13
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
599
Okunma
O değil de;
Ayda yılda üç beş tane şiir/yazı yazıp gelip burda eleştirmenliğe soyunan arkadaşlar var. Ve onlardan çokca var...
Ben de derim ki;
Sen önce rüştünü ispat et. Bunu yapabilmen için üstünden en az bir sene zaman geçsin. Bu bir sene içinde ne/ler üretiyorsun önce bir görelim de bizde kimle dansettiğimizi bilelim.
Hakkında ona göre yorum yapalım...
’ben beğenmedim’ demekle laf kalabalığı yapmakla olmuyor bu işler. Bu bir gönül işi. Bıkmadan usanmadan yağmur çamur demeden hergün yazanlar var. Bunlardan biri de benim.
Ve sen beğenesin diye yazmıyorum. Oku diye yazıyorum ve okuyorsun. Beğenip beğenmemen senin sorunun benim değil.
Ha sen dersen ki;
-ben hem okurum hem de beğenmem... o da senin sorunun. Zamanın çoksa oku. Beğenmediğin bişeyle zaman kaybetmek istiyorsan kaybolan zaman senin zamanın.
Şahsen ben zamanımı beğenmediğim bişeye harcamam. Yazmayı istiyorum ve yazıyorum, okumayı istiyorum ve okuyorum.
Bunların içinde de beğendiklerim olunca kaymaklı ekmek kadayıfı oluyor. Ne de severim kaymaklı ekmek kadayıfını.
Burada inanılmaz güzel yazan insanlar var. Ve güzel yazmanın yorumla falan da alakası yok.
Çok beğendiğim ve sürekli takip ettiğim şiir/yazıların büyük bölümünde bir tane bile yorum yok. Bu, yazılanın iyi olmadığı anlamına gelmiyor.
Herşeyi öyle çok kalıplara oturtmaya çalışıyoruz ki bu bir şekilde bazı arkadaşların yazılarına ve yorumlarına yansıyor.
’böyle şiir olur mu’ dan tutun da ’böyle yorum olur mu’ diyenler bile var.
Yaptım oldu işte...
O değil de;
İyi bayramlar.