Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
Fuat Türker
Fuat Türker

Ahlaki Çöküntü ve Nedenleri

Yorum

Ahlaki Çöküntü ve Nedenleri

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1498

Okunma

Ahlaki Çöküntü ve Nedenleri

Ahlaki Çöküntü ve Nedenleri

Günümüz toplumlarında yaşanan ahlaki çöküntünün boyutlarını, insanların güven duyacakları ve karşılık beklemeksizin yardım edecek birini bulamamaları, ihtiyaç duyduklarında adaletin gereği gibi tecelli edeceğinden kuşku duymaları, dışarıda güvenlik içinde olmamalarından anlamak mümkündür.

Toplumları ahlaki çöküntüye götüren asıl neden, kapsamlı ilişkileri ve karanlık bağları olan büyük bir ‘oluşum’ tarafından idare ediliyor olmasıdır. Bu ‘sosyal sınıf’ oldukça etkili propaganda araçlarına sahiptir. Bu araçları kullanarak, insanları Kur’an ahlakından uzaklaştırmak ve çirkin utanmazlıkları yaygınlaştırmak amacıyla çalışır.

Çirkin utanmazlıkların (fuhşun) iman edenler içinde yaygınlaşmasından hoşlananlara, dünyada ve ahirette acıklı bir azap vardır. Allah bilir, siz ise bilmiyorsunuz. (Nur Suresi, 19)

Din ahlakını yaşamayan toplumlarda etkin olan bu karanlık sınıfı ayakta tutan, rüşvet, haksız kazanç, fuhuş ve uyuşturucu ticareti gibi yasadışı yollardır. Yaşanan çirkinlikler ve haksızlıklarla fikir mücadelesi vermek, ancak din ahlakıyla yetişmiş insanlarla mümkün olacaktır.

Günümüzde en çok da medya yoluyla modernlik, çağdaşlık, özgürlük ve cesaret söylemleriyle ahlaksızlık propagandası yapılmaktadır. Söz edilen modernlik ve çağdaşlık, gelişmelere ve yeniliklere açık olmak değildir; ahlaksızlık ve sapkınlıkların insanlara olağan davranışlar gibi gösterilmesidir. İnsanlar kınadıkları davranışları bu propagandalar nedeniyle, zamanla olağan karşılamaya başlarlar. Ve bu yoğun telkinlerle, yaşanan ahlaksızlığın çağdaşlığın bir gereği olduğu hatasına düşerler.

Ahlaki çöküşün en önemli nedeni, dinsizlik nedeniyle kendini başıboş ve sorumsuz zannetme yanılgısıdır. Yazılı ve görsel medya Materyalizmin ve dinsizliğin en önemli silahı olan Darwinizm’i sözde bilimsel bir gerçek gibi yıllardır dayatmaya çalışmaktadır.

Problemlerin kaynağında bencillik, aç gözlülük, acımasızlık, umursamazlık gibi hastalıklar vardır. Gerçek ve kalıcı çözüm yalnızca din ahlakının yaşanması ile olacaktır. Yaşanan sorunları kabullenmek, yalnızca izlemek veya sorunların bitmeyeceğini düşünmek büyük yanılgıdır. Tüm insanları yoktan var eden Yüce Allah, onların en rahat edecekleri, refah, huzur, güven duygusu ve mutluluk içinde yaşayacakları sistemi de haber vermiştir. Çözüm Kur’an ahlakıdır.

Kelime anlamı barış olan İslam, barış ve esenliğe çağrıda bulunur. İman sahipleri Allah’ın farz kıldığı iyiliği emretme, kötülükten sakındırma sorumluluğunu yerine getirdiklerinde, gerçek İslam’ı tanımayan pek çok insan Kur’an ahlakına yönelecek ve Allah’ın beğendiği yaşam başlayacaktır.

Suçsuz bir insanı öldürmenin tüm insanlığı öldürmek gibi olduğunu haber veren, insana, en yakınlarının hatta kendisinin zararına dahi olsa adaleti emreden, kişinin ihtiyacı da olsa muhtaç olana vermeyi emreden İslam, insan ilişkilerinde ölçü alındığında huzur dolu bir dünya oluşur.

Allah, azgınlık yapanlara, “azgınlıklarının cezasıyla mutlaka karşılaşacaklardır” buyurarak sonlarını haber verir. Dini yaşamanın özünde ise doğru olmak vardır; insanlara zulmetmemek; iyi ve güzel ahlaklı olmak vardır. Güzel ahlaklı olanlar Allah’ın rızasını kazanıp, sonsuz yaşamda “en güzel sonucu” alırlar.

Dünyada sürekli korkular yaşanır. Yaralanma, öldürülme korkusu vardır. İftira, alay edilme, hata yapma, hastalık, yaşlanma ve ölüm korkusu… Ancak cennette dünyevi korkuların hiçbiri yok. Yalnızca selam, huzur ve güven var.

İnsanı yaratan Allah, onun yaşayabileceği en güzel hayatı Kur’an’da tarif eder. Kur’an ahlakı hakim olacak, insanlığın özlem duyduğu, cennet benzeri huzur dolu bir hayat mutlaka gerçekleşecektir. Alemleri nurlandıran, istediği simalara, zihinlere ve gönüllere nur yağdıran Allah, yeryüzündeki nurunu kesinlikle tamamlayacağını vaat eder.

"Ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar. Oysa kafirler istemese de Allah, Kendi nurunu tamamlamaktan başkasını istemiyor. Müşrikler istemese de O, dini (İslam’ı) bütün dinlere üstün kılmak için elçisini hidayetle ve hak dinle gönderen O’dur." (Tevbe Suresi, 32-33)


Fuat Türker

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ahlaki çöküntü ve nedenleri Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ahlaki çöküntü ve nedenleri yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ahlaki Çöküntü ve Nedenleri yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL