mesela ben küçük çocukken bir otobüsle seyahat ederken otobüs virajı aldığında sağ tarafa tartıyorsa ben de otobüsü sol tarafa doğru zorlardım sanki dengede tutuyormuşum gibi.sonrada otobüs devrilmediğinde de kendimle gurur duyardım...=)))))
ben şimdi burda bizler neler anlatırsak anlatalım..bizim şimdiki gençliğimize o kadar uzak ve ilginç gelecek ki.. ben şimdi ki çocukların ilginç olabilcek birşey yaşadığını hiç sanmıyorum.. küçükken oynadığımız oyunlar..mahalle de ne kadar çocuk varsa toplanıp ortak yaptığımız onca şeyi hatırlıyorum.. ama en çokta kuzenimi anneannemin dut ağacında bileziğinden dala asıldığında karşısına geçip uzun süre güldüğümü hiç unutmuyırum.. demek ozamanlarda da acıma duygum yokmuş;)
Yerde bozuk para bulduğumda yerden kaldırıp bir ekmek parçası gibi en yakın avlu duvarının üzerine koyardım. Düşüren kişi tekrar döndüğünde onu hemen bulsun diye
Kücükken,her disim ciktiginda yastigimin altina koyardim.Annem öyle demisti.Sabah baktigimda ufak hediyeler bulurdum.Belli bir yasa kadar annemin anlattigi peri getiriyor sandim.Meger annem koyuyormus o hediyeleri.Disimi cekerken aglamayim diye.Valla hevesle beklerdim disimin cikmasini.Yillar sonra konusuyoruz da gülüyoruz o günlere.Cocukluk iste.
babamın pazardan yenialdığı yürürrken şipidik şipidik yapan kırmızı terliklerimi mahalleden geçen ,eşeği ile keçi boynuzu,kırık leblebi satan satıcıyla değiş tokuş yapıp, sonra ağustos sıcağında asfaltta yalın ayak yürüyüp, keçi boynuzlarını yemiştim,üstüne de anemden temiz bir dayak tabi