Akasya Kitabı - Akasya Kitapları

Yağmur hızlanmaya başlamıştı. Yere çarpan damlaların tekrar yukarı çıkma çabaları sonuçsuz kalıyor, zemine çarpıp birikintilere dönüşüyorlardı. Az önce yağmura aldırmayan kalabalık, koşuşturmaca içinde başlarını sokacak yer aramaya koyulmuştu. Su akıp gidiyor, insanlar akıp gidiyordu. Su, zaman, insan… Akıp gidebilenler. (Tanıtım Bülteninden) »»

Yağmur hızlanmaya başlamıştı. Yere çarpan damlaların tekrar yukarı çıkma çabaları sonuçsuz kalıyor, zemine çarpıp birikintilere dönüşüyorlardı. Az önce yağmura aldırmayan kalabalık, koşuşturmaca içinde başlarını sokacak yer aramaya koyulmuştu. Su akıp gidiyor, insanlar akıp gidiyordu. Su, zaman, insan… Akıp gidebilenler. »»

Kırmızı ayaklı karınca kolonisinin ayak seslerini siz de duyuyor musunuz?Rap, rap, rap! ?Peki, onlarla ve en yakın dostları akasya ağacıyla tanışmaya ne dersiniz? Zor zamanlarda, birbirlerinin hep yanında olan bu can dostların hikâyesini duyduğunuzda, tuhaf görünen bu arkadaşlığa siz de hak vereceksiniz.»»

Daha çok Kazakistan özelinde orada yaşayan Türk ve Kazakların hatıralarını konu alan bir kitap. Kitapta anlatılan hatıraların tamamı birinci şahıslar tarafından yazara anlatılmış veya yazar kendi yaşadıklarını yarı kurgu yarı hikâye tarzında kaleme almış. Kitabın en önemli özelliklerinden biri yurtdışı serisinin ilk kitaplarından hatta ilk kitabı olma özelliğine sahip olması. Eser iki..»»

Dünyasını bir bavula sığdırmış delikanlılar ışık götürüyor, ilim götürüyor, inanç götürüyor, bayrak götürüyor, umut götürüyor onlara. Ve bir vuslat yaşanıyor şimdi. Atayurt, anayurtla kucaklaşıyor... Tarih ağlıyor, toprak ağlıyor, gök ağlıyor. İşte elinizde tuttuğunuz bu kitap bir ***hatıra demeti*** şeklinde size bu vuslatı ve bu vuslatın müjdelediği yarınları hikâye ediyor... ..»»

Dünyasını bir bavula sığdırmış delikanlılar ışık götürüyor, ilim götürüyor, inanç götürüyor, umut götürüyor. Ve bir vuslat yaşanıyor şimdi.   Atayurt, anayurtla kucaklaşıyor...Tarih ağlıyor, toprak ağlıyor, gök ağlıyor.   Elinizdeki kitap, bir "hatıra demeti" şeklinde size bu v..»»

Alnımdaki çizgilerin hepsi sensin bir hüznün alfabesinde... Mevsim bahara yelteniyor Çiçeğe durdu erkenci bademler ve gülhatmi Gözlerinden başladım hatmetmeye yar seni. Akasyalar şehrinde kuşluk vakti Bir demlik çay acıyor bir çift yalnızlığa Narin bir gelincik ürperiyor kuytusunda Serçeler seherin mavisine düşürüyor sesini Pusulasız ve yalnızım Ne kaçtığım belli benim ne kovaladığım ..»»

Alnımdaki çizgilerin hepsi sensinbir hüznün alfabesinde...Mevsim bahara yelteniyorÇiçeğe durdu erkenci bademler ve gülhatmiGözlerinden başladım hatmetmeye yar seni. Akasyalar şehrinde kuşluk vaktiBir demlik çay acıyor bir çift yalnızlığaNarin bir gelincik ürperiyor kuytusundaSerçeler seherin mavisine düşürüyor sesiniPusulasız ve yalnızımNe kaçtığım belli benim ne kovaladığımBir öykü de geçmeye ..»»

Kadın duyarlığının hiç girilmemiş cadde ve sokaklarında hayatı sorgulayan Derya Önder arı bir şiire yöneldi. Bildirisi açık ve anlaşılır bir şiire. Özgün, bütünlüklü, derinlikli bir söyleyişle ve yepyeni bir şiirle üstelik. Şiirimizde kendine özgü yerini de edindi böylece. "sorulmuş soruları sormayın artık/bir cevap gibi yaşayın hayatınızı" dizeleri bize şiiri hakkında hemen bir fikir verecek denl..»»

Yazarın Şehir Mektupları başlığı altında yazdığı denemeler "İstanbul" odağında toplandı ve bunlardan bir kısmı aynı adla kitaplaştı (1995). Akasya ve Mandolin bu çerçevede vücut bulan yazılarda sosyal ve kültürel hayatımızın değişen çehresini ele alıyor.»»