5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1659
Okunma

Küf kokan puştluğun yolculuğu
Yıkılmış virân Bâbil’in Asma Bahçeleri’ne yol alıyor
İnsanlık can çekişirken
Damarlarından kan çekiliyor
Zifiri karanlığın kadınlık timsâli erkekleri kırıtıyor
-Lût kavmi dirilişte-
Yaşarken çürümüş kokuşmuş bedenler
Bizans’lılar kirli parmaklarıyla lir çalıyor
Ucuz rakkaseler dans ediyor kırmızı şarap kadehi dudaklarında
Elden ele geziyor
-Erdem-
İğrenerek bakıyor ölülerin dansına
Bir yudum insanlık insanlık diye inliyor -onur-
Meşrepsizlerin ağlarına takılmış
Sis bulutları içine çekilmek isteniyor -mertlik-
Erkek yüreki nazlı ’ana’ların gezinme zamanı şimdi
Çiçekler eşliğinde
Vurdun mu sözün üstüne
Kalıbını basacak
-Dürüstlük-
Kımıl gibi çiğ süt emmiş
Sığ bitirimlere pranga vuracak
Mehter marşı eşliğinde
Peşrev tutuşacak Lût kavmi artıklarınla
Şanlı geçmiş sırt üstü yere yapıştıracak yüzsüzleri
Bir yudum kalsa da ’öz’ün de adamlık ve insanlık
O asil kan uyanacak
Yüreklilik ve yaradılış destanı yazılacak yeniden
’Öz’ün içinde saklı erlik-dişilik
Namussuzluğa dur diyecek
-Tekmil verilecek-
İnsanlık onurlu doğuma gebe
Aydınlığın karanlığı boğup parçalayacağı kutlu günler adımlanmakta
Hesap çok kabarık
-Fecrin arslanları güneşe selâm duruyor-
Selâm çaktım Efe’ce
Denizin dalgalarınla şahlanıp
Yıldızlara yürüyorum
İpe astım insanlığı
Uyanın artık