Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Payanda
Payanda

İç ve Dış Hastalıkları

Yorum

İç ve Dış Hastalıkları

3

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1063

Okunma

İç ve Dış Hastalıkları

İç ve Dış Hastalıkları



Zehir alırken, "Çok aldım kahretsin, az mı alsaydım?" diye düşünen yağmur arıyorum bu gece yerime ağlayabilecek. Nefesimle üstünü ört istedim ciğerlerimin, tadı kaçan balonları şişirmekten yoruldum çocukluğum için. Çıplak ol demiştim sana üflerken üstüme ölüm günü mumlarımı, yalnızlığıma doğru. Vücudundaki tahripli, yıldızı aşağılanmış, buruşmuş inceliğini görmeyi değil, ruhunu çıplak bırakabilmeni istedim; ayrılığa telefon görüşmemesi yapmamaya çalışırken. Bahane aradım, ’kalbim ocakta kapatmam gerek. Dünya, orada da dönüyor mu?’ Kusura bakma bu konuyu değiştirmem gerek. Yıllardır takvim sayfalarını önceden kopartma uyanıklığı içinde kalktım bu sabah. Kalkmak geceyi utandırmadan, hiç uyumadan, sensiz notalar beynime yaralı şarkılar söylerken. Örneğin şu an 6666 yılındayım, yanına gelebilmek için daha ne kadar ölü bulunmam gerek gözlerinin ortasında?! Sana benzeyen gölgelerden korkup annemin mezarına sığınıyorum saatlerce. İçimde anıların bomba bırakan acı gösterisi, dışımda tanrının telefonlarına cevap veremeyen peygamber var; yazamıyorum göğsündeki kanlı şeytana!



Aynadan yansıyan, dizimde yalnız dişlerimde kımıldayan gökkuşağı istiyor sancılarım. Siyah olmak farklılık mı, bunu beyazla tartışalım gel renksiz alnıma mühürlü dudaklarınla. Yarın intiharıma yetişmek için erken davranacağım jilete. Jilet ne zaman kalkar bedenimdeki soğuk öyküden? Ah biliyorum, bir omuz bulsam, omzumu verip kaçacağım kendi hayatımdan. Bak! Ama bak yine yaptın bu sürçmeyi; ağzından çıkanı kalbin duysun, balıklarımı boğduğun okyanus. Aşk! demeyecektin, Şak! diye alkışlayacaktık ihanetinin üstüne giydiğin emirli değişmeyi. Yanlış koridorda arıyorsun çürümüş iskeletimi, orası iklimini kaybeden şehirlerin rahmetli hüzünlerine ait. Ben senden sağda kalmış, hep senden ayrı tutulmuş bir odada düşlerimin sertliğiyle olur olmaz dileklerimi kesiyorum sana dair. Otur biraz, kalbimi çıkartıp koyduğum bankın üzerine. Gülüşümdeki mutsuz garson sana kan ısmarlayacak! Yan yatıp ağlayan gemiler gibi susmaya kalksam, biri beni kaldıracak doğramaya. En çok şunu vasiyet ettim yokluğuna; mezar taşıma "Alışkın..." yazabilmeni. Sana değinen şarkılardan korkup tanrının gövdesine uzanıyorum gizlice. İçimde sesinin ayrı düşmüş solfeji, dışımda bütün bedeniyle ağlayabilen ruh var; ritim tutamıyorum kalbimdeki atışlarınla başka kıvrınışlara!




Hızlıca koşup uzaklaşsam gözlerinden, aklıma firar eden bakışlarına savaş açmak zorunda kalırım. Ölürüm, hayata sakladığım gizemle. Baş aşağı ağladığım zamanlar niye beni yağmur sanıyorsunuz? Yağmuru ingilizce söyleyeceğim; gözyaşlarımdan farkı olması için... Bulutlar saçlarımı boyarken elleri kırıldıkça kar olarak düşüyorum saçlarına. Saçında bile izin vermeyip ısınıyorsun başka bedenlerin yuvasında. Oysa ben evimi kaybettiğim her gece, seni aradım. Bütün ekip toplandım; kalbim, yalnızlığım, imkânsızlığın! Beni benden çıkartan matematik kuralların, astronomik sayıları geçip adımlarımı saydım. Denizlerin derisini yoluyorum, kafa derimi yoluyorum, gömleğimdeki deriyi yoluyorum. Suratıma diktiğin dikenleri yoluyorum. İç ve dış hastalıklarım; acısıyla, açısıyla; sana çarpıp ölen rüzgârların haber bültenlerine yaptığı son konuşmaya benziyor kaset kayıtları hâtıralara dair. "Sadece ona dokunabilmek istedim, ruhunu öpecektim ve gidecektim sadece, yalnızca ve sadece kendimden" Sana verilen ümitlerden korkup, lûgatlarda o kelimeyi çıkartmak için bilmediğim dillere takıldım ezbersizce. İçimde anlamını yitirmeye kalkıp yırtılan sözcük, dışımda cümle kurmadan delirtmeyi beceremeyen ayrılıklar var; hastahaneye kaldırılırken ölü bedenimin üstündeki parmak izlerinin masum durma iddiasıyla!




Aşk, reçetesiz ilaç kullanmak mı tanrıdan?! Beni son kez iyileştir ağlatmadan, yalanlarla vurmadan!




Payanda

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
İç ve dış hastalıkları Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İç ve dış hastalıkları yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İç ve Dış Hastalıkları yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
selin yıldız
selin yıldız, @selinyildiz
24.5.2012 21:03:37


yazının ilk paragrafını daha çok sevdim. hele ilk cümle...
yok böyle tanım.


mükemmel.
Payanda
Payanda, @payanda
24.5.2012 12:16:56
Çok teşekkür ederim Mehtap Hanım.
Mehtap ALTAN
Mehtap ALTAN, @mehtapaltan
23.5.2012 22:22:29
10 puan verdi
İç sesini imge ve duygu rüzgârıyla sarılmış yaralı cümleler...

Aslında yalnızlığın başladığı yerde biter monolog sancısının ebedi ağrısı...

Tebrikler...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL