Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Nermin Kaçar
Nermin Kaçar

KRİZANTEM

Yorum

KRİZANTEM

14

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

2713

Okunma

Okuduğunuz yazı 12.12.2011 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.

KRİZANTEM

Aynada son kez kendine baktı. Saçını düzeltti. Makyajını özenle yapmıştı. Onun mesleğinde, görsellik çok önemliydi. Kıyafet seçimi de tabii ki… Yürüdükçe herkes ona bakmalı, ayak sesleri bile diğer kadınlardan farklı olmalıydı. O yüzden de iç gıcıklayıcı renkleri seçmeye özen gösterirdi. Her şeyden önce orijinal olmalıydı. Mesleğe başladığında, diğerleri gibi bilindik, takma isim kullanmak istememişti. Günlerce düşündükten sonra ismini sonunda bulabilmişti… Krizantem olacaktı.

Etrafında döndü. Önüne, arkasına dikkatle baktı. Uzun, dalgalı, platin rengi saçlarını boyatalı henüz bir ay bile geçmemişti. İlk başlarda, yeni saç rengine alışmakta zorlanmıştı. Uzun yıllar, kızıl renkleri kullanmıştı. Değişiklik gerektiğine inandığı gün, kendini kuaförünün koltuğunda bulmuştu.

Nar kırmızısı mini eteği ve üzerine giydiği askılı bluzuyla, kendi iştahını bile kabartıyordu aynadaki görüntüsü… Hazırdı. Buluşma saati de henüz gelmişti. Bu akşamki müşterisi de cebi dolgunlardandı. Üstelik ilk kez de değildi buluşmaları. Para babasıydı ama nezaket yoksulu bir adamdı. Yüzünü buruşturarak evden çıktı.

Topuklu ayakkabıları, koridorda yankı yaparak ilerledi. Onun ayak sesini işiten çaprazındaki, deyim yerindeyse “evde kalmış kız kurusu “Melisa, her zaman yaptığı gibi araladığı kapıdan baktı ve kapıyı çarptı. Hınzır bir gülümseme yerleşti yüzüne Krizantem’in. “Ah bir gece de seni alsam yanıma; ne çok hoşuna giderdi değil mi köftehor Melisa?” diye düşünerek indi merdivenleri. Oysa bu düşündüklerini yüzüne haykırmak isterdi avaz avaz…

Apartmanda istenmediğini biliyordu. Melisa, bir iki kez ev sahibine şikayet etmişti. Hatta hırsını alamayıp, ahlak masasına bile şikâyette bulunmuştu. Sonuç alamayınca psikolojik baskıyla yetiniyordu… Ev mi yoktu koskoca şehirde? Yeter ki para olsun. Birinden çıkar, öbürüne taşınırdı nasıl olsa… Altın çağındaydı Krizantem Tuba. Bazen sonrası aklına geldiğinde canı sıkılıyordu sıkılmasına da; “Aman boş ver, bunu da o zaman düşünürüz” Diyerek kendini telkin ederdi. Nasılsa ne geçmişi, ne de geleceği vardı. Kendini sanki bir akarsuyun akıntısına bırakmış gibiydi.

Arabasının yanına geldi. Kırmızı renkli 2010 model arabası vardı. Olmuş olacağı tek serveti de arabasıydı. Takıntı haline gelmişti araba değiştirmek. Bir yıl kullandıktan sonra sıfırlıyordu arabayı. Tıpkı anılarını, geçmişini beyninde sıfırladığı gibi…

Anahtarı kontağa taktı ve çalıştırdı. Dikiz aynasında son kez kendine baktı ve hareket etti. Otele geldiğinde Osman Bey’i lobide onu bekler buldu. Müşterisi onu görür görmez yine sarhoş olmuştu sanki. Krizantem Tuba, kendine güvenen, vakur edasıyla önden gidiyor; hantal, şişman Osman ise ona arkasından yetişmeye çalışıyordu. Odaya geldiklerinde her vakit olduğu gibi masa donatılmış, rakı şişesi de masadaki yerini almıştı.

Osman Bey, nefes nefese kalmıştı. Yine de masaya oturmaktan, tıkınmaktan vazgeçmeyecek gibiydi. Sandalyeyi çekti ve oturdu. Tabağındakileri yemeye başladı. Ağzından etrafa sıçrayan kırıntılarını umursamadan konuşuyordu. Sofradaki yiyeceklere göz gezdirdi Krizantem. Hepsinin de kalori değeri çok yüksekti. Canı istediği halde yememeye özen gösterirdi. Alınan kilolar, onun aleyhindeydi çünkü… Tabağına, gözüyle tarttığı en düşük yiyecekleri aldı ve bitirdi. Osman da yemeğini bitirmişti. Rakı şişesinden birazını Tuba’nın bardağına, birazını da kendi bardağına doldurdu. Üzerine eklediği suyla karışan rakı beyazladı. Odaya keskin bir anason kokusu yayıldı. Arada bir geğiriyor, rahatlıyordu.

-Haydee şerefe güzelimmm. Sağlığına, güzelliğine ve diri vücuduna kaldırıyorum kadehimi.

-Şerefe hayatım.

O kadar içtiği halde yine de bilincini yitirmiyordu. Bakışları içkinin etkisiyle daha da vahşileşmişti sanki. Gözlerinde vahşi bir hayvanın, avını parçalamadan önceki bakışları yerleşmişti. Ağzını oynatıyor, mimiklerini bazen kontrolde zorlanıyordu.

Masadan kalktı ve sendeleyerek, Tuba’ya yaklaştı. Gözleri iyice kısılmıştı. Tubayı, sandalyeden hırsla kaldırdı. Dudaklarını kemirircesine öpmeye başladı. Sanki lağımı andıran nefesinin kokusu, Tuba’nın midesini bulandırdı. Bir an kusacak gibi oldu; fakat kendini tuttu. Yavaş yavaş onu okşamaya başladı. Adam, okşamanın etkisiyle çözülmeye başladı. Arenaya çıkmış bir boğanın nefesi gibi hızlıydı nefes alış verişi… Krizantem Tuba, işini yapıyor olmanın rahatlığıyla, sakindi. Med-cezirlerin bir önemi yoktu. Tiksinti, görev bilinci yeterliydi o anda.

Duyguları yıllar öncesinde ilk örselendiği günden sonra bir daha gün yüzüne çıkmamıştı. Bir daha da bulamayacaktı…

Doğruldu yataktan. Sakindi… Giysilerini geçirdi çıplak bedenine. Komidinin üzerindeki parayı aldı ve çantasına koydu. Yatağa baktı. Karmakarışık olmuştu. Osman’a gözü ilişti. Yüzü kıpkırmızıydı. Hırıltılı sesler çıkarıyordu. Kaçarcasına fırladı odadan. Resepsiyona gelince;

-Bir ambulans çağırın lütfen… 102 numaralı odaya…





Nermin KAÇAR

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Krizantem Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Krizantem yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KRİZANTEM yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
13.12.2011 19:45:34
Sevgili Nermin, yazıya kaçıncı gelişim, talihsizlik bir türlü yakamı bırakmadı her okuyuşumda yorum yazamadan elektrikler kesildi. İnşallah bu defa kesilmez:))

Yazı, hayatın içinden bir gerçek. Bu ve bunun gibi yaşam savaşı veren Krizantemlerle dolu.

Gerçek bir hayat öyküsünü çok başarılı bir şekilde kaleme almışsın tebrik ederim.

sevgiler.
balıbey
balıbey, @balibey
13.12.2011 16:32:15
Konuya hakimiyet ve cesaretin , zerafetine zarar veremediği güçlü kalemi kutluyorun efendim !

Enfesti ... En kalbi saygılarımla...
(( Seçil Nimet ))
(( Seçil Nimet )), @--secilnimet--
13.12.2011 14:47:58


Bu tür her hikaye Pretty Woman gibi olmayacak elbette...

Mustafa Sakarya
Mustafa Sakarya, @mustafasakarya
13.12.2011 12:41:33
Hayatın içinden bir dramdı, kaleminizin gücüyle kare kare izlediğimiz. Önce sizi tebrik ederim bu güzel yazıdan dolayı, ve bir de dilek eklerim hani bu yolda olanların bir an önce bu bataklıktan kurtulmaları için.
Nermin Kaçar
Nermin Kaçar, @nerminkacar
13.12.2011 09:00:35
Sevgili Dostlarıma ve seçici kurula teşekkür ediyorum. Güne layık gördükleri için öykümü. Selamlar,saygılar...
DİLEK YILDIZI
DİLEK YILDIZI, @dilekyildizi
13.12.2011 08:19:06
arabayı satarak sıfırlarken, geçmişi ve anıları sıfırlamak. belki ellerinden gelse onlar her gün arabalarını satacaklar, anılarını sıfırlamak amacıyla. Zaman zaman arabalarının olmasını da istemeyecekler. Yaşadıkları; kötü anılarla dolu hayatı istemedikleri gibi....

KALEMİNİZE SAĞLIK KUTLARIM
SAYGILARIMLA........
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım, @tacettinyildirim
13.12.2011 05:58:54
yazın layık olduğu yerde kutlarım
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
13.12.2011 01:06:26
Nermin'ciğım özgün kalemini kutlarım canım. Hak ettiği yerde. Sevgilerimle.
GÜLDESTE
GÜLDESTE, @guldeste
13.12.2011 01:01:31
çok anlamli ve düşündüren finalle bitirmiş usta kalemin gönülden kutluyorum en içten sevgilerimle
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
12.12.2011 22:25:56
yine güzel anlatımdı kutlarım canısı saygılarımla
inci*
inci*, @inci-
12.12.2011 20:59:09
Nermin Hanım, İşmi, aş mi yoksa kader mi?. her ne ise adlandıramadım bir durumdu bu..
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım, @tacettinyildirim
12.12.2011 20:38:11
bu ne ya nermin vurdun geçtin vallahi.... tebrikler....muhteşemdi saygılar
SEVİLAY DİLBER
SEVİLAY DİLBER, @sevilaydilber
12.12.2011 20:05:11
güzeldi..
yaşamın gerçeklerinden bir öykü..
sade va akıcı uslubuyla nasılda sarıyor okuyucuyu..
seviyorum bu tarzı...
eline sağlık..
sevgilerimle..
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
12.12.2011 19:38:41
Nermin'ciğim çok etkileyiciydi öykün. Bir yazar, her kesimden kişiyi öyküsüne kahraman edilebilmeli ve sen bunu çok iyi başarmışsın. Özellikle "Med-cezirlerin bir önemi yoktu. Tiksinti, görev bilinci yeterliydi o anda." kadının duygusunu çok iyi işlemişsin.Canı yürekten tebrik ediyorum. Sevgilerimle.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL