Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
DİLEK YILDIZI
DİLEK YILDIZI

İLKBAHARDA BAŞLAMAK...

Yorum

İLKBAHARDA BAŞLAMAK...

3

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1036

Okunma

İLKBAHARDA BAŞLAMAK...

İLKBAHARDA BAŞLAMAK...

Her sonbahar bakarım dallarındaki sararmalara razı kalmış yapraklara.Kıyamazdım sallanıp düşüşlerine.Bu park, üstünde oturduğum sarısı kaçmış bu bank benim seyrime ortaklık ederdi.

Ayaklarımın dibine kadar konmuş göklerin mazlum ruhlu güvercinleri yere attıklarımdan nasiplenip ürkek bakışlarla arada kaldırıp kafalarını bana kısa bir bakış atıp sofralarındaki akşam yemeklerine dalıyorlardı.

Sonbahar kendi alışkınkanlığını her mevsim olduğu gibi sürdürüyordu. Herkes bir yerlere koşuşturuyordu.Kimsenin kimseyi umursamadığını, kafalarının üstünü yağmurdan korumak için tuttukları şemsiyelerin siyahlığı kadar belliydi aslında.

Bu yüzden bulutlu havalarda şemsiyeyle evden çıkmamak hoşuma gitmiştir. İncesindeki damlalar büyüdükçe büyüyüm saçlarıma oradan kafama sonrasında beynimin kıvrımlarında bir yerlere sakladıklarımı yıkamaya çoktan başlamıştı.

Üstüme giydiğim siyah paltom kendi üzerine düşenleri içine çekerken, üstümdeki ağırlığı artırdıkça artırsada, asıl onun ağırlaşmasından çok, daha fazlası şeyler vardı omuzlarımı düşürmeme neden olacak.

Güvercinler kendilerini kuru tutacak bir sığınak bulamak için hemen havalanmışlardı.Onların havada uçuşlerı daha çok hoşuma gidiyordu ıslaksız. Şemsizyesiz bilerek tedbirli gelmiştim doğrusu bu parka.

Yağmurlara ihiyacı olan ruhumu sulamalıydım. Elimden gelse evdeki saksılarıda yanımda getirecektim.Kesildiğinde yağmur güneş çıkmasın diye içimden dua ederken çıkardı karşıma güneş.

Sırtımı ovalar, az önce ıslattığı siyah patomu eski haline döndürüp kurutmak istercesine, yarım kalmış ısısıyla görevini yapmaya çalışıyordu. Artık ayaklanmalıydım.Az sonra güneş de terk edecekti bu parkı, bu şehri, bu ülkeyi. Onun da batacağı gideceği ülkeler vardı, benim gidemediğim yerler gibi.

Islak gazeller ayaklarımın altında suyun yumuşaklığıyla vada sesleri versede gözlerim onları bir damlayla da olsa ıslatma vedasındaydı. O an tek kişilik bir valsin eşliğinde döndüm düşüncelerimle parkın etrafında.

Kararmaya başlayan caddeleri yavaştan arabaların farları aydınlatmaya başlamıştı. İstekli olarak kaldırımların en kenarından yürüyüşlerim birikmiş yağmur birikintilerinin arabaların bana sıçratım üstümü başımı kirli şehrin izlerini bırakması içindi.

Ağır adımlarla durağa yaklaştığımda dinmiş yağmura rağmen durağın içi kısmına sığınmış üç beş insan bir çocuk gördüm.O anda sokak lambasının yanında duran ağaca az önce simit paylaştığım güvercinlerin tüneyişini gördüm.

Çocuk siyah uzun saçlı, orta boylu, mavi kot pantolon giymiş kadının bacaklarına öylesine sarılmıştıki karşıda duran güvercinlerin tünediği ince dalı penceleriyle tutar gibiydi.Bekleyenlerin hepsinin gözlerinin içindeki yorgunluk sokaklarda arta kalan yağmur sularıyla sürüklenip giderken.

Gözleri bana alışan çocuk ellerini yanındaki kadınının bacaklarından çekip normal haline getirmişti. Bana dil uzatıp nanik yaparken gülümsedim.Bende ona duraktakilere çaktırmadan aynısını yaptım.

İşte o an anladım yanlız olmadığımı bu koca şehirde.Bir gülen çocuklar vardı bir de ben çocuk ruhumdaki mahsumiyetime yaşım ağır gelen bir yerin ortasında...

*

Eve ulaştığımda siyah paltomu çıkarmadan oturduğum koltuğun üzerinde duran tv kumandasına bastığımda haber sipikeri ,
" Nisan yağmurları Ankara’ da etkisini bu gün gösterdi.Trafik aksaklıkları yaşandı.." diyordu.

Ben onun ne demek istediğini umursamıyordum. Aksayanlar kısmını biliyordum sadece.İlkbahar da olsa tüm mevsimler yüreğimdeki takvimlerde hep sonbahardı. Aksayan diğer şeyse hep sol yanımda düzensiz atıp durandı.Bir de karşımda en son bir sonbaharda onunla çekindiğim son resim...

O varken yapamadıklarımı şimdilerde yapmaya başlamıştım.En mat renklerle morun çoğunluğunda pastel ilkbaharlar çiziyordum yaprakları sarı olan park resimleri. Elimdeki pastel boyayı tek yumuşatan şeydi yüreğimden gözlerime vuran yaşlara sarılı özlemler...

" İlkbaharın başları bir sonbaharlar
tüketir göz yağmurlarımızı
ömür duraklarında beklerken
tek taraflı dönüşsüz tek bilet
cebimizde yarım kalmışlık
dolu dizgin uzayan yolarımız
vuruluruz her yağmurda, ilk tanışmışlığımız gibi
düşeriz yollara
Sonu olmayan sevmelerimizle kavuşmasız
Sarılırız hep kahverengisinden
mavi bakışlarımızı göklere bırakırız
güvercinlerimiz gibi takla takla....
biz ilkbaharlarda sonbaharlar yaşyanlardanız
kanayan yanlarımızla bile sarılız özlemlerimize...




"klavye yine yordu ...tam ısınırken yorması sıksada canımı..olsun olduğu kadar...."

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
İlkbaharda başlamak... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İlkbaharda başlamak... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İLKBAHARDA BAŞLAMAK... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
SEVİLAY DİLBER
SEVİLAY DİLBER, @sevilaydilber
28.5.2012 19:41:55
duyguları ifade edişiniz öok güzel...
naçizane bir kaç önerim olacak..
tabi..
kabul ederseniz...
noktalama işaretlerine daha dikkat edip cümlelerinizi kuraraken anlam düşüklüğüne neden olacak hataları gözden geçirirseniz iyi olur..
hayal gücünüz kuvvetli..
yazımda güzel..bunu güzel bir öykünün içerisinde barındırırsanız..
tadından yenmez olur..
sevgi ve selamlarımla..
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik, @lacivertignedenlik
28.5.2012 16:46:26
mor hüzün yağmurlu bir kuştur sonbaharlarda

.
GÜL BEŞİNCİMEVSİM
GÜL BEŞİNCİMEVSİM, @gulbesincimevsim
27.5.2012 23:13:13
tebrıklerımle saygılar ....
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL