Şehir Tiyatrosuna yapılan haksızlığın elbette ki sonuna kadar karşısındayım… Sanat Dünyanın her yerinde özgür olmalı… Değilse eğer vay halinize, sanatı özgür olmayan insan tutsaktır. Sanatınız özgür değilse eğer bilin ki artık hayalleriniz de denetim altındadır. Sistem çirkin dişlerini göstermiş, nasıl düşüneceğinizi, nasıl yaşayacağınızı ve hatta artık nasıl hayal kuracağınızı size öğretmeyi göze almış demektir ki o çirkin dişlerin önünde durabilmek kolay değildir.
Bu yalnız mesleklerini sürdürme çabasında olan sanatçıların sorumluluğu değil asıl sanatı tüketen insanların vebalidir. Zira sanat insan için yapılır…
Bu konuda alınan saçma kararın sürdürülebilir olabileceğine inanmıyorum. Herkesin kendi işini yapması gerektiği konusunda sanatçılar da halk da gerekli tepkiyi koydu ve de bunun altını çizmeye devam etmekte.
Herkes bilir ki sanatçılar her şart da siyasilerden daha sevimlidir… Daha dürüsttür, daha hümanisttir, daha onurludur, daha ahlaklıdır…
Sanat Tanrının bile insanı özgür bıraktığı mecradır ki bu akılsız kararı başına bela eden zihniyet bu yüzyılda böyle bir utanca ortak olmak istemeyecektir. Düşüncelerinde ki bu sevimsizlik belki de sanattan uzak kalmalarının bir sonucudur.
Sanatçı doğru kararların savunucusu, destekleyicisi olmakla yükümlüdür bu mesleğinin gereğidir. Aksi bir durum bir imamın Tanrıyı reddetmesi ile eş değerdir.
Siyasiler çıkarları doğrultusunda kararların savunucusu, destekleyicisi olmakla yükümlüdür bu da onların mesleki gereğidir. .Aksi bir durum bir imamın camide tiyatro yapması ile eş değerdir.
Fazla söze lüzum yok yeterince açık örneklemeler olduğunu düşünüyorum ve ekliyorum; Siyasiler yanlış kararlar vermeseler sanatçılar doğru kararları savunamazlardı…
Doğada her şey karşıtıyla birlikte varolabilmekte…