Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Ali Sevimli
Ali Sevimli

Tarif etmeden sevmek

Yorum

Tarif etmeden sevmek

9

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1345

Okunma

Okuduğunuz yazı 2.1.2012 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Tarif etmeden sevmek

Tarif etmeden sevmek


Karmakarışık uçsa da kelebekler, renksiz kalmaz özgürlük.

Aynı kelimelerin sıralandığı cümlelere sığdırılmış acıların dilini kabul etmiyor yüreğim. Bakir kalmış kelimeleri iğfal etmek istiyorum, bizi yazarken. Kimsenin tatmadığı duygularımı isimlendirmek ve göğsünün içine çakmak. Anlatamıyorum, nakarat yangınlarına düşmüş sözcüklerin çaresizliğine yaftalarken kendimi, mağlubiyetimin derin şaşkınlığına yüklem oluyor sevgili.
Kin kokusunun karıştığı geceleri gökyüzümü örtüyor kan, nefessiz kalıyorum. Alıp başımı gitmek istiyorum aklımın çıldırtan seslerini yutan, ıssız gözlerinde bana yer açabilecek ilk ulaşılmazlığa.

Şakaklarım üşüdü, kar yağmış olmalı bilinmezliğe.

Şarkılarını vurmak, yüzünden gülücükleri silmek, gözlerinde ki kurşunların hedefinde kalıp öylece delirmek istiyorum. Sicim düzenine ulaşmış gözyaşlarımın seline kapılıp gidebileceğim en lütufsuz sığınağın soğukluğunda donmak ne kadar zor olabilir ki.

Hangi sevgi, hangi boşluğa denk geliyor, sarı yaprağın düşümünde.

Ellerinin izlerini yok etmek, yol aldığın mesafeleri yangınlara vermek, konuştuğun her bakışın canını acıtmak, sarhoş bir anını yakalayıp yalnızlığının içine sinmek istiyorum. Güneşinin ilk vurduğu ten, tenin kirlendiği anda yüzsüzlüğün olmak nedir biliyorum. Bilmediklerinin içinde seni keşfediyorum. Başıboş tümcelerinin peşinden koşarken yorulup en sert ünsüz harfin altında kalmak, ezilmek kaderim olmalı, diliyorum.
Mutlu anlarının dakikalarını, hatta saniyelerini çalıp, kefen beyazlığına ulaşmış yüzümün şekilsizliğinde yeniden yaşamayı hak eden ölü çocukların ruhlarına üflemek istiyorum. Tanrı olmak zor mu? Küçük meleklerin hükümdarlığında, sen ölürken gözlerin değil, bir tanrının şiddeti dökülmeli. Ruhunun kan çiçekleri kapılıp rüzgâra savrulurken, sevdayı ellerime boşaltasın, arzusunda kalıyorum. Ölsen diyorum, birkaç kez ölsen.

Susturuyorum deli divane kitapları. Hikâyeler ölüyor içimde.

İsmini çıkarıyorum sayfalardan. Ezberlerden söküp zulamın en derinlerine atıyorum, seni ünlem işaretlerinin önüne koyan tüm nidaları. Çağrısız kalıyorsun, sabahları ışık süzülmelerinde şeffaflaştığın kadar beliriyorsun hayal denizimin yakamoz tarlasında. Ay büyüyor, sen dalgaların koynunda kıyılara ulaşamadan yok oluyorsun, acı çekiyorum elbet ama ölsen diyorum yinede. Daha çok ölsen.
Sabırsızlığımın hangi dilde tarifini yapsam, zamansızlık doğuyor. Hapis kalıyorsun sonsuzlukta. Gelsem diyorum yanına, ezelsizliğin ruhumu kelepçeliyor. Kırılmak için daha çok nedeni oluyor, direnişimin.

Kapılarını sürgülediğinde üzerime, kaldığın hücrenin duvarların şenliğinde avunuyorsun.

