HAYATIN İÇİNDEN.
2.
2.ayda “zirvelere “başlıkla yazdığım köşe yazım, bazı kurumlarımızca dikkate alınıp, Madde bağımlılığına karşı çarelerin arandığı bazı işlemler yapıldığı için öncelikle, Valimiz e,Vali yardımcımız Sayın Mustafa Kemal KESKİN bey ve kurul üyelerimize minnettarız…
İl jandarma ve Emniyet müdürlüğümüz çalışanları ile Gençlik spor, Milli Eğitim kültür bölümümüze, Sağlık il müdürlüğümüz denetim elemanlarına, yerel bazı belediyelerimize Kapadokya da dumansız hayatları başlatan basın mensupları arkadaşlarımıza, gönüllülerimize de özellikle teşekkür ediyoruz.
Dünya aile günü olması nedeniyle gelecek mutlu yuvaları kuracak olan çocuklarımıza hepimiz her yönüyle çok iyi sahip çıkmak zorundayız.
AB Ülkelerinin bazıları ve ABD uzantılı bazı sivil toplum kuruluşları, Özellikle aile yuvasının çökmesi için kültür yapımızın bozulması konusunda, ileri demokrasi yaşantısı adına, bazı etkinliklerde, filmlerde, dizilerde sponsorluk yapıp masraftan kaçınmıyorlar… Bizim yapmamız gereken daha çok çalışmaktır… Desteklenmemiz gerekmektedir…
Danışmanlıklar yapacak çok emekli öğretmen ve memurlarımız yok mudur?
RTÜK Kurumumuz sanırım ilgili dizilerde, şikâyetler üzerine çok nahoş hadiseler e geç de olsa çözümü buluyorlar sağ olsunlar…
Fatmagül ün suçu ne? Arka sokaklar da, ibret alınacak sahneleri öğrenen gençlerde var, bunu kötüye kullananlarda, bu nedenlerle bizce aile yuvamıza başta okul aile birliklerimiz daha çok rehber öğretmenlerle işbirliği halinde seminerler vermeliyiz…
Parçalanmış aile sayısı, boşanmaların artış nedenlerinin başında Alkol ve madde bağımlılığı ile şiddetli geçimsizlikler yatıyor… Sosyal hizmet uzmanları ile yılsonu geldi çarelerinin ilimizde ve ülkemizde aranacağına inanıyoruz…
Biz Yeşilay kuruluşumuzun daha çok sahiplenilmesinden yanayız. Kamu yararına çalışan kuruluşun adına düşüncelerimizi yetkilerle paylaşmaktan gurur duyuyoruz.
Projeler üreterek neslimize sahip çıkan işadamları sayısının, Üniversitelerimizin dumansız kampüs uygulamalarına, daha aktif katılımlarını bekliyoruz…
İnsanoğlu var olduğu günden bu yana hep bir değişim ve dönüşüm süreci yaşamaktadır… İnsanların hakikatlerden mahrum bırakıldığı, Allahın bile unutturulmaya çalışıldığı kış döneminden sonra yavaş yavaş bir bahar kokusu hissedilmeye başlanmıştır, artık mabetler, spor merkezleri genç yüzlerle tanışıyor, Uyanış döneminde maneviyattan uzak olan nesiller yok mu? Vaktine eğlence kulüplerinde sabahlara kadar öz kültürümüze ve insanlığın yaratılış gayesinden uzak bir eğlenceye düşkün nesil i kim yetiştiriyor sorgulanması lazım değil mi?
Müzik olsun ama kültür yapımıza uygun olsun. Diskolar ve eğlence mekânlarında yaşanan olumsuz olaylar ulusal basından okuyoruz üzülüyoruz. Onlarda ülkemizin çocukları değil mi?
Kahvehanelerde okuma bölümü olmazsa da sohbet edebilecek masalar artıyor yani kıraathane olması ne güzel. Toplumda yaşayan fertlerin birbirleriyle dertleşmesi deşarj olması da lazımdır. Stresin en azından ortadan kalkmasına vesile olur. Çare bulunmasa da konuşmak en iyi yoldur. Eskiden komşu ziyaretleri olur çay kahve kuruyemişler yenilir konuşulurdu, şimdi nasıl? Diziler yerini almadı mı? Bana mı öyle şikâyetler geliyor ne dersiniz?
Bizler sizler neslimizin imdadına koşma, düşecekleri madde bağımlılığından kurtulma konularında rehber olmaya çalışan kişilerden olmalıyız… Maddi ve manevi fedakârlıklarda bulunarak bir itfaiyeci gibi yardıma koşmalı ve mesuliyetten kurtulmalıyız diyorum…
Ne dersiniz haksız mıyız?