Bin sekiz yüz yetmiş üç yılında Fatih’te sade bir mahallede minik bir tomurcuk açıldı.... İslama vatana sanki billur renkli nurlar saçıldı ... Bir buçuk asırdır sadece kurtarmaya çalıştığımız, adalara kadar verip hiç alamadığımız Osman Oğullarının kanlarını dökerek aldığı topraklarında, Aydın kelimesinin gülünç ve iğreti durmadığı gerçekten ışık saçan aydın adamlardan biridir Mehmet Akif...

Bir vatansever, şerefli bir Türk çocuğu, alim ve hafızdır... Babası İpekli Tahir efendi annesi Emine Şerife hanımdır..... Karşı karşıya oturduk bu gün konuşuyoruz kendisiyle, yaz evlat yaz dedi, ne yazayım üstadım? Hem ben kimimki sizin yanınızda, hazır olsa sorulmuyacak gaip olsa aranmayacak biriyim dedim... Sen yaz Belgin Kızım, kalemi dilidir hemde insanın özü özeti, nazende değilsin sen, dişiliğini ön planda tutamazsın, sen hep böyleydin Anadolu’nun yanık yüzlü çekik gözlü toprak kokan kızı... Yaz Belgin yaz... Adam Müslüman mahallesinde salyangoz satmaya gidiyor Allah yok, Kuran yok, diye bağırıyor, korkmuyor, utanmıyor. Başka mazlumlar ölüyor onun yüzünden... Ona masumca ölümde vermiyor Allah c.c. kurtuluyor. Hem başı dik ölüyor otmu oluyor, kendince bilmem ne?.
Neredeyse anıtını dikecekler kimileri, sen onlar kadardamı değilsin... Yazık sana yazmazsan... Kızım yaz.. Vatan için Allah için yaz... İyi yazalım Mehmet Akif Ersoy efendim dedim...

ÜÇ BUÇUK SOYSUZA ZAĞARLIK YAPAMAM...
HELE HAK TAMINA HAKSIZLIĞA ÖLSEM TAPAMAM...
DOĞDUĞUMDAN BERİDİR AŞIĞIM İSTİKLALE...
BANA HİÇ TASMALIK ETMİŞ DEĞİL ALTIN LALE...

YUMUŞAK BAŞLI İSEM, KİM DEMİŞ UYSAL KOYUNUM
KESİLİR BELKİ FAKAT, ÇEKMEYE GELMEZ BOYNUM!
KANAYAN BİR YARA GÖRDÜMMÜ YANAR TA CİĞERİM
ONU DİNDİRMEK İÇİN KAMÇI YERİM, ÇİFTE YERİM .

ADAM ALDIRMADA GEÇ GİT DİYEMEM ALDIRIRIM .
ÇİĞNERİM ÇİĞNERİM HAKKI TUTAR KALDIRIRIM.....

Hayatı çaba ilim öğrenme ile geçen bu büyük alim yurtseverin, Bindokuzyüz yirmi yılında yazdığı İstiklal Marşı kabul görmüş...Ve Büyük Millet Meclisinde oy birliğiyle Milli Marşımız olmaya hak kazanmıştır... İnsanlardaki bozulmayı çok önce farkeden bu büyük alim, kalemiyle sanki yozluğa serkeşliğe sarhoşluğa savaş açmıştır... Şu mısraları bunu çok güzel anlatır


Belanı ıstedin Allahda verdi...Doğrusu bu
İstenen neyse elbette sonuç ona göredir...
İlahi iradenin sana zulmetmek ihtimalimi var?
Çalış dedikçe şeriat çalışmadın durdun...
Onun hesabına bir çok hurafe uydurdun...
Sonunda birde tevekkül sokuşturup araya
zavallı dini onunla çevirdin maskaraya...


Bırak çalışmayı emret oturduğun yerden,
Yorulma öyle ya Mevla özel hizmetçin iken...
Yazıp sabahleyin evden çıkarken işlerini.
Birer birer yazıp tamamlayınca listesini;
Bütün işleri Rabbim görür vazifesidir...
Yükün hafifledi sen şimdi doğru kahveye gir...


Başın sıkıştımı yeterlidir senin o nazlı sesin;
Yetiş’ de kendisi gelsin yada Hızır’ı göndersin...
Demekki herşeyin Allah... Yanaşman ırgatın o;
Çoluk çocuk ona ait lalan bacın dadın o;
Ya sen nesin? Güya tevekkül eden Müslüman yutulmaz artık bu...
Birazda saygı gerektir ....ne saygısızlık bu...

Hüda’yı kendine kul yaptı, kendi oldu Hüda;
Utanmadanda tevekkül diyor bu cürete ha?
Yahudiler Üzeyr’e Hıristiyanlar İsa’ya Allah’ın oğlu
Deyince Allah’ın birliği inancı bozulup yok oluyorda;
Senin bu Allah’a tam anlamıyla ortak koşman nasıl bağdaşıyor imanla?

Mehmet Akif Ersoy verdiği sözünde duran, hatta bir arkadaşına söz verdiği üzeri onu yağmurlar altında gelip bekleyecek kadar emin güvenilir bir vatan evladıdır... Fakir olmasına ve çok çocuğu olmasına rağmen, arkadaşının, dostunun sahipsizine sahip çıkan bu değerli Vatan Şairine el açıp bir Fatiha okumak her Müslüman’a yakışır bir davranış olacaktır.. Bir millet geçmişiyle vardır kendi geçmişine atalarına dil uzatan ahmaklar, pek çok maneviyatını kaybetmiş yabancılara benzemekten başka ne kazanabilir? şimdi önce ben bir Fatiha okuyacağım... Ruhu şad olsun diyorum... Onun gibi Vatan evlatlarına bu Şehit kanıyla harmanlanmış canım Türkiye’min her zaman ihtiyacı vardır... Çünki o kadar çok hain varki, bıktık artık...RABİA BELGİN