Dünyada ve ülkemizde bir kavram kargaşası var, bilinmezlik ve anlaşılmazlık.Milletlerde, dinlerde ve hatta mezheplerde bile bir anlaşmazlık, çözümsüzlük var, zaten mezheplerin doğuşu da bu yüzdendir sanırım..
Bir diğerinin uygun gördüğünü bir diğeri şiddetle reddederken , birinin ödül verdiği olguya , bir diğeri ceza verebiliyor..
Dünyayı bir yana bırakalım, ülkemize gelelim; genel olarak ülkemizde Hanefi mezhebi yaygın, Güneydoğu vb illerimizde Şafiilik ve Hanbelilik gibi az da olsa bazı mezhepler olsa bile ,genel olarak Hanefi mezhebi yaygın ülkemizde..
Mezhepler arası kıyaslama yapmak istemem, zaten buna yetecek ilmimde yok..Kafamı kurcalayan, mezhepsel birlikteliği olan insanlar arasındaki derin ilmi çatışmalar ve ciddi fikir ayrılıkları..
Aynı kaynaktan beslendiği kesin olan, fakat birbirine düşmüş insanlar beni kaygılandırıyor, belki fikir ayrılıklarını zenginlik sayabilirsiniz, doğru , aslında bu bir zenginlik, fakat fikir ayrılığı olmayacak kadar kaynakları aynı olan insanlar, ciddi yol ayrımlarına gelmiş durumda..
Mesela sohbet ehli bazı insanlar, yaşadıkları dini yaşantıyla kendilerini imani açıdan zirvede görürken, onların bu hallerini sapıklıkla itham edenler olabiliyor, bazı insanların ölçü kabul edip, ibadetlerinde rehber edindiği hadisleri bazı insanlar ‘bu hadis uydurma’’ diyerek ciddiye almayabiliyorlar..
Fikir ayrılığı başka bir durum, burada ciddi bir sıkıntı var..Ve bu sıkıntının giderilmesi gerekli..Birileri çıkıp dinde reform yapsın demiyorum, İslam’ın zaten böyle bir reforma ihtiyacı yok, ama aramızdaki derin fikir ayrılıklarının çözümü için bir makamın, bir meclisin bu işlerde son sözü söylemesi, son noktayı koyması gerekli..
Biz Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan yukarıda belirttiğimiz konularda etkin adımlar atmasını bekliyoruz, hadisler konusunda bir kitap yazılmasını, hadislerin gerçeklik durumlarının bu kurumca belirlenmesini, dindeki hurafeler konusunda daha ciddi adımlar atılmasını bekliyoruz..
Din gibi hassas bir konuda , yetkili makamların daha etkili olmasını bekliyoruz..Ellerini masaya vurmalarını bekliyoruz..
Basit gibi görünen ama aramıza nifak sokan bu ihtilafların çözülmesi için Diyanet’ e çok iş düşüyor..
Dinde bir reform değil, dinde otoriter bir tanımlama istiyoruz, birlikte adım atmak, aklın yolunu bulmak istiyoruz..
Bir olmak, diri olmak, güçlü olmak istiyoruz..

Tunar Çalışkan