Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
O qué
O qué

Kum Fırtınası

Yorum

Kum Fırtınası

26

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

2230

Okunma

Okuduğunuz yazı 5.5.2012 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.

Kum Fırtınası


Dışarıda serindi gece. Nisanın 28’i için fazlasıyla serin. Ama yüzündeki bozuk ifadenin nedeni, dışarıdaki hava şartları değil, bundan birkaç saat önce gördükleriydi.

Maria’nın evlenme olasılığını hiç düşünmemişti. Bunu duyduğu ilk an far görmüş tilki gibi kala kaldı. Bu ani şoku salondan acil bir işi çıktığı bahanesiyle kalkarak gizleyebildi. Ardından soluğu ucuz bir barda alıp, kör kütük sarhoş olana kadar içti.

Kusacak gibi olduğu için duraksadı. Kaldırımın kenarına oturdu.


“Nasıl olur bu?” diye bağırdı. Cadde boyunca uzanan evlerden, süslü dükkanlardan çıt çıkmıyordu.
“Siz uyuyun, uyuyun!” diye ikinci kez bağırdı.

-Bir ay önce-

Emily büyük bir öfkeyle içeri girdi. Fernando’nun kulaklıklarını bir hışım çekerek fırlattı.

“Ne zaman beni dinleyeceksin?”

“Artık aynı şeyleri söylemeyi bıraktığın an.”

“Lanet olsun. Aşka inanmayan bir adamla birlikte olduğum için”

“Lanet okuma”

“Lanet olsun, lanet olsun”

“Peki… Bu seni mutlu ediyorsa… devam et”

“Sen kimseyi özlemez misin? Gerçekten sevmez misin?”

“O hislerim köreldi benim, bak aşka inanmadığımı biliyordun, bunu sadece biyolojik hormonsal bir duygu olarak gördüğümü defalarca söylemiştim, şimdi neyin kavgasını yapıyoruz?”

Emily sustu. Fernando’nun gözlerine baktı. Onun içinde koşturan atları, kum fırtınaları görürdü her baktığında. Ama bu sefer farklıydı. Bu seferki bakış, Emily’e sadece onun duygu yoksunluğunu gösteriyordu. Usulca kalktı dolaptan bir valiz çıkarıp elbiseleri alelade doldurmaya başladı, Fernando kulaklığı tekrar takıp kucağındaki dizüstü bilgisayara döndü.

İntikam, ihtiras… Bu duygular bile yoktu karşısında duvar gibi duran adama. Bir kâğıda uzandı, gidiş notu bırakmak için sonra vazgeçti, oyuncak ayısını ve diş fırçasını alıp, anahtarını mutfak masasının üzerine koydu, usulca kapıyı çekti.

Fernando Emily’nin gidişini mutfağa içecek soğuk bir şeyler almak için gittiğinde fark etti. Anahtarı eline almasıyla, yarım yamalak, ifadesiz bir gülüş eklendi dudaklarına.

-Üç hafta önce-

Boston’nun en gözde kafelerinden biriydi.

O kahvesine uzanırken karşı masaya bir kız oturdu. Fernando kıza önce sakar bir bakış attı. Ardı sıra engel olunamayan uzun bakışlar. Kendini çok tuhaf hissetti sanki baş aşağı yatmıştı da beynine kan hücum ediyordu. Kız geniş alınlıydı. Dalgalı, kahverengi saçları sırtına kadar düşüyordu. Ve o parıltılı bakışları. Yanında kocaman bir müzik aleti vardı. Kemandan çok daha büyük.

Ama kız kısa bir süre sonra kalktı.

Eve geldiğinde çok büyük bir heyecan vardı içinde.
“Onu bulacağım” diye mırıldandı.

Fernando iki hafta boyunca her gün o kafeye uğradı, bazen iki kere uğradığı bile oldu.
Ama ismini dahi bilemediği o kızı bir türlü göremedi.

-akşam-

Eve döndüğünde, Bill’e bir arkadaşının düğün merasimine birlikte gideceklerine söz verdiğini hatırladı.

Takım elbise giymekten nefret etmesine rağmen giydi. Bu akşam gökyüzünde çırçıplak bir dolunay vardı. Sanki neredeyse gökyüzünün tamamını kaplamış, bencil bir ay.

Salona girdikleri anda Fernando geldiği için pişmanlık duydu. Çünkü en sıkıldığı yerler, bu tarz merasimler idi. Bir tarafta Bill’in kolundan çekiştirerek onu tanıştırdığı insanlar, bir tarafta tanıştığı insanlarla yaptığı zoraki sohbetler…

Biraz ilerleyince Fernando durakdı, kafede haftalar önce gördüğü kızın sahnede beyaz, kısa bir elbiseyle çello çaldığını gördü. O anda inanmadığı birçok şeye büyük bir inanç duydu. Sahne tarafına doğru yaklaşıp bu sefer işini şansa bırakmamak istedi.

Kız bir süre sonra çalmayı bırakıp, aşağı indi. Bill de Fernando’nun yanında gelmişti. Tam bu sırada Bill:

“İşte bak, seni nikahlanan çiftle tanıştırayım” dedi

“David ve Maria”

Fernando yutkundu. Elini uzatırken:

“Hiç nikâh gününde çello çalan bir gelin görmemiştim” dedi.

David uzatılan ele uzanırken:

“Maria’yı tanısanız bunu yadırgamazdınız hiç” dedi.

Nun



Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kum fırtınası Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kum fırtınası yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kum Fırtınası yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
nuray telli
nuray telli, @nuraytelli
6.5.2012 21:51:17
Bir erkegi anlamak ne kadar zor ise yazmakta o kadar zor.Guzel anlatimdi.Ama sanki diger oykulerden daha basit anlatima sahipti.Cok daha guzel oykulerini okudum. Yinede gunun seckisi olarak gormek guzeldi.Yuregine saglik.Saygilarimla.
Nar-ı Çiçek
Nar-ı Çiçek, @nar-icicek
6.5.2012 17:14:36


Güzeldi'n yine ..

Tebrikler
balıbey
balıbey, @balibey
6.5.2012 16:21:27
Efendim !.. Demek ki diyorum , seviyenin de hududu yokmuş ... Öyle ya !.. Güzelliğin hududunun olmadığı gibi ...

Aksi halde ; '' Her an ayrı bir şandayım , ayrı bir güzellikteyim '' der miydi Allah ?..

Düşüncedeki incelikte , yazıp çizmede , söyleyiş ve dinleyişteki asalette ... Letafet ve zerafette ... Velhasıl gönül damağımıza çalınan lezzet adına , güzellik adına her ne varsa , sayın sayabildiğiniz kadar ... Hudut yokmuş meğerse ... O zaman ne durmalı , ne de beklemeli ... İleri ama hep ileri varmalı ... Değil mi efendim ?..

Akarı olmadığı için ; üstüne çör çöp toplayıp kokan göller gibi değil de , cari nehirler gibi çağlamalı ... Her nefes , dem be dem !.. Zira dem bu demdir , dem bu demdir , dem bu dem !..


Her seferinde gönül damaklarımıza farklı lezzetler çalan nazenin kaleminizi en kalbi saygımla selamlıyor , eserinizi tebrikler ediyorum efendim !.. Bizi doğuran ruh annemize , aşka selamlar olsun !.. O kadar hoştu ki ...




balıbey tarafından 5/6/2012 4:50:28 PM zamanında düzenlenmiştir.
Angie
Angie, @semaenci
6.5.2012 13:25:04


Geçiyordum uğradım. :)



Sev_tap
Sev_tap, @sev-tap
6.5.2012 11:35:42
Hiç bitmesini istemedim...Uzunca bir romanı tek solukta okur gibiydim...yazarlığınız da şairliğiniz kadar başarılı bence...içten tebrik ve sevgilerimle...
kukurikuu
kukurikuu, @kukurikuu
6.5.2012 10:39:32
Sevgili Sinem,
Demek ki , ayın da bencili olup , bütün dünyayı kaplayabiliyor. Doğrusu ay ,belki dünyayı kaplayabilir de,ya kendi kuralları ,kendi bencillikleri ile her şeyi kaplamaya çalışan , gerzeklere ne demeli? Aşkın kuralı var mı acaba? Bu ,nasıl bir satranç oyunu ki, bazen piyon şahı alt edebiliyor?
Yazılarınla , ufaktan racon kestiğinin, insanlara bir şeyler öğrettiğinin de ,farkında mısın?
Eline sağlık, çok güzel olmuş. Teşekkürler.
handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
6.5.2012 10:24:56
Tebrikler, okuması keyif veren çalışmanıza, finalde ki sürpriz çok güzeldi, sizin yazılarınızda gözler böyle sürprizlere aşina.
Tekrar tebrikler, selam ve sevgiler sevgili Nun.
Ülviye Yaldızlıı
Ülviye Yaldızlıı, @ulviye-yaldizlii
6.5.2012 09:57:32
Sonu sürprizdi ve ben sürprizleri severim :)

Tebrik ederim Nuniş'm. Müthişti

Sevgiyle öptüm kokuşlu kokuşlu küçümenciğim ;)
soulmate
soulmate, @de-soulmate
6.5.2012 08:57:08


güzeldi çok..

kalben tebriğim saygı dua ile...
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik, @lacivertignedenlik
6.5.2012 01:52:35
10 puan verdi
bence devam etmemeli ,sadece çellonun sesini dinlemekten başka yapacak bir şey yok gibi ,bizim kız hemen evlendirmiş maria'yı iyi yapmış :))
Ali Sevimli
Ali Sevimli, @alisevimli
6.5.2012 01:32:49
devam etmeli....Bence devam etmeli bu hikayenin devamı olmalı yazarsın sen Değerli sinem...
Nâz Revâ Nur
Nâz Revâ Nur, @nzrevnur
6.5.2012 01:28:43
Nun'umm
Tebrikler narinim :)

Hikayelerinin en çok gizemli kalışını seviyorum..
waratte
waratte, @waratte
6.5.2012 01:02:19
kutlarım Sinem im.

hava kaplanıyor kumdan kuşlarla, kuşlar aşk diyor
ya sonra
kimse bilmiyor...
Mehtap Yıldız
Mehtap Yıldız, @mehtaphumeyraguldalli
6.5.2012 00:45:53
aşk vazgeçilmez olan değildir asla
tam tersi vaz geçmektir
gerçek bu

sevgimle sinem

hayırlı olsun
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA, @erayozgorsarikaya
6.5.2012 00:33:17
yazık ya aşk işte ne denir yemeyenin malını yerler mi kısmet değilmişmi yazık ama sen bilmeden aşık olduğun kasının nikahına aslında kızın haberide yoktu aşkan buna kendi kendi gelin güvey olma derler çok güzel bir hikayeydi
tebrikler
sevgiler
meselci
meselci, @meselci
6.5.2012 00:23:24


Anladım ki,

öykü kurgu olunca
mükemmel satırları oynuyor.

Başarını günde görmek ne güzel ey/zün.


Sevgimle.
Mehtap ALTAN
Mehtap ALTAN, @mehtapaltan
6.5.2012 00:12:00
Aşk...

Kazanımın kaybediş ile düellosundaki kırık ayna parçalarıdır bazen...

Ne güzeldi...

Tebrikler nûn...
Önder Kızılkan
Önder Kızılkan, @kiyidakiadam
5.5.2012 14:43:27
Sinem sen bu işi çok güzel yapıyorsun valla ellerine sağlık, öykülerin hiç eksilmesin bu sayfalardan bol bol yaz sen.
Angie
Angie, @semaenci
5.5.2012 11:58:16

Kaybederek başlayan bir aşk... Ki zaten görülmemiş hiç aşkın kazandığı.
Belki devam eder. Belki de çello konserinden çıkmışız gibi kalır tadı ağzımızda.


