Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
müget
müget

yol-6-

Yorum

yol-6-

12

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1880

Okunma

Okuduğunuz yazı 23.9.2011 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
yol-6-

yol-6-



Evi şu yamaçtaki beyaz ev. Bak buradan bile görünüyor.

Bu iki cümle hala kulaklarında.

Şimdi şehir terminalinden en uzak yere giden bir otobüste. Yağmur yağıyor. İyi ki yağıyor. Sabah yaşadıklarını hatırlamaya cesaret edemiyor. Beyaza boyalı evin kapısından öteye gidemiyor belleği. Gözleri aynı noktada izliyor yağmuru. Hep şu anda olmak. Zamana sıkışıp kalmak bir süre. Düşünmemek, hissetmemek… kendisi dışındaki herşeyin gelip geçtği, büyüdüğü , yaşlandığı ana kadar böylece kalmak, yağmur damlalarının biribirini bozan akışkanlıklarında.

Baba niye yaptın, diyor bir çift ela göz. Şimdi ben sensiz mi büyüyeceğim? Küçücüksün daha, beni anlayamazsın. Bensiz olmayacaksın , seni bulacağım. Beni affedeceksin.

Yağmur çoğaldı. Otobüsün silecekleri engelleyemiyor damlaların gücünü. Şoför yavaşladı. Daha öğlen olmasına rağmen hava karardı. Gök gürlüyor, şimşekler gökyüzünü yırtarcasına çizip geçiyordu. Ansızın parlayan aydınlık , yakın bir yerde bomba patladığı hissini veriyordu. Gökteki olaylar, otobüsün uygarlığında inanılmaz bir sessizliğe neden olmuştu. Kimse konuşmuyor, herkes nefes bile almaya korkuyordu.

Adam, yani yolcuların en sessizi, göz kapaklarının indiğini hissediyor. O derin huzura kavuşmak için sıkı sıkı kapatıyor gözlerini. Beyaz badanalı evin açılan kahverengi kapısında ilk beliren narin yüz. Arkasından , beni mi aramıştınız, diye soran kocası öne çıkıyor. Adam, elindeki tabancayı çoktan çıkarmış iki el ateş ediyor. Kadının çığlığı başlıyor sonra. Hayatında, filmlerde bile böyle bir çığlık işitmemişti. Bir insanın iç organları dahil tüm bedeniyle uluması.

Deli gibi sürüyor arabayı. Sadece yolu izliyor. Beyni otamatik olarak kuruyor planı. Kasabaya en yakın ormanda bırakıyor arabayı. İçindeki kişisel eşyalarını bir çantaya dolduruyor. Parmak izlerini siliyor. İki kere geçiyor her şeyin üzerinden. Kasaba yolundan şehre giden bir minibüse biniyor. Terminalden en uzak şehre bilet alıyor. Tekrar çığlıklar başlıyor. Beynindeki film geri sarıp sarıp baştan alıyor görüntüyü. Beyaz atletin üzerinde iki delik açılıyor. Kan rengi boyuyor her yeri. Her şey kan. Adım attığı her yer kıpkızıl…bir acı duyuyor göğsünün üstünde.

Yanında oturan tombul yüzlü gencin onu dürtmesiyle uyanıyor. Delikanlıyı ilk kez görüyor. Otobüse bindiğimde yanımda mıydı? Rüya gördün abi, diyor delikanlı. Kabus olmalı. Hasta değisin ya inşallah. Adam, görmeden bakıyor sanki delikanlıya. Yaşadıklarını ona anlatmak ihtiyacı duyuyor birden. Saf , temiz bir yüz gülümsüyor ona, müşfik. Asla böyle bakışlarım olmayacak benim. Nereye gidiyorum? Kimim ben? Bu sabah, o köyde, beyaz badanalı evin kahverengi kapısının önünde , iki el kurşunu sıkan benim ellerim miydi? Bütün bunları şu gence anlatsam dinler mi beni?
İyiyim ben. Kusura bakmayın rahatsız ettim sizi. Eğer yine uyur da bağırırsam uyandırın beni, çekinmeyin. Delikanlı, sevecen bakıyor hala, tabii abi , sen rahatına bak. Olur böyle şeyler. Hepimizin başına gelebilir. Bir derdiniz var sizin , belli. Ama zamanla geçer.

Otobüs, bir benzincide duruyor. İki polis ellerinde telsizlerle içeri giriyor. Şoförle bir şeyler konuşuyorlar. Birkaç dakika sonra şoför bir duyuru yapıyor: sayın yolcular, güvenliğimiz için kimlik kontrolü yapılacaktır, kimse aşağıya inmesin. Herkes kimliğini çıkarıyor. Otobüste hışırtılı bir telaş başgösteriyor.

Delkanlı, tombul vücudunu zor oynatıp, cebindeki cüzdanı çıkarıyor. Yol arkadaşına gülümsüyor . Ne oldu ki acaba? Bir kaçak var besbelli, diyor. Otobüste bir terörist olabilir mi sizce? Ya da bir katil?

Adam, suskun. Elindeki cüzdana bakıyor boş boş. Polislerden biri onların sırasında şimdi. Kimlikler inceleniyor. Polis, bir kimliğe, bir de yolcuya bakıyor, dikkatli.

Benim için geldiler. Beni arıyorlar. Beyaz badanalı evin önünde iki kurşunla kanlar içinde devrilen adamın katilini arıyorlar. Adımı bilmiyorlar. Fakat yüzümü iyice gören üç kişi var: Çilli genç, kahveci, narin yüzlü kadın.

Ne oldu komiserim? Diye soruyor tombul genç. Çevrede teröristler mi var? Yok, diyor polis, özel bir durum bu, şimdilik gizli tutuyoruz.

….
Devam edecek yine…


Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yol-6- Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yol-6- yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
yol-6- yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Davidoff
Davidoff, @davidoff
24.9.2011 22:18:23
Güzel bir dil.

Belli ki okuyucuya keyif veriyor...Öykünün içindeki adam (yolcu) bile aranan kişinin kim olduğunu merak ediyor.
Okur nasıl merak etmesin ?

Devamı uzatmayın lütfen...KEYİFLE OKUDUM, KUTLARIM.


SEVGİLERİMLE.

Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
24.9.2011 19:07:38
Öykü dilinizi seviyorum. Çok etkileyiciydi. Kutlarım. Selamlarımla.
O qué
O qué, @o-qu
24.9.2011 16:52:16
Çok güzeldi su gibi akıp giden bir öykü sevgili yazarım, tebrikler..
Saygı ile
GönülTanAkova
GönülTanAkova, @gonultanakova
24.9.2011 15:42:47
Güzeldi, devamını merakla bekliyorum.
hayali_renk
hayali_renk, @hayali-renk
24.9.2011 08:54:40
çok güzel ve heycan vericiydi tebrik ediyorum devamını bekliyorum sabırsızlıkla emeğinize sağlık
handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
24.9.2011 01:56:21
Güne gelen öyküne tebrikler sevgili Müget, geri dönüp diğer bölümleri okumalıyım, selam ve sevgiler.
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik, @lacivertignedenlik
24.9.2011 00:11:54
yağmur yağıyor iyi ki yağıyor




kutlarım sevgili müget yol hikayesini
İsa inan
İsa inan, @isainan
24.9.2011 00:08:49
merhaba ustam tebrikler ne güzel bir anlatıydı
yüreğin yalnız kalmasın
aşkla kalın
Um
Umut Kaygısız, @umutkaygisiz
24.9.2011 00:01:57
Çok sevindiğim bir netice oldu, güne düşen yazarı tebrik ederim bir kez daha:))
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
23.9.2011 22:53:17
Çok ara veriyorsun güzel dostum:((

Oysa bu öykü kesintisiz okunmalı. Tadı ancak o şekilde layıkıyla alınıyor. Ben ne yapıyorum; her yeni bölümde bir önceki bölümü okuyorum. Böylece entegre sorunu yaşamıyor zihnim. Ve bu okunası eserin hakkını verebiliyorum.

Seni ve kalemini çooook seviyorum. Biliyorsun sen onu:))

Sevgiler.
biliyorumsendemi
biliyorumsendemi, @biliyorumsendemi
23.9.2011 19:22:31
10 puan verdi
Müget arkadaş, teşekkür ederim. İsteriz ! İsteriz ! diye diye nihayet yazdırdık sana. ilk izlenimlerim elbette olumlu. Ama daha sonra tekrar yazmak isterim. Zamansızlık halim var şu aralar. Eline sağlık tekrar.
Um
Umut Kaygısız, @umutkaygisiz
23.9.2011 12:00:39
O kadar uzun zamandır bekliyordum ki... Benim için bir gereksinime dönüşmüş yazılarınız, bunu fark ettim. Öylesine bir uğrak yeri olmadı hiç Yol. En haşin, meşakkatli ve soyut pencereye açılması an meselesi. Her zaman olduğu gibi, sayfanızda donmuş bir nefesi buhar olana kadar dönüştürdüm. Çok beğenerek okuduğumu zaten biliyorsunuz. Lütfen bir daha bu kadar uzun molalar vermeyin.:)

Kutlarım...Yol en aşina olduğum öyküdür benim için.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL