Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
İlhan Kemal
İlhan Kemal

Biri Daha Gitti

Yorum

Biri Daha Gitti

23

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1387

Okunma

Okuduğunuz yazı 16.11.2011 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.

Biri Daha Gitti

“Yehova sizi kavuştursun.”

Anlamadan Ebony’nin yüzüne baktım. O ise ben yokmuşum gibi kahvemi tazeliyor, bir yandan da kafeye yeni gelen müşterileri kolluyordu. Onlarla göz göze gelince “Şimdi sizinle ilgileniyorum” diye seslendi ve bir şey eklemeden yanımdan ayrıldı.

Masada kalakalmıştım. Ne demek istemişti? Gelip açıklama yapması için bir süre bekledim. Ama inen akşamla birlikte kafeye gelenlerin sayısı da artmış, Ebony servisten başını kaldıramaz olmuştu. Sonunda dayanamayıp kalktım, kahvemin parasını masaya bırakıp çıktım. Bir süre nereye yürüdüğümü farketmedim.

Neden sonra Ebony’nin Sarah’ı kastedmiş olabileceğini farkettim. Yahudi olduğuna göre Yehova ile onun işi olabilirdi. Sarah’ı aradım ama telefonu cevap vermedi. Ben de fazla uzakta olmayan evine yollandım. Sarah ile çıkmaya başladığımızdan beri sohbet etmek zorunda kaldığım kapıcısı gülümseyerek beni binaya aldı.

“Haber vereyim mi?” diye sordu.

Gerek yok anlamında bir işaret yapıp asansöre yöneldim. Kapıcı beni uyarmadığına göre evde olmalıydı. Asansör geldiğinde hemen binmeyip, bir süre içindeki çiftin öpüşmelerinin bitmesini bekledim. Neyse ki fazla uzatmadılar ve ben de başka ilginç sahnelere tanık olmadan Sarah’ın kapısına varabildim.

İlk çalışımda kapı açılmadı. İkinciden sonra kapıyı yumruklamayı düşünürken kilidin sesini duydum ve sakinleştim. Sarah beni gördüğüne şaşırmamıştı. Kapıyı kapamayı bana bırakıp içeri geçti.

Peşinden seyirttiğimde evin darmadağınık olduğunu gördüm.

“Hırsız mı?” diye sordum, “Yok” şeklinde başını salladı.

Bana fazla dikkat etmeden evin içinde gidip geliyor, eline geçen eşyaları karton kutulara diziyordu.

“Neler olduğunu söylemeyecek misin?”

“Taşınıyorum.”

“Bu anlaşılıyor” dedim, “Ama nereye? Hem niye? Bana haber vermeyecek miydin?”

Kucağındaki kitapları kanepeye bırakıp bana döndü.

“Kusura bakma, aklım çok karışık. Ben de durumu yeni öğrendim. Ortalık sakinleşince seni arayacaktım.”

“Ortalık sakinleşince derken? Taşındıktan sonra mı yani?”

Cevap vermedi. Yatak odasına gitti, oradan elinde büyükçe bir kutuyla döndü. Kanepedeki kitapları kutuya yerleştirdi ve salonun duvarlarını kaplayan, kitaplarla dolu rafları seyretmeye başladı.

Salonun ortasında, giderek gerçeküstü olduğunu düşündüğüm bir ortamda dikiliyordum. Yemek masasının sandalyelerinden birini çekip oturdum. Onu seyrediyordum. Rafları sırayla inceliyor, arada sırada bir cildi seçip kutuya koyuyordu.

“Hepsini götürmüyor musun?”

“Buna zamanım yok. Ayrıca param da yok. İstediklerini alabilirsin.”

Normal şartlarda üzerine atlayacağım bir teklifti. Ama kızarkadaşımı benden habersiz taşınma hazırlıkları yaparken bulmuştum, o ise beni gördüğünde ne şaşırmıştı, ne de suçluluk hissetmişti; yani her açıdan normal bir durum değildi.

“Nereye taşındığını sorayım mı?”

“Eve dönüyorum.”

“Ne bu acele? Biri mi öldü?”

Yine cevap vermedi. Kütüphane taramasını sürüyordu. Benim çok sevdiğim Grekçe metinlere elini sürmedi. Belki onları alabilirdim. Hepsine el koyup koymamayı düşünürken, bana seslendiğini duydum:

“Orada, masanın üzerinde.”

Arkasını dönmeden söylemişti. Neden bahsettiğini anlamak için masaya baktım, zarfından çıkarılmış bir mektup vardı. El yazısı olmayan, resmi bir mektuptu. Gönderenin adı ilginçti: İsrail Hava Kuvvetleri. Mektubu aldım, satırlara göz gezdirdim. Başımı kaldırdığımda bana bakıyordu:

“Dün geldi. Yedekleri göreve çağırıyorlar.”