Sevgimle hep.



Davidoff
Davidoff, @davidoff
5.5.2012 09:41:25
Her öykün, birbirinden güzel Nun.

Müthiş hayal gücü, ama sormadan da geçmek istemedim (bu David'i ) benden kopyalamadın değil :))


Sevgimle kocaman.

(( Seçil Nimet ))
(( Seçil Nimet )), @--secilnimet--
5.5.2012 07:55:46
8 puan verdi




Ah Marrrrriaaaaaa!

Tebrikler Sinem...
Yahu şu kurguları okudukça içerliyorum ben yaaaaaa...
Harikaydın... :)
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım, @tacettinyildirim
5.5.2012 04:50:02
taklidi mümkün olmayan bir kalem......ben öyküye bayıldım saygılar
GREENDAY
GREENDAY, @greenday
5.5.2012 02:45:55
10 puan verdi
Finaline kadar soluksuz okudum.Gerçekten kader denen tesadüfler zinciri mi yoksa insanın bencilliğimi kaybettirip bulduruyor aşkı?Yutkunan bir final olması çarpıcı olmuş.Değerini bilmeyen insanın ceketinin cebinde kalan sahipsiz bir alyans gibi çaresiz,yalnız olması ne demektir diye düşündürdü.Eşini bulamayan ruhun nasıl kıvranıp soğuk mevsimlere lanet okuduğunu.Duygularını karın altına gömüp,iz bırakmadan üzerinde yüremeye çalışmak hayatın,bu çok acı verici olsa gerek.Ve çello,günün süprizini o yaptı.:)Cello ve aşk ikisi de güzel ruhların yüreklerin ellerine bırakılırsa okşamayı biliyorlar benliklerini.Yoksa çürümeye yüz tutmuş,nemli gözlerin suskunluğu oluyorlar.Etkileyici ve yine sizden bir yazıydı.Kutluyorum.Kaleminize yüreğine sağlık.İlhamınız daim olsun.Sevgiyle...
Nazlıgelin
Nazlıgelin, @nazligelin
5.5.2012 02:21:28
10 puan verdi
İnsan elindekinin kıymetini bilmiyor, fakat üzeni, üzerler.Kutlarım.
sami biberoğulları
sami biberoğulları, @samibiberogullari
5.5.2012 01:56:54
BÜYÜK LOKMA YE: '' “O hislerim köreldi benim, bak aşka inanmadığımı biliyordun,

BÜYÜK KONUŞMA: '' Kendini çok tuhaf hissetti sanki baş aşağı yatmıştı da beynine kan hücum ediyordu.''

ALMA MAZLUMUN AHINI: '' bunu sadece biyolojik hormonsal bir duygu olarak gördüğümü defalarca söylemiştim, şimdi neyin kavgasını yapıyoruz?”

ÇIKAR AHESTE AHESTE: “İşte bak, seni nikahlanan çiftle tanıştırayım”


Çok çok güzeldi. Ellerine sağlık.

Selam ve sevgilerimle.
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik, @lacivertignedenlik
5.5.2012 01:50:13
10 puan verdi
Güzel bir öykü olmuş sevgili sinem , biri çelloya aşık diğeri çelloya aşık olana,insan kaçmak istiyor salondan ..

Başka bakmışsın maria ve fernando'ya çakıl taşları hiç çarpışmamış ,kum fırtınasından habersiz maria ,bazen düşler böyle değil midir ,birini seversin sessizce ay yarım bakar ,çıldırır kalbinde belki de.

.

Ben bu öyküyü yazsaydım başka bakardım ,kalemin güzelliği de burada ,öyküler bir başka öyküleri doğurur ,hayal gücü ,başka akışlar ,başka öykülere gidiştir her zaman

sevgiler ,istersen başka kelimeler de verebilirim sana :)))
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL