Baktım gökyüzüne yine bulutlu solgun yüzü belli ağlamış. Balkona çıktığımda anladım yerler yaştı kuşların yemini verdim.Hala gitmedi kumrularım ne tembel hayvanlar yem bulup yemek yerine hazır bekliyorlar.
Olsundu ben onları severek besliyorum şimdilik.
Bu aralar eşimde bir çiçek hastalığı başladı balkonu doldurdu iki büyük ortancam var nasılda güzel oldular ,ya küçük begonya’lara ne demeli pencereye sığmadılar yarısı yerde kaldı,
Çeri domateslerim yakında kızarmaya başlarlar.
Süs biberlerim kopartacak gibi oldular.Ya salatalıklarım önümüzdeki hafta yeriz artık büyüyorlar başka çiçeklerimde var.Neredeyse balkonum doldu.
Birde yazlığa gidelim diyor hiç istemiyorum gitmeyi kim bakacak çiçeklerime kuşlarıma nasip bakalım,
Tüm bunlara bakarken düşledim maziyi, yaşadıklarımı gezdiklerimi unutulmaz anılarımı ne güzel günler geçti acısıyla tatlısıyla tam 45 yılı devirdik güldükte ağladıkta.
En güzel günlerimizse çocuklarımı evlendirmeden geçen günlermiş meğer.
Sonrada yaşadım güzellikler oldu torunlarım ama öyle yük bindi ki, omuzlarıma
Hala taşımaktayım ve taşıyorum.
Yoruldu artık bedenim yoruldu gönülcüğüm.
Yinede şükür diyorum şükürler olsun.
Bir anım canlandı yine yorgun günlerdendi. Dayı kızını Almanya ya uğurlayacaktık aksilik uçakları Gazemir den değil de Bodrum yakınlarından kalkacak mış tabi ki biz götürecektik.
Sevindim değişiklik olacak diye erken yola koyulduk. Hem sohbet edip hem onları hava alanına bıraktık.Dönüşte ne yapalım dedi eşim gel felekten bir gün çalalım olur dedim nereye gidelim yolumuz bizi saklı kente götürdü iyi ki gelmişiz muhteşem bir manzara anlatılmaz güzeldi.
Suyun çıktığı yer akışı derin konyonu ile başka bir dünya gezdik dolaştık saklı cennetini gördük çiçekler yeşillikler içinde akan suyun üzerine tahtadan köprüler kurulmuş üzerine de
Yine tahtadan şark köşeleri ve meşhur alabalığı bu güzellikte nasıl yenmez.
Birkaç saatimiz burada geçti incik boncuk satan bir kızdan alış veriş yaparken başka bir yer söyledi orayı görmeden gitmeyin dedi uzak değil yedi km, kim tutar bizi çıktık yola şu anda ismi akımda değil orasını da bulduk saklı kent aşağıda olduğu gibi burası da dağdaydı.
İnanamadık ne çok kalabalıktı.
Geldiğimize değdi doğrusu burada su var çıkmış kudretten tabi ki saklı kentin çağlayanına benzemiyor ama güzel dizayn yapmışlar burada şark köşeleri vardı ve pek çok yiyecek balığından ızgarasın dan saç böreğine kadar yok yoktu biraz buralarda dolaştık karnımız toktu ama saç böreğine dayanamadık.
Oradan ayrılıp ölü denize uzandık vakit akşamdı gün dinlenmek üzere ve deniz başka güzeldi.
Kimseler yoktu sadece dağdan atlayan paraşutler vardı bir zaman onları izledik ah dedim içimden kalmalı burada gitmemeli.
Eşim istersen kalalım bu gece dedi bak moteller boş insan arıyorlar.
İyide dedim sabah torunlar gelecek nasıl kalırız,
İşte dostlarım ben kendim için değil de hep torunlar için yaşadım hala onlar için yaşıyorum.
Yüküm biraz azaldı ama hala devam ediyor
Geçen gün arkadaş ne yapıyorsun diye sordu ne olsun dedim
Acil servislik yapıyorum güldü o ne demek dedi
Hiç dedim karnı ağrıyan bende ateşi yükselen bende canı okula gitmek istemeyen bende
İşte benim hayatım
Şükürler olsun rabbime ve sıhhat versin de ben onlarla olmaktan mutluyum çok tatlı benim altısı bir yerde lerim
AYŞE KARAN
YİNE MAZİDEN ANILARLA





DENİZİ GÜN BATIMINDA SEVERİM
BANBAŞKA OLUR SESSİZ SAKİN
BULUTLAR ÖYLE BİR RENK ALIR Kİ
KIZILLAŞIR DAĞLARDA
BAŞKA GÜZELDİR
GÖK KUŞAĞININ YEDİ RENGİ BİRLEŞİR
GÜN BATIMINI DENİZDE SEVERİM
YAKAMOZLAR YAPAR
SON IŞIKLAR
ELMASLAR GİBİ PARLAR
DENİZ DALGALANIR
KÜÇÜK ÇIRPINTILARDA
SULAR KOYULAŞIR
ŞEHRİN IŞIKLARI UZANIR DENİZE
RENGAREK
ÖYLE GÜZEL OLUR Kİ
MEHTAP SEYRE DOYAMAZ
YILDIZLAR IŞIK IŞIKTIR
GÜN BATIMI
BANBAŞKADIR DENİZDE
SESSİZ SAKİN
İNSANIN RUHU DİNLENİR
BU SESSİZ GÜZELLİKTE
KÜÇÜK DALGALAR SAHİLİ KUCAKLAR
BENBEYAZ KÖPÜKLERLE
GÜN BATIMI ÇOK GÜZEL OLUR
SAHİLDE
BİR KAÇ MARTI UÇAR ALÇAKTAN
KANATLARI DEYER SUYA YAVAŞTAN
GÜN BATIMINDA SON IŞIKLARDA
AYŞE KARAN

BU ŞİİRİ ÖLÜ DENİZDE YAZMIŞTIM