O değil de;

Kartal’dan Kadıköy’e kadar minibüsün içinde burnunu karıştırıp elini sağa sola süren pis adam... Sabah sabah yaşam enerjimi tükettin. Allah tependen baksın emi!
Senin yüzünden arabadan indikten sonra ellerimi buruşuncaya kadar yıkadım. Hala da yıkayasım var yani... O derece...

O değil de;

Ya siz kadınlara ne demeli! Ne kadar görgüsüzsünüz. Arabanın içinde aynanızı çıkarıp ruj sürmeler krem sürmeler... Bi aşın kendinizi yaa! Tamam anladık güzelsiniz hatta alçak dağları siz yarattınız da biraz da beyninizi kullanmaya deneseniz...

O değil de;

Pendik-Kadıköy minibüs şoförleri canını yolda bulmuş anlaşılan. Kartal-Kadıköy hattı da aynı şekilde de Pendik hattı daha bir iddialı. ’Ölmek gerekirse önce ben ve yolcularım ölür... ölmek bize daha çok yakışır!’ modundalar.

Aklı başında üç-dört şoföre denk geldim. Onlar klonlansın istiyorum.

O değil de;

Arabada bir çocuk varsa ve nefes almadan konuşuyorsa, kurduğu soru cümlelerinden zeka fışkırıyorsa, masumiyet akıyorsa en keyifli yolculuklardan birini yapıyorum. Ya da çok minikse meraklı gözlerle etrafı süzüyorsa bazen gülümsüyorsa işte o an o yolculuk hiç bitmesin istiyorum.

O değil de;

Bugün ve yarın yine miniklerin sınavı var. Sınav ölsün istiyorum!

O değil de;

İyi bayramlar.