ßana bir öykü yaz dediler ne yazacağımı bilmiyordum , kimden bahsedecem kimle konuşacam bilmiyorumdum.Taki aklıma atilla ile büşra gelene kadar hatırlıyormusun atilla ile büşrayı onların aşklarını dillere destan bir aşkları vardı.Evleri yan yanaydı kendi ararlarında sözlenmişlerdi.ßirgün büşra olmadık ve ufak bir nedne yüzünden atilla’yla kavga ettiler ayrıldılar.Atilla evden çıkmaz kimseyle konuşmaz olmuştu sessiz olmuş büşra’yı görünce kahrolluyordu.ßirgün atilla erkek arkadaşalrıyla çaybahçesinde sohbet ediyorlar atilla’nın dikkatını kapı’dan içeri giren iki kişi çarptı büşraydı o yanında da yeni sevgilisi ne acı ama.Atilla eve döndü ve büşra’ya bir mektup yolladı bir çocukla."Birgün bir çığlık uyyandıracak seni ve herkesi daha bu çığlığın nerden geldiğini bilmedne bir sela okunacak bu şehrin sokaklarında.Sen bizim eve koşacaksın ve tavana urganla asılı olan beni bulacaksın.Sonra kefene koyacakalr beni tutacaksın beyaz kefenımı sana geldim bak işte sana geldim diyeceksin ve benio uzun sandığa koyacaklar sen bırakmıyacaksın sonra mecbur olduğunu anlayacaksın ve bırakın onu kendi ellerimle bırakırım tabu’da diyeceksin.."Büşra mektubu tam bittirdiğinde bir çiğlik koptu atilla gillerin evin’den ve büşra hemen koştu mektubun aynısını yaşadı.Şimdi büşra benm ve herkesin dilinde geç dönen sevgili olarak kalacak...