Yaşamın bizlere verdiği asalet doğum sancılarının,sıklığına veya ağırlığına sığmayacak kadar derin manaları içinde barındırır...yeryüzünün halefi ve yaratılmış olan mucizelerin tek sebebi olanlarız bizler....şekillerimiz farklı,karakterlerimiz farklı,inançlarımız farklı,isteklerimiz farklı ama ;nefesimizin rengi ortak...her halükarda belkide bu ortaklığın ve buluşulan bu mantığın verdiği güçle dönüyor bu dünya....eyvah neler oluyor?dünyanın çivisi çıktı?mehdi ne zaman gelecek?güneş batıdan yarın doğar mı?ölmek istemiyorum...gibi zihinsel beslemeler aslında,insan için çok uzun huzursuzluk varisi şeyler olmamalı...evet birşeylerin sonuna yaklaştığımız aşikar...ama bu devasa durumun bir kendi sonuna yaklaşması var birde;ruhunuzun veya mantığınız bu sonu getirmesi var...sonuçta ikiside farklı şeyler...hepimize sonsuzluk vadedildi;ama burada değil....algılarınızı kontrol etme gücünüz kıyameti,1 gün sonra gerçekleşecek olsa bile 1 sene sonraya itebilir...farkındasınız herhalde içinizde kıpırdayan başka birşey var...kolunuza,dilinize veya kalbinize çalışma şansı veya mahiyeti kazandıran birşey yani ruhunuz...aklınızı karıştırmak sabit tutmaktan daha kolay,felaket senaryolarını hollywood dan empoze yıllardır satın alıyoruz....kaşlarınızın üstü veya saçlarınızın altı...orada kıyamet kopmadıktan sonra...gerçeğini bekleyerek kıyameti koparmanın çokta gereği yok diye düşünüyorum...ruhunuza yardım edin,oda sizi yarı yolda bırakmasın....ONUR [email protected]...