“Ah! Sen de yedeksin anladığım kadarıyla.”

“Kariyerimi biliyorsun.”

Hava kuvvetlerinde pilotluk yapmış olduğunu biliyordum. Ama o dönemin kapandığını sanıyordum. Sonuçta süresini doldurmuş, kendisine yeni bir kariyer seçmek üzere Amerika’ya gelmişti.

“Görev süreni tamamlamamış mıydın?”

“Bazı şeyler geçmiyor işte. Çağırıyorlar; ben de gitmek zorundayım.”

“Niye çağırıyorlar ki?”

“Sular ısınmış, hazır olmak istiyorlar.”

“Sizin oralarda sular hep sıcak değil miydi?”

“Bu sefer durum farklı.”

Farklıydı. Sessizce kalktım, yürüyüp evden çıktım. Beni, daha da önemlisi yeni hayatını gözden çıkarmıştı. Gittiğimin farkındaydı ama seslenmedi. Asansörü beklemeden merdivenlerden indim. Kapıcının gülümsemesi manalı geldi ama üzerinde durmadım. Sokağa çıktığımda nereye gideceğimi bilmiyordum. Az ileride Chez Paul adında bir bar vardı. Oraya girip bir şarap söyledim. Barmen üçüncü kadehi önüme sürdüğünde Grekçe kitapları almadığımı hatırladım.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Biri daha gitti Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Biri daha gitti yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Biri Daha Gitti yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
TekinSağ.
TekinSağ., @tekinsag-
20.11.2011 13:20:44
Öykülerin kadınları oldukça baskın karakterler. Öykücüye ve kahramana, kendi yapacaklarıyla ilgili yalnızca canları isterse bilgi veren karakterler. Öykücünün yalnızca gelişen olayları naklediyor gibi süren anlatımı doğal olarak okuru öykücüyle aynı seviyede tutuyor. Bu da İlhan Kemal öykülerinin takibi ve sevilmesiyle ilgili doğal bir netice ortaya çıkartıyor. Tebrikler, güne gelişiniz bilinçli bir tercihin sonucu.
Mehtap Yıldız
Mehtap Yıldız, @mehtaphumeyraguldalli
17.11.2011 21:06:21
günün seçkisine tebrikler

dua saygımla
İlhan Kemal
İlhan Kemal, @ilhankemal
17.11.2011 19:47:38
Öykümü güne getiren Seçki Kuruluna teşekkür ederim. Saygılarımla.
canandemirel
canandemirel, @canandemirel
17.11.2011 17:42:26
Gecikmiş çok güzel bir yazı okudum üstelik güne gelmiş.
Güne gelen yazıyı ve yazarını tebrik ediyorum...
(( Seçil Nimet ))
(( Seçil Nimet )), @--secilnimet--
17.11.2011 13:24:00



Tebrikler...

BAzen vatan herşeyden mühimdir..:)

O salonda bir şahidiniz de ben gibiydim ve bunu hissedebilmek güzeldi...

SEVİLAY DİLBER
SEVİLAY DİLBER, @sevilaydilber
17.11.2011 12:52:14
tebrik ederim..
farklıydı..
bundan olsa gerek..
günün kırmızı kudelesi..
sevgilerimle...
inci*
inci*, @inci-
17.11.2011 12:10:35
Sular ısındı, şimdi dahada ısınıyor bakalım hayrola.. yazınızı bir solukta okudum ve sanki canlandı kahramanlar bir filim izler gibiydim tebrik ediyorum.Yazıya böylesine canlılık katmak meziyettir...saygılar.
Yaşanmamış Aşkların Şairi
Yaşanmamış Aşkların Şairi, @ya-anmam-ca-klar-nc-airi
17.11.2011 09:32:28
Günün yazısı seçilmesi nedeniyle sizi kutlamak ve aynı zamanda gelmişken, yazınızı okumak istedim.

Diğer yazılarınıza da bundan böyle bakacağım.

