ÜYELİK GİRİŞİ ÜYE OL
Anasayfa Şiirler Forum Etkinlikler Kitap Nedir? Bicümle Tv Müzik Atölye Arama Blog İletişim Yazılar
Giriş Yap Üye Ol
Kapitalistler öylesine para delisidirler ki, bize bir gün onları asacağımız urganı bile satarlar. (Mao) Paylaş
ANASAYFA
ETKİNLİKLER
NEDİR?
TİVİ
BLOG
BİCÜMLE
ATÖLYE
ARAMA

Bozkırın Tezenesi Neşet Ertaş hayatını kaybetti

Sanatçı Neşet Ertaş tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.

25.9.2012

Bozkırın Tezenesi Neşet Ertaş hayatını kaybetti

İzmir’de önceki hafta hastaneye kaldırılan Türk halk müziği bestecisi, söz yazarı ve yorumcusu Neşet Ertaş, bu sabah hayatını kaybetti.
74 yaşındaki Neşet Ertaş, 16 gündür tedavi görüyordu.
Dün hastaneden yapılan açıklamada Neşet Ertaş’ın, ’’primer hastalığı nedeniyle durumunun biraz daha ağırlaşması yüzünden yoğun bakım servisine kaldırıldığı’’ bildirilmişti.

NEŞET ERTAŞ KİMDİR?
Neşet Ertaş, (d. 1938 Çiçekdağı, Kırşehir) Türk ozanI. Abdal müzisyen olarak da tarif edilir. Bozkırın Tezenesi olarak da bilinir. Kırşehir Abdal’larındandır.

Çocukluğu
Babası saz ustası Muharrem Ertaş, annesi Döne hanımdır. Annesinin ölümünden babası ve kardeşleriyle birlikte sonra köyüne yerleşmişlerdir ve çocukluğu bu köyde geçmiştir. Ertaş, ilkokula gittiği yıllarda önce keman, sonra da bağlama çalmayı öğrendi. Babası Muharrem Ertaş ile birlikte yörenin düğünlerinde sazı ile çalıp sesi ile türküler söylemeye başladı. Ertaş, etkilendiği tek kişinin babası Muharrem Ertaş olduğunu söyler. Kendi ifadesi ile bunu şu şekilde ifade eder; "Babamla ben aynı ruhun insanlarıyız.".

Sanat çalışmaları
Neşet Ertaş, 1950’li yılların sonunda İstanbul’a gelerek ilk plağını "Neden Garip Garip Ötersin Bülbül" adı ile babası Muharrem Ertaş’a ait bir türküyle çıkardı. Halk tarafından çok beğenilen bu plağı ardından diğer plak, kaset ve halk konserleri takip eder. Daha sonra Neşet Ertaş Ankara’ya yerleşir. Burada yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle kardeşinin daveti üzerine Almanya’ya gider. Çocuklarının eğitimi ve sanatsal çalışmalarından dolayı uzun bir süre Almanya’da kalan sanatçı, 2000 yılında İstanbul’da verdiği konserle sahne hayatına geri dönmüştür.
Demirel zamanında kendisine sunulan ’devlet sanatçılığı’ ünvanını; "O dönem Süleyman Demirel cumhurbaşkanıydı. Devlet sanatçılığı bana teklif edildi. Ben, ’hepimiz bu devletin sanatçısıyız, ayrıca bir devlet sanatçısı sıfatı bana ayrımcılık geliyor’ diyerek teklifi kabul etmedim. Ben halkın sanatçısı olarak kalırsam benim için en büyük mutluluk bu. Şimdiye kadar devletten bir kuruş almadım, bir tek TBMM tarafından üstün hizmet ödülünü kabul ettim. Onu da bu kültüre hizmet eden ecdatlarımız adına aldım." diyerek geri çevirmiştir. Fakat halk büyük destek vermiş ve Neşet Ertaş adeta yaşayan bir efsane olmuştur. Unesco tarafından yaşayan insan hazinesi kabul edilen Ertaş, 25 Nisan 2011 tarihinde İTÜ Devlet konservatuarı tarafından fahri doktora ödülüne layık görülmüştür.

