Sabahın ilk ısıkları tarların ustunden suzulurken uyandı. Daha taze sabah ciği yerden ve yapraklardan dokulmemıştı.Yattığı sıcak toprak uzerinden başını kaldırıp doğan guneşe baktı Merhaba der gibi. İçinden dünü daha önceki günü ve yasadığı tum günleri düşündü ve irkildi gelecek onun için hep aç midesini doyurmaya çalışmak gerekmedikce ortada görunmemek veya gerektıgınde en sertınden mucadele etmekten ibaretti. Uzaktan bakılınca O nun bunları duşunebilecegi yada hissedebileceğini anlamak mumkun değildi tabi bakan göze veya yureğe göre bu göreceli idi ama.

Yavaşça kalttı ve gerindi sonra esnedi arka ayaklarınn ustune oturup etrafı kolacan etti evet guneş artık yukselmiş ve yazın sıcak havasını getirmeye iyiden başlamıştı. Toparlandı ve ayaga kalkıp yattığı yere baktı kim bilir belki aksam burada yatamazdı belkide yatardı.

İlerde tarlalr arasında hep gezindiği patıkaya yoneldi kenarda uzun çalılar onu gizliyor oda rahat rahat ilerleyebiliyordu sarı tuylerı daha hala sabah ciğini üstünde tasıyordu.

patıkadan bir yol sağa bir yol sola kıvrılıyordu O aslında hep sol yolu secerdi ilk önce ordan gecip su içmeye giderdi zira ama bugun ne hıkmetse anıden sağa dondu ve ilerlemeye başladı .

Burnuna bir konu geliyordu bu kokuda ne idi boyle tuhaf bir koku kendi turunden bir koku gibi ama değil gibide

Koşmaya başladı nefesı her adımda dahada hızlandı burun delikleri şişiyordu kahverengi burnu kabardı kulaklarını indirdi ve dişleri ortaya cıktı.

Evet orda bir sey siyah bir yaratık duruyordu ona nekadarda cok benzıyordu ama cok sessiz ve sakındı acaba olumu ıdı .

Korkup geriledi tek patısını havaya kaldırdı ve oturdu sonra kalkıp iki adım daha attı ama yaratık siyah tuy yumagı hale oturuyor kıpırdamıyordu sonra yere yattı izlemeye başaldı evet nefes alıyordu hatta sankı hıçkırıyordu

burnunu uzattı dokundu ama oda ne oyle bir acı ile geriledi ve çığlık attı kı kendisi bile ne sesini ne kendini tanıdı

o siyah tuylu sey onu tam burnundan ısırmıştı.

Korku ile karısık hayretle bakakaldı ve yere art ayaklarının ustune oturu verdı

Şimdi kahverengi burnu zonkluyor ve kanıyor kanlar damla damla burnundan cenesine kayıyordu .

Siyah postta ayaklanmış tuylerını dımdık etmış oldugunun ıkı katı olmuş gözleri kısılmış korku ile karısık ofke içinde bu yabancıya bakıyordu.

Sarı post hayatında doğdugundan beri ilk defa heyecanlanmış ve ne yapacagını bilemeden bekliyordu artık onun için gunluk rutın işler bitmiş gibi idi sanki ne aclık ne bir önceki gunun aynı tekraraı ne yatacak yer ne aş kavgası sadece karsısındakı o siyah tuye bakıyor bakıyor acısını bile görmüyordu.

Siyah tuyde ilk defa farklı hissediyordu insnalardan o cehennem hayatı yasatan duygusuz varlıklardan kaçtıgındna berı boyle guzel sevecen bir yaratık daha hayatında gormemişti.

Yavaşca sokuldu dilini sarı postun burnunda acıgı yaraya uzattı . Sarı post geri cekildi dersini almıştı Siyah post istemeden yaklaşmak yoktu.

Ama bu sefat siyah post cekilmedi hırlamadı dışlerinide göstermedi sevecence baktı ve onu yaladı.

Sarı post cok heyecanlanmıştı ayaga kalkıp kuyrugunu havaya dikkti ve siyaha posta açmısın diye sordu siyah evet dedi

Sarı ben senı gorunce hayatım değişti siyah post artık sadece senın için yasayacagım dedi ve ikisi birden tozlu yolda ilerlemeye başladılar.