Başarılar,,,

yaşanmamış aşkların şairi tarafından 11/17/2011 9:33:23 AM zamanında düzenlenmiştir.
handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
17.11.2011 09:12:30
Güne gelen başarılı çalışmanıza tebrikler, selam ve saygılarımla.
İbrahim ERZURUMLU
İbrahim ERZURUMLU, @ibrahimerzurumlu
17.11.2011 08:54:50
Elimde ki son şapkamı giymiştim bu yazıyı okurken...onu da fırlattım yazı karşısında ...sayın yazarım siz yazın biz okuyalım...selamlarımla güne yakışmış fazlasıyla
O qué
O qué, @o-qu
17.11.2011 08:46:27
Tebrikler .
Yehova bizi de, lütfen ;D

Saygılar
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
17.11.2011 08:43:59
Bir de günün öyküsü olarak okudum öykünüzü o kadar hak ediyor ki öyküleriniz bunu. Karar anlarında insanlar ne yapar, neler düşünür, doğru karar verip vermediğinden nasıl emin olur, birine fikir danışma ihtiyacı hisseder mi gibi bir sürü soru cümleleri dolaştı zihnimde. Bir de verilmiş kati bir karar karşısında ikinci kişi olarak baktım olaya. Ama tavırlar, gözler her şeyi belli eder herhalde kızımız gibi. Dönülmez akşamın ufku halleri. Gitme kal denilemeyecek kadar katiyse olay kahramanımızın hareket tarzı bence çok normal. Hayatı gidişatına göre yaşamak gerek belki de. Tekrar tebrik ederim. Saygı ve selamlarımla.
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
17.11.2011 08:10:35
En sonunda...

Kutluyorum değerli yazarı. Siz bu sitenin gelmiş geçmiş en iyi yazarlarından birisiniz.

Saygılar.
Yeşilvadi
Yeşilvadi, @yesilvadi
16.11.2011 22:36:50
Yine güzel bir hikaye,tebrik ederim.Seferberlik emri gelmiş ,napsın ki kızcağız..:))
Mehtap ALTAN
Mehtap ALTAN, @mehtapaltan
16.11.2011 19:31:19
İlk defa bir yazınızı nefes almadan okudum...

Buzul sıcaklığını kelimelerin kanına işleten farklı bir duruşunuz var...

Elbette kutladım...
sami biberoğulları
sami biberoğulları, @samibiberogullari
16.11.2011 13:03:03
Bir zamanlar bizde de '' Kızlar da askerlik yapsın '' diyenler vardı. hatta kızlar vardı böyle diyen. Bu yazıyı okuma imkanları olsa keşke.


Selam ve saygılarımla.
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik, @lacivertignedenlik
16.11.2011 12:24:32
10 puan verdi
Bazıları öyküde veya bir öyküyü okurken vurucu bir bitiş olmasını arzular ki ben pek anlamam ,pekala çok sıradan durağan bir biçimde de öykü bitebilir.Buradaki vurucu bitiş bana göre sonun içinde saklanmış ,bir nevi okuru düşünmeye davet ediyor

-Siz olsaydınız bağırıp çağırır mıydınız,sevgilinizi ikna mı ederdiniz,siz olsaydınız bir kitabı mı kahve yudumlarken veya şarap içerken düşünürdünüz ,yoksa oturup ağlar mısınız

Giden gitmiştir işte kahramanımız bunu çok olağan görmüştür ,şarap yudumlarken hayat devam eder diye düşünür ,belki de zorunluluktan gitmiştir yapacak bir şey yoktur


.


Sevgiler
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
16.11.2011 11:34:52
Öykülerinizi okumayı seviyorum. Tebrik ederim. Selamlar.
cizgilikagit
cizgilikagit, @cizgilikagit
16.11.2011 11:32:12
Öyküleriniz bana metal mobilyaları çağrıştırıyor: sade, soğuk ve güzel.
Ellerinize sağlık.
Selamlar.
HakkınSesi
HakkınSesi, @hakkinsesi
16.11.2011 09:50:24
'Gitmek zorunda olanlar, elbet bir gün gitmemek isteseler de; yapacakları bir şey kalmadığını iyi bildikleri için giderler. Onlar için kötü olan kalmaktır!...'

Tam tersi de olabilir... Ne de olsa dünya da olmayacak tek şey, sonsuzluk...


Sade, özgün ve her zaman ki gibi kendini zorlayışlar içerisinde bırakmadan okutturan bir öykü...

Daimi hürmetle...
Roza
Roza, @roza
16.11.2011 08:58:00
10 puan verdi
Zorunlu gidişler...

Kitabı alsaymış bari kahramanımız :S
nuray telli
nuray telli, @nuraytelli
16.11.2011 04:05:38
10 puan verdi
Yazilarinizi merakla bekliyorum.Her zaman oldugu gibi guzel anlatim.yureginize saglik.saygilarimla...
Kemnur
Kemnur, @kemnur
16.11.2011 02:22:42
10 puan verdi
Usta kalemden on puanlık bir öykü ile daha keyfettik...Kaleminize kuvvet.Saygıyla...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL