeyazdı. İşten atılma korkusu, bütün romantizmi bir anda silip süpürmüştü. Ayağa kalktı, yumruğunu sıktı. "Alara, hemen tekneyi getiriyorum. Bu bir yanlış anlaşılma." "Yanlış anlaşılma mı?" Alara, botun kenarından alaycı bir şekilde gülümsedi. "Özel hayatınızda otelin demirbaşını kullanmanız, tam olarak 'izinsiz kullanımdır', Hüseyin. Yönetime bununla ilgili bir rapor yazmak zorunda kalacağım." Alara, jetski olayından sonra sicilinin ne kadar hassas olduğunu biliyordu. Amacı, Hüseyin'i istifaya zorlamak ve Elif'i kaçırmaktı. Tam Hüseyin, tekneye binmek üzereyken, Elif hızlıca yanına yaklaştı. Hüseyin'e fısıldadı: "Sakin ol. Sakın kendini savunmaya kalkma. Benimle gel." Sonra, Elif, Hüseyin'i şaşırtarak, tekneden yavaşça kumsala indi. Gözlerini Alara’nın feneriyle kamaşmış olmasına rağmen, kararlılığını korudu ve güvenliğe doğru yürüdü. "Alara Hanım," dedi Elif, sesi sakin ama otoriterdi. Bir mimar olarak, profesyonel toplantılarda sesini nasıl kullanacağını çok iyi biliyordu. "Size bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek zorundayım." Alara şaşırdı. Hüseyin'in savunmasını bekliyordu, bu kadının müdahalesini değil. "Sizin bu konuya karışmanıza gerek yok, Elif Hanım. Bu otelin iç işidir." "Hayır, karışmak zorundayım," dedi Elif. "Çünkü tekneyi Hüseyin'den ben rica ettim." Alara’nın yüzündeki alaycı ifade dondu. "Ne demek istiyorsunuz?" "Ben bir mimarım ve eşimle birlikte, otelin genişletme projesiyle ilgileniyoruz," diye başladı Elif, hiç kimsenin bilmediği bir yalanı soğukkanlılıkla örerek. Hüseyin, arkasından Elif'in ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışarak dehşetle ona bakıyordu. "Bugün otelin müdürüyle görüştük," diye devam etti Elif. "Bu koya, yeni bir plaj kulübü ve iskele yapılmasını önerdik. Ben de Hüseyin'den, otelin en deneyimli denizcisi olarak, coğrafi inceleme yapmasını ve koya kolaylıkla yanaşıp yanaşılamayacağını kontrol etmesini rica ettim. Bu, tamamen otelin genişletme projesi için yapılan bir keşifti." Elif, durdu. Alara ve güvenlik görevlileri şaşkınlık içinde birbirlerine bakıyorlardı. "Eğer bu tekne gezisi bir 'izin dışı kullanım' ise, o zaman otelin genişletme projesi için yapılan keşif gezilerine de engel oluyorsunuz demektir, Alara Hanım. Eminim otel yönetimi, mimari projemizin engellenmesinden hoşlanmayacaktır." Alara'nın çenesi kasıldı. Elif'in bu kadar zeki ve soğukkanlı olmasını beklememişti. Bir anda, elindeki kozun zayıfladığını hissetti. Elif, Hüseyin'i kişisel bir ilişki değil, profesyonel bir iş ortağı olarak konumlandırmıştı. "B-bu... bu doğru değil," diye kekeledi Alara. "Otelde böyle bir projenin olduğunu duymadım." "Elbette duymadınız," dedi Elif, omuz silkerek. "Henüz çok gizli. Ama isterseniz, yarın sabah size İstanbul’daki ofisimin kartını verebilirim. Proje detaylarını orada görüşebilirsiniz. Tabii, otel yönetimine bu 'gizli görev' hakkındaki raporunuzu iletmeden önce." Elif'in tehdidi ince ama etkiliydi. Alara, elinde somut bir kanıt olmadan, otelin en önemli çalışanlarından birini (Hüseyin'i) ve potansiyel yatırımcılarını (Elif'i) zora sokma riskini göze alamazdı. Alara, öfkeyle yüzünü buruşturdu. "Tamam. Bu seferlik görmezden geliyorum. Ama Hüseyin, tekneyi derhal geri getir ve bir daha mesai dışında bu tür bir 'keşfe' çıkma!" Güvenlik botu, Alara'nın sinirli komutuyla yönünü değiştirdi ve hızla uzaklaştı. Koy yeniden sessizliğe büründüğünde, Hüseyin inanamayarak Elif'e yaklaştı. Gözlerinde minnettarlık, hayranlık ve derin bir şaşkınlık vardı. "Elif... ne yaptın sen? O yalanı nereden uydurdun? 'Eşim' mi? 'Genişletme projesi' mi?" Elif gülümsedi. "Bazen gerçeği korumak için, daha büyük bir yalan söylemek gerekir. Artık o seni bir flört olarak değil, otelin önemli bir ortağı olarak görecek. Geçmişteki hatan, bu 'proje'nin yanında küçücük kalır." Hüseyin, gözleri parlayarak Elif'in ellerini tuttu. "Sen... sen bir mimardan çok bir kahramansın. Hayatımı kurtardın." "Henüz değil, Kaptan," dedi Elif. "Şimdi, o harika sandviçleri yiyelim ve bana 'eşin' olarak bu projeyi nasıl detaylandıracağımızı anlatalım." İkisi de derin bir nefes aldı. Tehlike geçmişti, ama Elif'in söylediği büyük yalan, artık aralarındaki ilişkinin bir parçasıydı. Ve Alara, bu yalanın bir gün ortaya çıkması için pusuda bekleyecekti.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.