Okullar açılalı bir hafta oldu. Onuncu sınıfta okuyan çocuğum, her gün elinde bir listeyle geliyor ve; “ Baba bu kitaplar alınacakmış” diyor. Ben de her defasında; “ Size kitap verilmedi mi, bunlar ne kitabıymış ?” diye soruyorum. Okulun ilk gününde sıraların üzerine konulan kitaplar kitap değilmiş (Öğretmenler öyle söylüyor). Eskiden işe yaramayan kâğıtlardan (kitap ve gazetelerden) kese kâğıdı yapılırdı, şimdi; bir sene bekletildikten sonra bu kitaplar, kâğıt toplayıcılarına verilmek ve yeniden kâğıt üretmek için kullanılacakmış! (Biz, senelerdir böyle yapıyoruz) Sınıfa hangi öğretmen girse söylediği ilk cümle “ Dağıtılan kitaplarda yeterli bilgi yok, siz filanca yazarın, filanca kitabını alacaksınız. Konuları bu kitaptan inceleyeceğiz, sorular buradan gelecek…” diyor. Biz de velî olarak gidip (mecburen) öğretmenin tavsiye ettiği kitabı alıyoruz. Ey yöneticiler! Biz mi aptalız, siz mi çok akıllısınız? Sıraların üzerindeki kitaplar bir işe yaramıyorsa neden dağıtıyorsunuz ve "bedava kitap veriyorum" diye neden bizi kandırıyorsunuz? Ey öğretmenler! Devletin verdiği maaş yetmiyor da (yetmediğini biliyoruz zaten), ek bir gelir elde etme çabasında mısınız? Bu sistem, ders kitabı basanlara mı hizmet ediyor, yardımcı ders kitabı adı altında ders kitabı basanları ihya etmek için mi icat edildi, yoksa öğretmenlere devlet maaş ödeyemediği için, bir gelir kapısı olarak mı sunuldu? Eğitim, getirim (rant) kapısı haline geldi, okullarda ticarethane mi oldu? Bu durumdan neden bizim haberimiz yok? Bu kirli çark içinde bilgiden mahrum yetişen çocuklarımıza yazık olmuyor mu? Bu ülkeye, milyonlarca çocuğa ve ailesine yazık olmuyor mu? Asıl önemlisi vicdanınız rahatsız olmuyor mu? Bekir GÜÇLÜER Yazımı, "Günün Yazısı" seçerek beni onurlandıran "Seçki Kurulu"na teşekkür ederim. |