Bakkal amca unun var mı?
-Var!
-Bakkal amca şekerin var mı?
-Var!
-Bakkal amca yağın var mı?
-Var!
-Helva yapsana..Helva yapsana...

Bir zamanlar çocuksu bir neşeyle dinlediğim bu türkü, hüzünlü bir Vedayı çağrıştır oldu bana.
Tıpkı bir ölümün ardından okunan duayla birlikte kavrulan helva misali, bakkal dükkanları da çoktandır sizlere ömür..
Bir çoklarımızın çocukluk anılarında renk renk akide şekeri tadı bırakan Mahalle Bakkalları, anılardan da silindi büsbütün..
Küçücük yerleşim alanlarında bile, mahalle aralarına açılan marketler, süpermarketler her tür gereksinimi karşılayacak ürünlerle göz kırpıyor cebi şişkin insanlara davetkar bakışlarla.
“BİM” Marketleriyle aranız nasıl bilmem..
Ama ERDOĞAN ailesine duacı olanlara benim bir müjdem olacak..
Yurt genelinde sayılarının her geçen gün artırmasının hikmeti anlaşıldı.
Cüneyt ZAPSU denen biri BİM hisselerini sattı ve bu satış sonrası en büyük payı Başbakan’nın 28 yaşındaki oğlu aldı. Buna şaşırmamak gerek. Çünkü henüz 26 yaşındayken 13 tane şirketin CEO sunu yapabilecek beceri ve kapasiteye sahip birinin, bu işin üstesinden gelmesi çocuk oyuncağı sayılmaz mı?
’YAKIŞIR OĞLUMUZA’
Babası başbakan olduğu yıllarda o’nu bir işadamı, hayrına ABD’de okutuyordu. Olsun !..
Birkaç yıl önce ABD başkanı BUSH o’na Dünya Bankasında iş bulmuştu. Olsun !..
Evvelce evi, arabası falan yoktu. Şimdi trilyonluk evleri, arabaları hatta gemiCİKleri var. Olsun !..
Aşağıdaki gibi bir ’bakkal dükkanına’ ihtiyacı vardı, Allah onu da verdi !..
OLSUN,YAKIŞIR OĞLUMUZA Babasının televizyonlara çıkıp ’Mahallelerdeki bakkal dükkanlarını kapatın’ demesinin sebebi şimdi anlaşılıyor

Ayrıca bu marketlerde ilaç da satılabilecekmiş! Bakın işte bu çok yerinde bir karar bence. Kederden, ya da sevinçten orada fenalık geçirenler anında ilaçlarını alabilecekler! Bu karar hükümet ile Eczacılar arasında çıkan 2000 kalem ilaç anlaşmazlığı sonrasında alınmış.
Yüce milletimize hayırlı uğurlu olsun! Demekten başka bir şey gelmez benim elimden. Onlar en güzel şeylere layık değiller mi a canım!..
Hazır konu yiyecek, içecek ve de ilaçtan açılmışken, bir çoğunuzun bildiğini sandığım bir haberi yineleyeyim yine de…

MONO SODYUM GLUTAMAT (MSG) adındaki katkı maddesi tatlı, tuzlu, acı hiç fark etmiyormuş. Hangi yiyeceğe katılırsa, o yiyeceğin tadını neredeyse dayanılmaz kılıyormuş.
Peki bu MSG zararlı mı? diyebilirsiniz.
Bu madde nörotoksin. Sinir hücrelerine zarar veriyor. Merkezi sinir sistemi tahribatı ve buna bağlı olarak ALZHEİMER, PARKİNSON, HUNTİNGTON, SARA(epilepsy) ve daha pek çok tahribata yol açabiliyormuş. Üreticilerin bir çoğu MSG yi daha karlı olduğu için kullanıyorlarmış. Tanısı bile konulamayan çeşitli hastalıkların, ölümlerin nedenini siz hala ÇERNOBİL olayına mı bağlıyorsunuz, benim aziz ve çılgın milletim!..
Ancak hiç tasalanmayın. Ruhu, zihni, benliği bu denli tahribata uğramış bir topluma hiç bir şey olmaz! Bağışıklık oranı buna izin vermez çünkü!