Halil İbrahim bereketi

Vaktiyle birbirini çok seven iki kardeş varmış. Büyüğü Halil. Küçüğü ise İbrahim. Halil; evli ve çocuk babası. İbrahim ise bekârmış. Ortak tarlaları varmış iki kardeşin... Ne mahsul çıkarsa, ikiye pay ederlermiş. Bununla geçinip giderlermiş. Bir yıl, yine harman yapmışlar buğdayı… İkiye ayırmışlar. İş kalmış taşımaya. Halil, bir teklif yapmış :
- İbrahim! Kardeşim, ben gidip çuvalları getireyim. Sen buğdayı bekle.
- Peki abi demiş İbrahim. Ve Halil gitmiş çuval getirmeye. O gidince, düşünmüş İbrahim:
- Abim evli, çocuklu. Daha çok buğday lazım onun evine. Böyle demiş ve kendi payından bir miktar atmış onunkine...Az sonra Halil çıkagelmiş.
- Haydi İbrahim, önce sen doldur da taşı ambara demiş.
- Peki abi..!

İbrahim, kendi payından bir çuval doldurup düşmüş yola...
O gidince, Halil düşünmüş: Demiş ki:
- Çok şükür, ben evliyim, kurulu bir düzenim de var. Ama kardeşim bekâr. O daha çalışıp, para biriktirecek. Ev kurup evlenecek. Böyle düşünerek, Kendi payından atmış onunkine birkaç kürek...

Velhasıl, biri gittiğinde, öbürü, kendi payından atmış diğerine.
Bu, böyle sürüp gitmiş...

Ama birbirlerinden habersizlermiş. Nihayet akşam olmuş. Karanlık basmış. Görmüşler ki, bitmiyor buğdaylar. Hatta azalmıyor bile...

Hak Teala bu hali çok beğenmiş.
Buğdaylarına bir bereket vermiş, bir bereket vermiş ki...

Günlerce taşımış iki kardeş, bitirememişler.
Şaşmışlar bu işe...
Aksine çoğalmış buğdayları.
Dolmuş taşmış ambarları.

Bugün "Bereket" denilince, bu kardeşler akla gelir.
Bu bereketin adı: Halil İbrahim bereketidir...

ALINTI ..Okuyunca çok hoşuma gitti paylaşmak istedim sizlerle..
Ve düşündüm kendisinden çok arkadaşını Allah rızası için sevdiğini ya da eşini sevdiğini bu derece seven böyle düşünen var mıdır diye..
Aklıma bir anda HZ HATİCE annemiz.hz MUHAMMED S.A.V .HZ EBUBEKİR ve daha biceleri geldiler..
Kendilerinden çok yakınlarındakini düşünen..
Misafir ya da ihitıyaç sahibi istediğinde kendi son rızkını dahi gönül hoşluğuyla veren ..Acıdıkları için kazançları üzerine bereketler gelen..
Hem kendisi gülen hem güldüren ferahlatanları anımsadım..Elde varken verebilir insan ya yokken kaç kişi senin daha çok ihtiyacın var diyebilir..Verirsen ver veremediğinde de canın sağolsun der..
Allah çalışanların kazançlarına bereket versin vücutlarına da sağlık.Bizlere verilen herşey emanettir gerektiğinde alınır başkalarına devredilir..Emanetlere ne kadar sahip ççıkıyoruz yoksa yok efendim benim sende kimsin zerre vermem mi diyoruz..
Allah ın verdiği her nimette yoksulların gariplerin ihtiyaç sahiplerinin de hakları vardır..
Verdiğinizde verilenden daha çok artar..Oysa şeytan yaklaşır bunlar senin verme diye vesvese verir vermenizi engeller..vermemekle birikiyoormuş gibi görünsede anında elden çıkar an meselesidir..Kapınızdan kovduklarınıza el açar durma gelebilirsiniz..
Rızık bereket .her varlığın rızkı temin edilmiştir mutlaka ya yer ya kendisine gelir ya da gider çalışır kazanır ..
Allah ım bizleri kendinden başka kimseye muhtaç eyleme amin..Kendine yakın eyle Habibine yakın eyle..Allah a emanet olunuz selam ve dua ile..

size bir esma yazıyorum..bunu uzun uzun okuyun dasize ve çevrenizie ümmete Allah hayy esmasıyla tecelli etsin,hem bedenleri hem mülkleri ellerinde sağlıklı kalsın..zatımda ve sıfatımda tecellisini dilerim diyerek niyet ediniz..


’’Ya hayye hiyne hayye fi deymumiyetihi ve bi mülkihi’’


Yeganem Nigar Bedirhan