Selam millet, merhabalar edebiyat...


Uzun zaman oldu satır karalamadığım. Ben diyeyim, on gündür, birileri desin yirmi gündür. Bu orucumu bir ikindi vaktinde bozmak istiyorum. Gerçi daha da dayanabilirdim bu sessizliğe ancak içimdeki büyük sese cevap vermek zorunda kaldım. Bazı eylemler bilinçsizdir, bir bakmışsın yapmışsın. Bazı söylemler sen ne kadar önlemeye çalışsan da ağzından çıkıyor. Benim durumum da bundan ibaret ez cümle...


Her tarafım toza bulanmış. Pantolonum ütüsüz. Düşüncelerim savruk. Konuşmalarımı alkışlayan az avuç var. Bahar bitmeden yaz uğradı haneme...

Zoraki nefes alıp veriyorum. Bir yanım cenneti yudumlarken, çok yanım cehenneme göz kırpıyor. Düşüyorum galiba...


Ruhum karışık. Aslında karmakarışık. Renkten renge giriyorum geceleri. Gündüzleri kayıplardayım. Ayıplarımı tanımlamaktan utanıyorum. Kahroluyorum kendimle yalnız kaldığımda. Kendimi aynalarda tam tamına göremiyorum. Bulmacalarım çözümsüzlükten yana tavır koyuyor. Satranç oynarken yeni hamlelere girişmiyorum, cool takılıyorum rakibime karşı. Düşlerim yüzmeyi unutuyor. Bana acayip şeyler oluyor işin özeti...


Nedense kararsız kaldığım anların çokluğuna yenik düşüyorum son zamanlarda. Vakitlerime ne akrep ne de yelkovan uğruyor. Duvar saatim aynı saati göstermekten yorulmuyor günlerce. Kalp saatim bellli belirli bir saatte atmıyor. Zamansızım desem, ahvalimi tam anlatmış olacağım sanırım...


Bu hal öldürmese beni, kendimi en şanslı insanı sayacağım dünyanın...

Çünkü dünyam birçok dünyaya bölünmüş vaziyette. Yedi milyar insan, dünyalarımı toplamaya gelse sınıfta kalır...


Elif ŞAFAK, aynı konular üzerinde kalem oynatıyor. Değişik tümceler kurmuyor...

Orhan PAMUK, Hâlâ kocaman yalnızlığına çekiliyor aylarca. İnsanlardan korkuyor tahminimce...


Adımlarım çoğalmış, sayamadığım kolum var, adreslerinde kaybolduğum yollarım var...


Şiir(i) zor beğeniyorum artık. İlle anlam olacak mısralarda. İlle aşka da değinecek birkaç sözcükle. İlle sadeliğini de koruyacak bütünüyle...


Fark ettin mi değerli okur? Konudan konuya atlıyorum ha bire. Suçlu biri varsa, o benim. Ve bu denemeden bir şey anlayan, bir zahmet tekrar selam versin bana.


Belki kendime geleceğim kalan ömrümde. :)