Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Adıyaman Diyarında Kayıp Hikayeler Hüseyin TURHAL
Adıyaman'da Kayıp Hikâyelere Yolculuk Adıyaman'ın kadim topraklarında, taşın ve zamanın derinliklerinde saklı kalmış, kaybolmaya yüz tutmuş gerçek hayat hikâyelerinin izini sürüyor. Bu eser, Nemrut'u...
23. Bölüm

Adıyaman Çiğköftesinin Efsanevi Hikayesi

10 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Adıyaman Diyarında Kayıp Hikayeler 22

Adıyaman Çiğköftesinin Efsanevi Hikayesi

Çiğköfte, kadim Mezopotamya topraklarında, Hz. İbrahim'in ateşe atıldığı o büyük imtihan günlerine kadar uzanan bir açlık ve yokluk mucizesinin ürünüdür.
I. Odunların Toplanması ve Ateş Yasağı
Zalim Kral Nemrut, kendini tanrı ilan edenlere karşı çıkan Hz. İbrahim'i cezalandırmak için tarihte görülmemiş büyüklükte bir ateş yakılmasını emreder. Nemrut’un emri kesindir: Hüküm sürdüğü topraklarda (Urfa, Adıyaman ve çevresi dahil) tek bir dal parçası bile kalmayacak, tüm odun ve yakacaklar toplanıp Urfa’daki büyük meydana yığılacaktır.
Bu emir üzerine, bölgedeki her ocak söner. Yemek pişirmek, ekmek yapmak yasaklanır. İnsanlar günlerce sadece kuru yiyeceklerle idare etmek zorundadır.
II. Avcı Eşi ve Çaresizliği
Adıyaman civarındaki bir köyde yaşayan bir avcı ailesi de bu yasağın pençesindedir. Avcının hamile eşi, çocuklarını ve kocasını doyurmak zorundadır, ancak evde bir tutam ateş bile yakacak odun yoktur.
Kadın, çaresizlik içinde evdeki malzemelere bakar. Kilerinde sadece şunlar kalmıştır:
Yeni avlanmış bir ceylanın kemiksiz, sinirsiz ve yağsız eti.
Bir miktar ince çekilmiş bulgur.
Bölgenin meşhur baharatları (acı isot, salça, soğan).
Pişirme imkânı tamamen yoktu, ama karınlar açtı.
III. Yoğurma Gücüyle Pişen Et
Avcı eşi, kocasını ve çocuklarını kurtaracak bir çare bulur. Eti o kadar ince döver ki, adeta macun kıvamına gelir. Ardından bulguru, baharatları, soğan ve salçayı katar.
Bir tahta leğen (tepsi) üzerinde, ellerinin bütün gücünü kullanarak bu karışımı yoğurmaya başlar. Saatlerce, dinlenmeden yoğurur. Yoğurma işlemi o kadar güçlü ve uzun sürer ki;
Sürtünmenin etkisiyle bulgur şişer ve yumuşar.
Elin ısısı, baharatların ve soğan suyunun asidi ile birleşerek etin rengini ve dokusunu değiştirir, yani eti "pişirir" (denatüre eder).
Sonunda, ateş kullanmadan pişirilmiş, baharatın rengini almış, lezzetli ve doyurucu bir yiyecek ortaya çıkar. Bu yemeğe, çiğ etin köfte haline getirilmesi nedeniyle "çiğköfte" adı verilir.
IV. Bir Hayatta Kalma Mirası
Avcı ailesi, bu yiyecek sayesinde Nemrut’un ateş yasağını delerek hayatta kalır. Hikâye kulaktan kulağa yayılır ve Adıyaman çevresindeki insanlar, zor zamanlarda hayatta kalmak için bu pratik ve lezzetli yemeği yapmayı öğrenirler.
Bugün, Türkiye’nin birçok yerinde yenen çiğköftenin eti bırakılarak yapılan vejetaryen versiyonları yaygınlaşsa da, Adıyaman çiğköftesi hâlâ bu efsaneye sadık kalarak, etli, lezzetli ve bol acılı haliyle yörenin en otantik ve en bilinen lezzet mirasıdır. Bu lezzet, yoklukta bile lezzeti ve bereketi yaratan insan azminin bir sembolü olarak kalmıştır.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL