2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
880
Okunma
Müzik enstrümanı deyince benim ilk aklıma gelen bağlama olur. Hadi davulu, zurnayı, kemanı da biliriz de, piyano, en son aklımıza gelecek müzik aleti… Piyanoyu sadece birkaç kez görmüşlüğüm ve dokunmuşluğum var.
Tabi bu müzik bilgisi bana ve bana benzeyen kişilere ait.
Dünyada, özellikle de Avrupa’da en gözde müzik aletleri piyano ve gitardır.
İşte; Türkiye’den çıkıp da, Dünya çapında bir piyano ustası ve bestecisi olmak da kolay bir şey değil.
100 yılda birkaç tane zor çıkar.
Bunlardan birisi de Fazıl Say.
Piyano, benim ve benim gibilerin pek ilgisini çekmez ama; Dünyanın tanıdığı bir piyano ustasının bizden çıkmış olması çok ilgilendirir.
Hangi dalda olursa olsun, tüm Dünyanın tanıdığı, Türkiye’nin adını olumlu yönde duyurmuş kaç kişimiz var?
Avrupa’nın Türkiye’ye ve Türkler’e nasıl baktığını hepimiz biliyoruz çünkü…
Biz her ne kadar kendimizi çağdaş, yüzü batıya dönük, modernleşme yolunda hızla ilerleyen bir ülke olarak tanımlasak da, Avrupalının bizi nasıl gördüğü belli.
Avrupa’da karşılaştıkları Türkler’e en çok sorulan sorular neler alt alta bir sıralayalım isterseniz:
-Sizin ülkenizde kızlar okula gidebiliyor mu? Türban takmayan kızlara ceza veriliyor mu?
-Evlerinizde elektrik var mı?
-Sizin ülkedeki erkeklerin 4 karısı olabiliyormuş, doğru mu?
-Türkiye’de bütün kamyonlar Maşallah şirketininmiş, doğru mu?
-Sizin ülkenizde itfaiye var mı?
-Türkiye’de trafik suçu işleyenlere kaç kırbaç vuruluyor?
-Türkiye’de Ermenileri kesenler, Kürtleri öldürenler kahraman sayılıyormuş doğru mu?
…
Daha neler… Bu sorular ve onlarca benzeri yakıştırmalar hep yaşanmıştır, yaşanıyor…
Ama bir Nazım’ı, bir Yaşar Kemal’i, bir Orhan Pamuk’u, bir Fazıl Say’ı tüm Dünya tanıyor ve böyle büyük sanatçıları, yazarları, şairleri ülkesinden kovulan, cezaevine atılan, sürekli yargılanan kişiler olarak algıladıklarından; Türkiye’ye mâl etmek yerine, onca olumsuzluk içinden çıkmış sadece birkaç kişi olarak görüyorlar.
Biz de, bu değerlerimize sahip çıkmak varken; onları dışlayınca; Avrupalılar, algılarında ne kadar haklı olduklarını böbürlenerek söyleyebiliyorlar.
Dünyaca ünlü besteci piyanist Fazıl Say diyor ki; “Sanatçı, alnında ışığı ilk hissedendir’ özdeyişini, ‘Sanatçı, karanlığın tehlikesini ilk hissedendir’ anlamında da düşünebiliriz. Bu iktidar, bana ve müzik sanatına şimdiye kadar dostça davranmadı. ‘Metin Altıok Ağıtı’ adlı oratoryom dolayısıyla, iktidarın ilk kültür bakanı, çeşitli yöntemler kullanarak eserin sansür edilmesini sağladı. Bu olayı, hiç unutamıyorum.
Müzik sanatını küçümsemenin başta gelen örneklerinden biri, Milli Eğitim Bakanlığı’nın önceki yıl okullarda müzik ve resim derslerinin kaldırılması girişiminde bulunmasıdır. Bizim milli eğitim sistemimizden sanat eğitimi dışlanamaz. Başka bir olumsuz örnek ise Türkiye’nin bugün on bin müzik öğretmeni açığı bulunduğu halde, lisans öğrenimini tamamlayan genç müzikçilerimizin öğretmen olmasını önlemek için engeller icat edilmesidir. Bunlar, basının ve halkın gözünden kaçmış olabilir ama, müzik benim mesleğim; benim gözümden kaçmadı.
Orta Çağ karanlığı, bütün aydınlar gibi beni de kaygılandırdırıyor. En çok da gelecek kuşaklar için kaygılanıyoruz. Eğer, günün birinde karanlık güçler Cumhuriyetimize ve ulusal değerlere hayat hakkı tanımazsa, kızımı alıp Türkiye’yi terk edebilirim.”
Evet; “kızımı da alıp gidebilirim” diyor Dünyaca ünlü sanatçı.
Ve, iktidar partisinin en yetkili adamlarından birisi, her ne kadar “ananı da al git” demediyse de, “Giderse saygı duyarız çok üzüntü duyacağımızı düşünmüyorum. Bir Fazıl Say, 5 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına eşit değildir” diye resmen kovdu Say’ı…
Elbette herkes “Say”gı duyar insanların kararına. Elbette insan olarak bir Fazıl Say, 5 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına eşit değildir. Ama böylesine talihsiz bir açıklama yapan 5 Mir’e eşit, hatta daha fazla olduğu kesin Fazıl Say’ın…
Yurttaşların insan gibi yaşayacağı koşulları sunmazsanız, sanatlarına Say’gı duymazsanız, Ortaçağ karanlığını dayatmaya çalışırsanız, bu gibi tepkilere de Say’gı göstermek zorundasınız.
Yoksa, kapıları bir açın bakalım, kaç kişi kalır.