Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Adıyaman Diyarında Kayıp Hikayeler Hüseyin TURHAL
Adıyaman'da Kayıp Hikâyelere Yolculuk Adıyaman'ın kadim topraklarında, taşın ve zamanın derinliklerinde saklı kalmış, kaybolmaya yüz tutmuş gerçek hayat hikâyelerinin izini sürüyor. Bu eser, Nemrut'u...
21. Bölüm

Cendere Köprüsü: Dört Sütunlu Hüzün I. İmparatorluğun Kudreti

10 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Adıyaman Diyarında Kayıp Hikayeler 20

Cendere Köprüsü: Dört Sütunlu Hüzün
I. İmparatorluğun Kudreti

M.S. 2. yüzyılın sonları... Roma İmparatorluğu, gücünün doruklarında, sınırlarını Fırat'a kadar dayamış durumdaydı. Bu topraklarda (Kommagene), Roma otoritesini pekiştirmek amacıyla, Cendere Çayı üzerine çağları aşacak bir mühendislik harikası inşa edildi: Cendere Köprüsü.
Köprünün inşası, İmparator Septimius Severus (M.S. 193-211) dönemine denk geliyordu. Severus, karısı İmparatoriçe Julia Domna'ya ve geleceğin mirasçıları olan iki oğulları Caracalla ile Geta'ya olan bağlılığını sonsuz kılmak istedi.
Köprü tamamlandığında, İmparatorluğun gücünü ve ailenin birliğini simgeleyen dört anıt sütun dikilmesi emredildi. Nehrin her iki yakasında, köprünün girişini süsleyen bu yüksek sütunlar, ailenin dört ferdini temsil ediyordu:
Birinci Sütun: İmparator Severus (Baba)
İkinci Sütun: İmparatoriçe Julia Domna (Anne)
Üçüncü Sütun: Caracalla (Büyük Oğul)
Dördüncü Sütun: Geta (Küçük Oğul)
Köprü, sadece iki yakayı birleştiren bir geçit değil; aynı zamanda Roma'nın ebedi birliğini ve Severus Hanedanı'nın gücünü ilan eden bir abideydi. Her taşında, imparatorluk ailesinin ihtişamı ve mutluluğu yattığı sanılırdı.
II. Tahtın Gölgeleri
Ancak Roma Sarayı, dışarıdan göründüğü gibi parlak değildi. İmparator Severus yaşlandıkça, iki oğlu Caracalla ve Geta arasındaki rekabet, kıskançlık ve nefrete dönüştü.
Caracalla, hırslı, acımasız ve tek başına hükmetmeye kararlıydı. Geta ise, daha popüler, daha sevilen ve annesinin gözdesiydi. İki kardeş, babalarının sağlığında bile birbirlerine karşı suikast planları yapıyor, saray koridorlarında sürekli gerilim yaratıyorlardı. Severus, bu nefreti bitirmek için defalarca araya girdi ama başarılı olamadı.
Nihayet, M.S. 211 yılında, İmparator Severus vefat etti. Taht, vasiyeti üzerine iki kardeşe kaldı. Roma, aynı anda iki imparator tarafından yönetilecekti. Ancak bu durum, yalnızca birkaç ay sürdü.
III. Kardeş Katli
Aralarındaki nefret o kadar büyüdü ki, başkent Roma'da bir iç savaşın çıkması an meselesiydi. Caracalla, bu durumu kökten çözmeye karar verdi.
Bir kış akşamı, Caracalla anneleri Julia Domna'yı aracı yaparak Geta'ya barış görüşmesi teklif etti. Geta, annesinin kollarında güvende olacağını düşünerek bu tuzağa düştü. Görüşme sırasında, Caracalla'nın emrindeki askerler aniden odaya daldılar ve Geta'yı, annesi Julia Domna'nın çığlıkları ve gözyaşları arasında hunharca katlettiler.
Caracalla artık tek imparatordu.
IV. Anıtın İhaneti
Yeni imparator Caracalla, kardeşini öldürmekle kalmadı; onun anısını da tarihten silmeye yemin etti. Roma'nın her yerinde, Geta'ya ait heykeller, kitabeler ve anıtlar yıktırıldı. Bu kanun, tarihe "Damnatio Memoriae" (Hafızayı Lanetleme) olarak geçti.
Bu acımasız emir, Roma'dan binlerce kilometre uzaktaki Kommagene topraklarına, Cendere Çayı üzerindeki o zarif köprüye kadar ulaştı. Caracalla'nın fermanı açıktı:
"Geta'nın adı anılmayacak! O'na ait her işaret, her heykel, her anıt yeryüzünden silinecek!"
İmparatorun emriyle, Cendere Köprüsü'ne varan Romalı muhafızlar, Geta'yı temsil eden sütunu hedef aldılar. O sütun ki, bir zamanlar kardeşler arasındaki birliği ve babalarının gururunu simgeliyordu, şimdi nefretin ve ihanetin kurbanı oluyordu. Muazzam bir çabayla, Geta'nın anıt sütunu sarsılarak yerinden söküldü ve Cendere Çayı'nın soğuk sularına bırakıldı.
V. Kalıcı Hüzün
O günden sonra, Cendere Köprüsü'nün mimari simetrisi sonsuza dek bozuldu. Bir yanda İmparator ve İmparatoriçe'nin iki sütunu dururken; diğer yanda, sadece Caracalla'nın tek bir sütunu kaldı. Geta'nın anıtı sonsuza dek kayboldu.
Bugün bu köprüye bakan herkes, dört asil sütun görmeyi beklerken, bir boşlukla karşılaşır. Bu boşluk, sadece bir mimari eksiklik değil; Roma'nın en güçlü hanedanlarından birinin içindeki kardeş nefretinin, ihanetin ve iktidar hırsının binlerce yıllık sessiz kanıtıdır. Köprü, hala zamana meydan okusa da, üzerindeki hüzünlü iz, Caracalla'nın zulmünü ve Geta'nın trajedisini fısıldar.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL