Sorun rakamlarda mı kafalarda mı? 4x4’lük olmak güzel en çok Malatyalıların hoşuna gider. Reklamı olur hani. Çekilin yoldan geliyoruz 4 bir yandan. Bugün bol rakamlı bir yazı kaleme alacağız.

4x4x4’ lük bir eğitim sürecine girdi memleketim. 4 çeker her ülkeye şimdi eğitimimiz. Şimdi okuma oranı atacak. Eli kalem tutanlar fazlalaşacak. Çarşıda pazarda, garda garajda, durda durakta millet sırasına rıza gösterecek öyle mi? Külahıma anlatın. Şimdi öğrencilerimiz güzel Türkçemizi bülbül gibi konuşacak öyle mi ,en basitinden lise mezunu biri dilekçe yazmayı bilecek öyle mi?

Rüşvet olmayacak, Fuzuli misali “Selam verdim rüşvet değildir diye almadılar.” manzaraları birer numune olarak karşımıza çıkmayacak değil mi? Bundan sonra adam kayırma adi vakalarının ortaya çıkmasına imkân olmayacak öyle mi? Taraf tutma, aman o nasıl söz? Adalet yıldırım hızıyla cereyan edecek mesela! İnsanlar şucu bucu diye mimlenmeyecek öyle mi? Eğitim hakkından hiçbir kimse kılık kıyafet ve beyin idrakinden dolayı men edilmeyecek mesela. Eğitim istendik yönde bir değişme ve gelişme değil mi yani?

“Geç bunları anam babam geç bunları
Bir kalemde
Bilirim ben yaptığımı”

Bir gün Temel, Dursun’a: - Dursun bir bilmecem var, ağaçtadur saridur cikcik öteyi. der. Dursun da başlar cevaplamaya :
-Kanarya
-Bulbul
-Papağan
Lakin temel hepsine ’Hayur değul’ der
Dursun ne olduğunu sorunca Temel “Hamsi” der. Dursun
-Haçan hamsi sari değuldur. der. Temel
-Boyadum. der
Dursun “Hamsi ağaçta olmaz.” der
Temel
-Ben koydum. der.
Dursun
-Hamsi cikcik ötmeyi da! der. Temel de
- Haçan o da bilmecenun şaşırtmacasu da!

4x4x4’ lük bir eğitim sürecine girdi memleketim.
Okullar daha bir şenlenecek.
Herkes koşarak gidecek.
Bütün ülke mutlu olacak.
Dünya mutluluk sıralamasında 1. sırada olacağız.
Öğretmenler ekonomik olarak daha rahatlayacak.
Zira 4x4x4’ün yükü en çok onlara yüklenecek.
4x4’lük bir maaşla son vitese takıp gidecekler.
Ayrıca 3 ayda bir yüzde 4’lük zam alacaklar.
Her şey güllük gülistanlık.
Dört dörtlük.
Eksiği yok,
Kusuru asla,
Hatası ihtimal dışı,
Yani anlayacağınız harika ötesi,
Muhteşemden de öte,
Harikulade…

“Geç bunları anam babam geç bunları
Bir kalemde
Bilirim ben yaptığımı”

Küfür edilmeyecek uluorta!
Kavganın esamisi okunmayacak!
Kültürlü olacağız anlayacağınız.
Hepimiz üniversite mezunuz olacağız.
Dünyanın en kalifiye işsizler ordusu yine bizde olacak ama çaktırmayacağız.
Adam kayırma işi sona erecek.
Herkes hak ettiği makamı alacak.
Bazıları babayı…

Dini dili rengi önemli bahis olmayacak mesela, herkes özgür olacak ve daha müreffeh bir Türkiye için çalışıp çabalayacak. Doğusu Batısı olmayacak mesela, ayrımı gayrımı bitecek. Bütün kalpler hepimiz için atacak.

“Geç bunları anam babam geç bunları
Bir kalemde
Bilirim ben yaptığımı”

Koyun Mevlana’yı bir dönem ders olarak müfredata. Yunus’u koyun bir dönem; Hacı Bektaş-ı Veli’yi, Pir Sultan’ı… Ondan sonra bakın nasıl da insan unsuru ön plana çıkar ülkemde. Sevgi nasıl egemen olur herkese ve herkesin dilinde nasıl hayat bulur görün. Saygı nasıl da yerleşir ülkem insanına.
Bu işin şaşırtması yok mu? Boyayıp boyayıp yeni sistemler koymakla düzelmez bu iş. Alın eğitimi siyasetin dışına koyun ve yapın adamakıllı bir sistem. Karışmasın bir daha hiç kimse!
Sitemi olmasın herkesin.
Milliyse böyle olmalıdır bence.
Yapın ömürlük bir sistem ara ara düzenlemeler yapın, süsleyin ve raf ömrü uzun olarak kullanın.
Artık değişen sistemlerin hızına yetişemiyoruz. Lütfen ruhumuz arkada kaldı.
Sabitleyin de şu sistemi başka bir ihsan istemiyoruz. Kötü olsun ama şöyle birkaç on yıl sabit kalsın.
Öğrencileri öğretmenleri bağlamışlar sistemi serbest bırakmışlar.
Sistem habire koşuyor.
Fark yüzyıllık; binalaşma, meslekileşme, uzmanlaşma…
Demekle olmuyor, denemek lazım görelim.
Yaşamak gerek, bakalım.
Beğenmezsek yenisini alalım.
Bu da yazının şaşırtmasıdır da!