Kırk yılın mektupları - 1
Kırk yılın mektupları - 1

1


Benim yeğenim Tuğrul;

Bundan birkaç gün önce göndermiş olduğun 05-02-1972 tarihli mektubunu aldım. Memnuniyet ve sevincimden yazmama lüzum yok pek.
Bu arada okulu bıraktığını yazıyorsun , ve radyo kurslarına gidiyorsun yahut gideceksin. Sana küçük bir sistem vereyim. İstanbul yahut Türkiye’de iyi veya kötü hemen, hemen her muhitte bir radyo tamircisi var ama üç milyonluk İstanbul’da Bundan birkaç yıl öncesi üç adet televizyon anteni takan ve televizyon tamircisi vardı, ama bu gün olsa, olsa 10, 20 tane olsun üç milyonluk şehir için mühim değil. Teknik üniversitede televizyon tamirleri için kurslar açılıyormuş. Onlardan birini takip edersen, senin için daha faydalı olacağı kanısındayım küçük bir atölye açarsan büyütmesi de pek güç değil. Sadece sabır işi, ve her şeyin yanı sıra kendin bilirsin. En mühimi ise askerliğini bitirmen.
Tuğrulcuğum senin fotoğraf makinesini daha alamadım. Bunun sebebi ise şu ana kadar hakikaten değerli bir şey düşüremedim. Gerçi şu anda elimde bir adet makine var. dışarıdaki fiyatı komple 700 mark . Büyüklüğü ise avuç içine ancak sığıyor. Fakat böyle bir makinenin seni tatmin edeceğini zannetmiyorum.

2


Tuğrulcuğum birinci sayfada yazdığım gibi bu mektuba 6 yahut 7 şubatta yazmaya başlamıştım. Bu gün 1 Mayıs ve ancak kaleme tekrar sarılabildim.Tuğrul sana durumumu satırlarla ifade etmem imkansız. Bu son yılda sen ve imran’ın yanımda olmanızı çok isterdim. her ne kadar sizlere mektup yazmıyorsam da sizleri düşünmeden geçen bir gün olmuyor dersem, bunu şişirme babından değil kalpten söylüyorum. Gözlerine inanmana imkan yok geldiğin vakit dayın olarak değil, bir arkadaş olarak geçen olayları sana anlatırım. Korkunç bir akıntı içindeyim ki milyon liran olsa böyle bir yaşantı pek güç. Fakat çok şahane. Yalnız bir yönde yanlış bir hükme kapılma. Yaş 32 ve hala kötü denecek alışkanlıklarım yok. Ama, ama bunlar kalemi elime almama mani oluyorlar.
Tuğrulcuğum futbolda epey ilerlediğini hissediyorum. Memnun oldum ama aman yavrum
Sıhhatine dikkat et. Sert bir spor seçmişsin.
Bu mektup ile size 2 adet resmimi gönderiyorum. Sizlerin resimlerini görmekte beni memnun eder ama nedense olmuyor sizlerden pek resim alamıyorum.

3

Tuğrul yengenin sıhhati de iyi. Aramızda iyi sana küçük bir hadise an latayım dün gece yengen ile dans etmeye gittik. Burada ben eğlenceye artık para vermiyorum, o kadar tanındım. Arka masadan 3 hanım bana inan sarkıntılık etti. Bende maalesef evli olduğumu ve ailemin yanım da olduğunu söyleyip reddettim ki inan taş bebek. Daha sonra bir başkası gelip yengen tuvalette iken sırf bir dans için ricada bulundu.. bundan gayrı benim tanımadığım bir kaçı da yanaşmaya çalıştı ki bütün bunlar bir gecenin küçük bir hatırası.
Tuğrul bizler burada iyiyiz ve her şey yolunda kusura bakma burada mektubuma son vereyim. Bundan sonra bu gün daha 2 mektup yazacağım. Annemlere ve ağabeyimle re.
Ben ve yengen Hüsniye ye, Aysel e ve sana candan selam eder hepinizin yanaklarından hasretle öperiz.



Ertuğrul YILDIRIM
01-05-1972