SU UYUR DÜŞMAN UYUMAZ

Türkiye son 10 yılda ciddi değişikliklerden ve süreçlerden geçti, hala da geçmeye ve değişmeye devam ediyor.
Bir zamanlar aklımıza geldiğinde inanamayacağımız şeyler şimdilerde gerçek oluyor,seviniyoruz.
Yargının dokunmayı aklına bile getiremeyeceği, hatta kendisine brifingler verilen bir yargının yıllar sonra statükoya hesap sorduğu, generallerle ters düştüğü için görevden uzaklaştırılan savcıların tekrar göreve geldiği,ordudan sırf dindar olduğu için uzaklaştırılan onlarca vatan evladının yeniden görevlerine döndüğü güzel günleri görüyoruz.
İnsanlara yıllarca inançlarına saygılı davranıyor gibi yapıp, onların dini inançlarını irtica adı altında yaftalayarak, onların fikirlerini hor gören ateist yapı iyice köşeye sıkışmış durumda.
Ama cümleden anladığınız üzere köşeye sıkışmış bir yapı var, yani yapı hala var, ve öyle bitmesi falan da çok kolay değil.
Bu yapı; PKK’yı kurduran, gençleri birbirine kırdıran, alevi ve Sünni damarları kaşıyan, milleti sokakta birbirine saldırtan ve sonra da onları ayırmak için darbe yapan, darbe zihniyetine karşı geleni Başbakan bile olsa asan, Özal’ı zehirleyen, Eşref Bitlis’i Kuzey Irak’ta defalarca öldürmeye teşebbüs eden ve en sonunda sabotajla öldüren, karşıt görüşteki insanları aynı çatı altında birbirlerine hissettirmeden kullanan yapıdır. .
Güçlüdür, dış ve iç desteklidir ve ülkenin kalkınması ve akıllanması ile bertaraf edilebilir sadece, savaşarak bitirilemez, çünkü uçaklara yanlış koordinat verir, onu bombalayamazsınız, sınırda kendi vatandaşınıza bomba attırır günlerce şaşkınlığı üzerinizden atamazsınız, Maraş’ta, Dersim’de Erzurum’da sizi size öldürtür, yıllarca pirincin taşını ayıklayamazsınız.
Sizin anlayacağınız koskoca bir Osmanlısınızdır, dünyayı dize getirirsiziniz.
Sizi, adına Anadolu dedikleri küçücük bir yarımada da boğmaya çalışırlar, kısmen de başarırlar.
Kurtarıcı diye inandığınız her kim varsa size bir darbe vurur. Anlayamazsınız.
İşte bu yapının üstüne kararlılıkla gidilen bir dönemdeyiz, PKK bile köşeye sıkışmış durumda, PKK saldırılarının müttefik ülke elemanları tarafından koordine edildiğinin iyice belirginleştiği, ordunun halkıyla barışmaya başladığı, ekonominin düzelme sinyali verdiği, özgürlüklerin artmaya başladığı bir dönemdeyiz.
Peki başta da belirttiğimiz gibi her şey güllük gülistanlık mı ? elbette hayır, en zor döneme girmiş bulunmaktayız, emekli Genel Kurmay başkanı hapse atılabiliyorsa durum gelecek için iyi sayılabilir, ama ihanet odaklarının asla uyumadığını unutmayın, sınırda 35 kişinin öldüğü bombalama olayından sonra malum zihniyetin kiralık kalemşörlerinin attıkları başlıkları unutmayın, suç örgütleriyle ilişkileri belirginleşen muvazzaf yada emekli askerlerin gözaltına alınma sürecinde tepki veren tiplere bakın, düşman uyumuyor değil mi ?
Ülkemiz bugünkü kadar silkelenmemişti dikkatinizi çekerim, bugünkü kadar üstüne gidilmemişti bu yapıların, ve bu yapıların canı bu kadar yakılmamıştı.
Unutmayın ki eğer canı yanmışsa, ve yaralıysa daha tehlikeli bir hal almış demektir, daha saldırgan şekilde göreceğiz demektir yaralının sağa sola saldırışlarını bundan sonra.
Yakında sürpriz isimlere dokunulmaya başlandıkça, taşlar yerine oturmaya başladıkça çok daha saldırgan olan derin yapının kalemşörlerine asıl siz o zaman bir bakın; neler neler yazmaya başlayacaklar göreceksiniz.
Hep söyledim yine söylüyorum ; Müslümanlardan başka herkes uyanık, herkes uyanık sadece Müslümanlar uyuyor, ama düşmanlar uyumuyor değil mi ?
Su bile uyuyor ama düşman uyumuyor değil mi ?

Tunar Çalışkan