Sinsice yaklaşan adımlara karşı, bir yudum alıyorum benden...
Görünmeyen her bi duygu için, kanımı çekiyorum bedenime...
Gizleniyorum, yitik kalmış sokaklarda tek başıma....

Her bir bakış, solgun yüzümün ardında saklı...
Nice sevdalar çivilenmiş yüreğime,
Duygular oturmuş, daha bi sağlamlaşmış bedenimde....

Bitkinliğim yayılmış virane hücrelerime...
Körermiş bir parça, günlerdir acıtıyor avuçlarımı...
Gözlerimle topladığım her bir yenilikle onarıyorum yıkıklığımı....

Yığılan tarihlerden kendimi alamıyorum, sıyrılamıyorum...
Defalarca okuyorum geçmişi, yazamıyorum geleceği...
Her bir geçen güne yazıyorum, öyküme katıyorum yaşamışlığımı....

Suskun bedenimle, körpe yüreğime eğiliyorum...
Yutuyorum her ne varsa, gözlerimi çekiyorum daralmadan...
Binlerce kez soluk alıp dağılıyorum içime...

Yüreğe çizilen isimle, başka bir beden yaşıyorum...
Yorgun düşmüş sevlara selam verip, dinleniyorum bi köşede...
Köklenmiş her bir parçayı yerinden sökercesine suluyorum....

Kendimi bırakıyorum, kaybettiğim tarihlere...
Sürgün olmuş bi çare sevdalara...
Daralıyorum yavaşca, gözlerimde saklanmış yüzlerle....

Kuytu yerlerde sakladığım anıları çıkarıyorum teker teker...
Bırakıyorum özgürlüğe, salıyorum her ne varsa...
Yaşanılmış öykülerin olduğu o kimsesiz şehirlere...

Kaybolan tarihlerin oluşturduğu yıllara dayanıyorum...
Ellerimdeki çatlaklarla uzatıyorum vakitsiz gelenleri...
Can ile bütünleşip yaşamla yaşıyorum kendimi...

Sona kalan her günümü, darmadağın alıyorum önlere..
Akan kızıl ırmakların akıntısına bırakıyorum....
Ve zamanla akıyorum, yaşanılacak yaşama...

BURCU BAYRAKLI
22 Aralık 2008