Meselci'ye Mektuplar 2
Tekrar günaydın meselci.
Günaydın çünkü sabah vaktinde nameyi karalıyorum yurduna...
Yurdun dedim de aklıma geldi. Mardin bu kış çok soğuk be...
Dağlık kesimine, şehir merkezine dün geceden beri yağmurla karışık kar(karla karışık yağmur değil) yağdı. Beyaz taneler yarım saat içinde her yeri bembeyaz bir renge boyattı. Antenler uydudan sinyal alamaz oldu. TRT Spor’da(TRT3) Barselona-Realmadrid Kral Kupası rövanş maçı vardı...
Vardı’da kalalım. Öncesine gidelim. Bir saat öncesine. Efem, onca soğuğa rağmen kurumdaki arkadaşlarla haftalık halı maçımızı oynadık. Her çarçamba 21.00-22.00 saatleri arasını sağlığımıza ayırırız. İlk kez berabere kaldık. İlk kez bir halı maçında gol atamadım. Atamamamın sebebi, beni defansa çekmeleriydi. Oysa sen de bilirsin ben iyi forvetçiyim, gol demek ben demek. Ben demek, gol demek ortada varsa bir top...
İspanyol takımların maçı 2’de başladı. Kaşılaşmayı Abdullah ARIKAN dostumun evinde izledim. (Gecemi de orada geçirdim.) Televiyon kar’a teslim olmuştu, hiçbir kanal çekmiyordu. Vinn’imi yanımda getirmiştim iyi ki.
Onların bilgisayarlarına vinn takıp, maçı internetten izledik. İlk maçı Barselona deplasmanda 2-1 kazanmıştı. Avantajlı olan Barça’ydı. İlk yarı da 2-0 bitti. İkinci yarı her şey değişti. Real, maçın sonlarına doğru kükredi, durumu 2-2’ye getirdi ancak devamını getiremedi. Tur atlayan Katalan ekibi oldu. Barcelona tur atladı diye çok mutlu oldum.
Ve bu sabaha gelip, seni de daha fazla sıkmak istemiyorum meselci. Sabah 07.10’da kalktım. Pencereye koştum. Bir de ne göreyim. Kar susmak bilmeksizin yağmaya devam ediyordu. Mikrofonu almış şakırdıyordu ak ak. Mardin’i kar işgal etmişti abartısız. Sibirya soğuğunu andırıyordu manzara. Dışarı çıkmadan tüm iliklerimin üşümekten titrediğini fark ettim...
Caddeye inip, iş yeri servisini bekledim. İnsanlar pek yoktu. Birkaç araç da zar zor yürümenin derdindeydi. Kızıltepe’ye inince, başka bir dünyaya geldiğimi anladım. Zira Mezopotamya Ovası’na tek bir kar tanesi düşmemişti. Tarlalar yemyeşil gözüküyordu. Sadece yağmur sahnedeydi.
Bu da şu oluyor: Yüksekte yaşamak, her zaman avantaj değil. Yükselti farkının kuru zarar faydalarını anladığını kabul edip, seni karakışla sımsıcak duygularda buluşmakla baş başa bırakıyorum.
Üşümek(soğuk) güzeldir belki. Sen bilirsin her şeyi!..
.......................................
Mehmet Selim ÇİÇEK
26 Ocak 2012, 09.20, MARDİN
YORUMLAR
Üşümek güzeldir Meselci..
Üşümek yaşadığını hissetmektir.
Üşüyorsan yaşıyorsun demektir..
İstanbul'da soğuk.. Yağmurlu bugün. Geceden beri ağlıyor gök..
Kendine mi yazmaya başladın mektuplarını? :) En iyisi.. Kimse anlamazken içindeki Seni, kendine anlatman en iyisi..
Tebriklerimle,
meselci
Üşümek daim olmasın ama.
Teşekkürler
sımsıcak satırların için.