Ben kendimi bildim bileli benim Rahmetli peder, her nerede ikamet edersek edelim hep polis zannedildi.

Mesela ilk hatırladığım: İstanbul Fener’de bir sürü Rum komşularla yan yana oturduğumuz 1959-1960 yıllarında ( Yani ben beş-altı yaşlarındayken ) babamın sokakta Rum kokanaları ve kızları aşkına nara atan mahalle delikanlılarının içine dalması ve ’’ Yılmaz Okşar’’ adını verdiği şimşir sopasıyla onları hurada-haş etmesiydi... Mahallesin Komiser Kamil’i olmuştu. Oysa daktilo tamircisiydi. Hiç bir alaka yok.

Daha sonra Erzurum’a taşındık kısa bir dönem… İki katlı ahşap evimizin alt katında dul bir kadın yaşardı.Kadıncağız biraz bakımlı ve de oldukça güzel olunca mahallenin iti-köpeği penceresinin önünden eksik olmazdı. Bir böyle, iki böyle, sonunda babam dayanamadı… Oyuncaktan bozma tabancasıyla iki el havaya ateş edince o it-köpek sürüsü bir daha mahalleye uğramadı. Orada da mahallenin Gosmer Kamil’iydi vesselam.

İşte böyle bir vatandaş olan babam bir gün Galata Köprüsünün üzerinde iki Çingene aşüftesi görüyor. Kadınların ikisi de tam bir afet-i figan… Başlıyor kadınları kesmeye... Kadınlar da babamı kesmeye başlıyorlar...Uzun bir bakışma ve kesişmeden sonra kadınlar önce aralarında fısıldaşıyorlar ve yürümeye başlıyorlar...Babam da peşlerinden tabii ki.

Onlar yürüyor babam da yürüyor. Onlar duruyor, babam da duruyor. Kadınlar bakıyor olmayacak dönüyor ve babamın yanına geliyorlar.

- A be Komserim... Kırk yılda bir işe çıkalım dedik takıldın peşimize ... Tamam tamam anladık avantanı istiyorsun. Bir ellilik yeter mi?

Babam uzatılan elliliği cebe indiriyor.

- Tamam mı komser beycağızım. Şimdi artık bizi görmeyeceksin oldu mu?
- Oldu ama merak ettim siz bu işi nasıl yapıyorsunuz?
- A be madem anlaştık. O zaman seyret de gör.
Az sonra kadınlar yanlarından geçen bir ensesi kalına tebelleş oluyorlar. Biri
- Abi Allah Rızası için bir sadaka diyor.
Tabii ki o ensesi kalının sadaka vermesi mümkün değil. Kadın yapışıyor adamın eline ayağına ’’ Bir sadaka abim çocuklarım aç sefil ’’ derken öteki cepten çektiği para dolu cüzdanı babama sallıyor...

Babam:
- Vay namussuzlar… Ben fahişe sanmıştım meğer dolandırıcıymışlar. Allah bu insanları dolandırıcıların şerrinden korusun diyor onlardan almış olduğu elli lirayı çenesine sürerken....