Albümleri
1988 - Gönül Ne Gezersin Seyran Yerinde
1988 - Kendim Ettim Kendim Buldum
1988 - Kibar Kız
1989 - Hapishanelere Güneş Doğmuyor
1989 - Sazlı Sözlü Oyun Havaları
1990 - Gel Gayri Gel
1992 - Türküler Yolcu
1992 - Gitme Leylam
1993 - Kova Kova İndirdiler Yazıya
1995 - Seçmeler 2
1995 - Seçmeler 3
1995 - Seher Vakti
1995 - Altın Ezgiler 3
1996 - Polis Lojmanları
1997 - Benim Yurdum
1998 - Gönül Yarası
1999 - Zülüf Dökülmüş Yüze
1999 - Gönül Dağı
1999 - Muhur Gözlüm
1999 - Zahidem
1999 - Neredesin Sen
1999 - Gönül Dağı

Ertaş’ın vasiyeti yerine getirilecek
İzmir’de tedavi gördüğü hastanede vefat eden Türk Halk Müziği sanatçısı ve söz yazarı Neşet Ertaş, memleketi Kırşehir’de toprağa verilecek.
Ertaş’ın menajeri Gülsüm Sarıkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ertaş’ı kaybetmenin üzüntüsünü yaşadıklarını belirtti.
Sarıkaya, Neşet Ertaş’ın halk ozanı olan babası Muharrem Ertaş’ın Kırşehir’deki mezarının yanına defnedilmek istediğini dile getirerek, ’’Ertaş, babasının yanına defnedilmek istediğini söylemişti. Cenaze Kırşehir’de toprağa verilecek’’ dedi.
Bu arada, Ertaş’ın hayatını kaybettiğini öğrenen sevenleri ve hemşehrileri Medical Park İzmir Hastanesi önünde toplanmaya başladı. Vatandaşların oldukça üzgün oldukları gözlendi.

Ertaş’ın oğlu Hüseyin Ertaş: ’’Bizim babamızdı ama Türkiye’nin abisi, babası,kardeşiydi.
İzmir’de tedavi gördüğü hastanede vefat eden Türk Halk Müziği sanatçısı ve söz yazarı Neşet Ertaş’ın oğlu Hüseyin Ertaş, ’’Bizim babamızdı ama Türkiye’nin abisi, babası, kardeşiydi. Cenazesini Kırşehir’e götüreceğiz’’ dedi.
Ertaş’ın tedavisinin yapıldığı ve hayatını kaybettiği Medical Park İzmir Hastanesi’nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Neşet Ertaş’ın oğlu Hüseyin Ertaş, acılarının çok taze olduğunu söyledi.
Babasının Türkiye’ye malolmuş bir sanatçı olduğunu kaydeden Ertaş, ’’Bizim babamızda ama Türkiye’nin abisi, babası, kardeşiydi. Cenazesini Kırşehir’e götüreceğiz. Babası Muharrem Ertaş’ın yanına defnedilmeyi istemişti. En kısa zamanda cenazeyi götüreceğiz’’ dedi.
Medical Park İzmir Hastanesi Genel Müdürü Veysi Kubba ise değerli halk ozanı Neşet Ertaş’ı ağırlamaktan dolayı onurlu olduklarını belirtti. Hastanelerine iki hafta önce yatırılan Ertaş’ın ciddi bir tedavisinin olduğunu dile getiren Kubba, ’’Bugün maalesef değerli halk ozanımızı kaybettik’’ diye konuştu.
Ertaş’ın tedavisini yapan hastanenin Onkoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ahmet Uğur Yılmaz da, ünlü halk ozanının iki senedir hastalığı nedeniyle takip edildiğini ifade etti. Yılmaz, ’’İleri bir kanseri vardı. 10 Eylül’de hastanemize yatmıştı. Gereken tedaviler yapıldı ama durumunda iyileşme olmayınca pazar günü yoğun bakıma alındı. Bu sabah 08.45’te kendisini kaybettik’’ şeklinde konuştu.
Neşet Ertaş’ın kardeşi Necati Ertaş ise, abisinin Kırşehir’de defnedileceğini kaydederek, ’’(Babamın avucuna defnedin) demişti’’ ifadelerini kullandı.

Kaynak:haber7.com

Yorumlar
Mesaj Yaz 30.9.2012 11:05:54
Nur içinde yatsın, mekânı cennet olsun...

Tüm Türkiyenin başı sağolsun...



Mesaj Yaz 27.9.2012 20:38:15
Ruhu şad olsun

Mesaj Yaz 26.9.2012 16:24:22
ALLAH RAHMET EYLESİN
MEKANI CENNET OLSUN AMİN.

YERİ DOLDURULAMAZ
OZAN LARIMIZDANDI


Mesaj Yaz 26.9.2012 15:26:05
Bozkır bozkır değildi onunla. O bozkırın gökkuşağından örtüsüydü, halayların türküsü, türkülerin mendiliydi o. Ve o hoş bir seda hep kalacak müziğin çalınıp dinlendiği şu sonsuz kubbede. Gerek yok uzun söze: O kendini zatan anlatmış alemlere Neşet ERTAŞ diye. Kabri nurla dolsun. Mevlâ'm rahmet eylesin. Eğiliyorum manevi huzunda, elingden, goğnünden, telingden öpüyorum.


Mesaj Yaz 25.9.2012 22:33:07
BOZKIRIN ÇIĞLIĞI ..... ARTIK YOK YERİ DOLDURULMAZ BÜYÜK İNSAN....ALLAH SANA GANİ GANİ RAHMET EYLESİN

Mesaj Yaz 25.9.2012 19:44:07
Allah rahmet eylesin..bir Kırşehirli olarak acısını daha farklı algılıyoruz..
(...)
Neşet Ertaş ikinci plağı "Gitme Leylam" ile türkülerin peşinde koşmaya devam eder. Sanatçının türkülerinin geniş kitlelerce kabul görmesi onu da köyden şehre çeker.Şöhret Ertaş'ın avucunun içindedir.Ama Neşet Ertaş alışık değildir,böyle ışıltılı mekanlara.Elindeki sazı,Kırşehir ve çevresinden getirdiği ezgileri ve "Dadlı Dillim" kadar özgün ve saf Türkçesi ile söyler türkülerini,tüm mütevaziliği ve sadeliği ile.Koca ve kalabalık bir şehirde,"otel odasında" yaşar yapayalnız.Ertaş kalabalıklardan kaçmaya başlar ve "Gurbet'e türkü yakar.Ama çark kurulmuştur bir kere.Neşet Ertaş söyler,45'likler şimdiye kadar eşine ve benzerine rastlanmamış bir şekilde satar ve patronlar zengin olur. Sadece patronlar mı?Ertaş'ın yüze yakın korsan kasetini basan binlerce insan da yükünü tutar bu arada.Ertaş ise her zamanki mütevaziliği ile plaklarından ve korsan kasetlerinden yüzbinler satan "yüzsüzler" e karşı: "Size hiçbirşey yapmıyorum,sadece sizin adınıza üzülüyorum" demekle yetinir ve onları "Allah'a havale" eder. Ertaş'ın çevresindeki herkes degişir bu dönemde.Ama Neşet Ertaş ve talihi degişmez. "Bir lokma ekmek,bir paket sigara diyen" Neşet Ertaş başladığı yere gelir ve düğün salonlarında ekmek parası için çalmaya devam eder.Neşet Ertaş'ın hayatında geçinmek için,çalıp söyledigi düğün salonlarının bugün de ayrı bir yeri var.O bunu "İnsanların mutlu gününde çalmanın verdiği keyif" olarak açıklıyor ama sözlerinden,davranışlarından da yaşama kırgınlığını sezmemek mümkün değil.Türkülerin duayeni bir ismin halen düğün salonlarında çalmasından kim rahatsız olur bilmem ama bundan Ertaş kesinlikle yüksünmüyor.Bilakis o düğün salonlarında çalmayı baba mesleği ve onurlu bir yaşam mücadelesi olarak kabul ediyor. Hem de "benim için bin kişi de insandır,yüz bin kişi de insandır degişmez.Ben içimden geldiği gibi yaşıyorum" diyerek...

Medyaya gelince,bizler türkünün son büyük temsilcisi Neset Ertaş'ı TRT'nin mantığı ile "Kırşehirli mahalli sanatçı" olarak gördük hep. Siyah-beyaz televizyonların evlere yeni yeni girdiği dönemde tek lüksümüz olan radyolarda ise şu anons vardır hep: "Şimdi Kırşehirli mahalli sanatçı Neset Ertaş'tan türküler dinleyeceksiniz" ve birkaç türkü dinledikten sonra da "Kırşehirli mahalli sanatçı Neşet Ertaş'tan türküler dinlediniz."Bu dönemde yalnızlık ve yoksulluk ikileminde bocalayan,bir düğün salonundan çıkıp,diğerine koşan Neşet Ertaş'ın tek dostu içki ve sıgarasıydı.Ancak bu dostları da ona kazık attı ve içki yüzünden Ertaş'ın parmaklarında uyuşma meydana geldi.Hastalığın ilerlemesi yüzünden sanatçı artık düğün salonlarında da çalamaz oldu.Bu da onun için açlık ve yokluk demekti.Bulduğu birkaç lirayı da hastanelere veren Ertaş'ın tedavisi sonuç vermeyince,Almanya'da yaşayan kardeşinin çağrısı üzerine oraya gitmeye karar verdi.

Almanya'daki tedavi uzun süreceğinden dolayı buraya yerleşme kararı alan Neşet Ertaş, 25 yıldır bu ülkede yaşıyor.Yine bir düğün salonunda türkü söyleyen Neşet Ertaş'ı Türkiye' den önce keşfeden ve ona üniversitelerinde hocalık görevi veren Almanlar,sanatıçının yaşama bağlanmasında önemli bir görev ifa ettiler.Almanya Ertaş'ın ikinci vatanı ve olgunluk döneminde türküler seslendirdiği,fikri ve felsefi düsüncesinde değişiklikler meydana getirdiği ülke.Ertaş'ın Almanya'ya yerleşmesinde "Ben mektep medrese görmedim,bari üç çocugum görsün onlar da benim gibi çile çekmesin" düşüncesi hayli etkili oldu.Almanya'daki yaşamından gayet memnun olan sanatçının hoşlanmadığı şeylerin başında,1998'e kadar,her iki yılda bir basında çıkan "Neşet Ertaş öldü" söylentileri gelmekte.Bunları yalanlamak ve ölmediğini göstermek için yine bir gün Türkiye'ye gelen ve İbrahim Tatlıses'in programına çıkarak tüm Türkiye'ye türkü ziyafeti çeken sanatçının bu gelişi diğerlerinden farklı oldu.Ertaş hem yaşadığını kanıtladı hem de türkülerin varolduğunun altını çizdi.Bugüne kadar kasetlerinden doğru dürüst ekmek yiyemeyen Neşet Ertaş satılan eserlerinden yasal olarak para kazanıyor artık.Neşet Ertaş'ı keşfin ikinci ayağı da Ramazan Bayramı'nın üçüncü günü gerçekleşti.

Neşet Ertaş Kitabı'nın tanıtımı için Türkiye'ye gelen sanatçı,Bayram Bilge Tokel'in "Gönül Dağı" programında gönül dostları ile hasret giderdi.Bu programla Türkiye'nin gündemine yeniden oturan Neşet Ertaş'ı medya bir kez daha keşfetme zahmetinde bulundu.Program sonrası Neşet Ertaş'ın kaldığı otel basın mensuplarının akınına uğradı.Bu tür karşılamalara alışkın olmayan sanatçının şaşkınlığı gözlerden kaçmadı.Şaşıran sadece sanatçı değildi. Karşılarında alışılmışın dışında,mütevazi ve farklı bir sanatçı bulan bizler de şaşırdık. Sorularımzıa tüm samimiyeti ve doğallığı ile cevap vermeye çalışan usta,bizlerin kimi yeni kelimelerle(!) oluşturduğu soru cümlelerine "Ben bu tür sözlerden anlamam.Uzun süredir Almanya'da yaşadığım için yeni kelimelerden habersizim.Benim belleğimdeki kelimeler ise 25-30 yıl önceye ait.Dolayısıyla öyle süslü kelimelerle size cevap veremiyorum.Ben türkü çığırmaktan,saz çalmaktan anlarım.Benden bunu isteyin size kurban olayım" diyerek karşılık veriyordu.
turkuyurdu.com dan alıntı


Mesaj Yaz 25.9.2012 19:26:48
ÜSTAD... Acımız büyük. Mekanın cennet olsun.
Ölürse ten ölür, canlar ölesi değil. Nice 74 yıl bu topraklarda yaşatılacaksın, sazınla sözünle...


Mesaj Yaz 25.9.2012 17:27:34
Bozkırlar dahada soldu sen gidince,sazlar bir başka hüzünlü ve küskün,Otlarda bir kuruluk var topakta bir doymamışlık.Yaradan cağırmış ne diyeyim....
Mekanın cennet bahcesi,Kabrin Allah'ın nuruyla dolsun.Allah ın rahmeti hep üzerine olsun yüreği bozkır dolu üstadım...Seni unutmayacağız yüreğimizin içinde kalacak hep sazının sızı....


Mesaj Yaz 25.9.2012 15:07:41

Trabzon, Uzunsokak Caddesi'ndeki Yazlık Sümer Sineması'na konser vermeye geldiğinde(1968?), ilk ve son gördüm Neşet Ertaş’ı; başı öne eğik, elinde sazı ile çıktı sahneye ve (çaldı- söyledi) inerken yine başı önünde eğik. İnanır mısınız, yüz şeklini nice yıllar sonra televizyonda gördüm de tanıdım.

kadiryeter Kadir Yeter.
25.9.2012 Sâlı. TRABZON.

w.edebiyatdefteri.com/etkinlikler/incele/2744/bozkirin-tezenesi-neset-ertas-hayatini-kaybetti


Mesaj Yaz 25.9.2012 13:59:51
Işıklar içinde uyusun.

Anısına saygıyla.


Mesaj Yaz 25.9.2012 13:04:45
mekanı cennet olsun. dua ile..

Mesaj Yaz 25.9.2012 12:54:07
GÜLE GÜLE BOZKIRIN TEZENESİ

Mesaj Yaz 25.9.2012 12:41:54
Neşet isminin anlamına baktım da : ne kadar da adı gibiydi ...
ALLAH gani gani rahmet eyleye
sevenlerine sabır, metanet vere


Mesaj Yaz 25.9.2012 11:14:33
Üstada Allah rahmet eylesin yakınlarına ve gönül dostlarına sabırlar diliyorum

Mesaj Yaz 25.9.2012 10:40:43


Ah rengi yüzümde solan dünya demişti

Rabbim cennetinin rengiyle aydınlatsın yüzünü dilerim....


Mesaj Yaz 25.9.2012 10:29:23
Hepimizin ebedi mekânı orası ama, bu haberi görünce tepeden tırnağa sızladım ve ağladım.
Allah yerini, durağını cennet eylesin; aile efradıyla birlikte bütün sevenlerine sabırlar versin.
Allah'ım gani gani rahmet eylesin.


Mesaj Yaz 25.9.2012 10:17:41
ay çok üzüldüm inanınki:((((((((
Bir yıldız daha kaydı bu yalancı hayattan
Rabbim mekanını cennet eylesin
Ailesine ve sevenlerine sabır versin
Seni hiç unutmayacağız koca çınar üstad


Mesaj Yaz 25.9.2012 09:59:22
:((((((((
ciğerim yandı birden oyyy benim ciğerimin babası oyy sesimin nidası ...
Rabbim merhamet eylesin sana : ALLAH rahmet eylesin o güzel ses'e / o çileli ser'e ...

:((((((((



Yorum Yapın

Bozkırın Tezenesi Neşet Ertaş hayatını kaybetti ile ilgili yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üye Ol Üyelik Girişi Yap

Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.