2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
692
Okunma
Hayatın dile gelmemiş küçük dudağıyım meselci...
Sesim az çıkar meclislerde. Varlığımı fark eden az insanla karşılaşırım. Benim meskenim şiir olsa da, çoğu zaman benden uzak yollarına devam eder mısralar. Kimliğim daha beklemede...
Aslında hayatı ve hayatın içindeki her şeyi ya da herkesi seviyorum. Her birinin ayrı bir dünya olduğuna inancım tam. Biricik olan öyle çok ki. Kendini beğenen... Kendini göklerde uçtuğunu sanan.. Ve aşırı derece gururlanan...
Ancak ben öyle biri değilim. Sakin liman gibiyim. Evime geleni uğurlamaktan kıvanç duyarım. Yanımdan geçene gülümserim. Sınırıma yaklaşana kin gözle bakmam. Yollarıma çıkanı korkutmam. Hırsızlığa yeltenmem. Edebi çalıntılardan nefret ederim. Aheste aheste muhatabımla alakadar olurum. Zararım kimseye olmaz. İçimde sımsıkı koruduğum çocukla ilgilenirim sadece...
Ama keşkelerim var. Ama sıkıntılarım, ama dile getirmediğim uzun cümlelerim, ama beni rahat bırakmayan gecelerim, ama küskün hallerim, ama kocaman pişmanlıklarım, ama intihara teşebbüslü hareketlerim var. Sessizken korkuyorum. Suskunken gölgeler üzeri üzerime çuvallanıyor meselci...
Yarım bıraktıklarıma üzülüyorum. Selam vermediklerime, ertelediklerime kahroluyorum; sevimli gözüksem de şu aralar. Bu aralar gel gitlerim hiç dinmiyor. Her an tsunamilere yakalanabilirim. Her an kalemim kırılabilir, dilim lâl düşebilir...
Hayatımın dilemmasından kurtulmayı umuyorum bir gün...