4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
963
Okunma

Hâl-i pür melâlim diyorum, aynaya baktığımda gördüğüm ince boyunlu, gözleri gece kadına. İşte tam dönemecindeyim yolların. Ansızın sarışın bir üveyik kuşu havalanıyor kirpiklerimden. Aynada çığlık çığlık genze dolan yağmur kokusu…
At ateşlere kendini! Ateş kimine cehennem, kimine gül bahçesi…
Yeni bir elbise biç kendine, aşkla derisi yüzülenden mülhem…
Yazmak yaşamak mıdır? Çok daha fazlası mı, ya da azı? Mangalda kül bırakmayan bir şairim belki… Aşkla tamamlanan, aşkla yunan, yıkanan… Oysa tökezletir hayat, düşürür adamı. Tutup yakasından sallar , acımasız. Düşman eder aynalara.
Yanmasa insan elbette külleri savrulmaz şiirine. Sözler gözyaşı misali damlar kağıda…Sözler kağıtlara emanet sır. Esrar…Çin ü Maçin’e yollanmış name… Şişede ummana bırakılmış mektup. Yanmadıkça yürek, alev almaz kanatları kelimelerin… Gelip mısralarına konmazlar.
Ben mi?
Ben , yangın yeri hüznü olabilirim ancak.Yağmurlar yağdıkça isli isli kanayan… Aynada ince boyunlu, na-ümid bir kadın... Kirpiklerinde sarışın üveyik kuşlarının çığlıkları…
Gülce Cibran