Tüm renklerin ışıksızlığı siyahtır, kaçışı beyaz. İnce çizgi buna denir. Üzerime alıp tüm silahlarımı o çizgide sana ulaşmak gibi derin düşüncelerimi zaferin askeri olup haykırmak cesaret mi?

Tüm sorularıma giz cevapların olmalı, bir batığın kasvetinde kalmalıyım.


Avare kalmış adamlık, süzülen korun sıcaklığında, son kez aşk yudumlarken. Ortak bir sonun manşetlere düşmüş fotoğraflarında yerimizi almalıyız. Adım adınla bir tutam mutluluğun içinde sabit. Sen kaçışı, renklerin, ben ışıksızlığı.

Yaşadıklarımı yaşamış anlardı, en iyi seni en kötü bende.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Tarif etmeden sevmek Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Tarif etmeden sevmek yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Tarif etmeden sevmek yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
mina
mina, @mina
3.1.2012 23:39:08
Soluksuz okudum, soluksuz kaldım. Çok uzun zamandır ilk kez bir metinin satır aralarına dalmadan tamamladım. Bana ulaşın lütfen, takibinizde olacağım.
Sdn Seden
Sdn Seden, @sdnseden
3.1.2012 22:34:37
benzer yorum fakat çok güzel tebrikler
tasikardi
tasikardi, @tasikardi
3.1.2012 19:28:59
''Her şey akar elbet... Gün akar... Gece akar... Ve kekremsi bir tat kalır dillerinden geriye... Acılar, hüzünler, sevinçler tortulaşır içinde işte... ''

''Akşam, erken iniyor yağmurların arasından şehre... Birazdan başlayacak yine hüzün... Sen, çıkacaksın birazdan düşebileceğin en yüksek yere... İlk basamak ayaklarının altındadır şimdi... Başlar işte yolculuk yine... ''


''Derin bir nefes alıyorum içime son kez... Ciğerlerim ağlıyor, hissediyorum... Son kez sarılıyoruz birbirimize... Hadi; vakit tamam diyorum sessizce...

Son kez dönüp bakıyorum geriye... Hafifçe itiyorum ayağımla onu yere... Boşlukta sallanıyorum işte... Kar yağmaya mı başladı ne...''

sözcüklerinizin sıcaklığını...ve imbikten süzülerek dökülen yüreğinizi...saygıyla selamlıyorum...günün seçkisini çokca haketmiş bence...

sa
salman dogan, @salmandogan
3.1.2012 18:52:55
Tüm sorularıma giz cevapların olmalı, bir batığın kasvetinde kalmalıyım. mükemmel b

ir anlatım tebrikler
bona_dea
bona_dea, @bona-dea
3.1.2012 16:58:20

İyi ki okudum dedim.

Nitelikli ve güzel bir yazıydı.

Tebrikler
GÜL BEŞİNCİMEVSİM
GÜL BEŞİNCİMEVSİM, @gulbesincimevsim
3.1.2012 15:38:59
kutluyorum çok güzeldi...
Serhat AKDENİZ
Serhat AKDENİZ, @serhatakdeniz
3.1.2012 14:50:42
Ve nicedir esaslı bir yazı düşmüş güne. Eline sağlık Ali . fakat nasıl olur da bu gibi üst düzey bir eser bu denli yalnız kalır . inanılır gibi değil cidden. hem okunası hem öğrenilesi hem edebi işaretleri olan hem dil kullanımı hayli iyi.

tebrik ettim
Mehtap ALTAN
Mehtap ALTAN, @mehtapaltan
2.1.2012 18:29:49
sevmenin tarifine harcanılan zamanın âhıdır aslında vuslatı gözümüzün önünden yok eden!...

tarifsiz bir coşkunun sancağındaki huzur bereketidir yaşamın aslını inkârsız kabul eden mânâ...

sizden okuduğum ilk yazı sanırım...

kutladım...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL