15
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1860
Okunma

Bu dünyada beni anlayan hiç kimse yok!
Yok işte yok!
Kocaman bir boşluktan aşşağıya doğru sallanıp duruyorum.
Bazen bırakmak geliyor ellerimi tuttuğum trabzandan.Umutsuzluk beni elimden tutup götürüyor?
-Burası neresi?
-Burası diye bir şey, bir yer yok.Sen kal burda ve ses çıkartma her şeye boyun eğ.
-Ama ben artık içimdeki kelamlarıma laf geçiremiyorum.Beni dinlemiyorlar.İçimde gün geçtikçe çoğalıp, büyüyorlar.Başa çıkamıyorum, çok ağırlaştım.
Artık yalnız kalmak istemiyorum.Kimseyle konuşamamaktan da yoruldum.Anlattıklarımı anlamıyorlar.Dinlemeyi bilmiyorlar.
Sus !
Konuşma!
Sen anlamassın!
Senin yaşın daha küçük!
Denmesinden sıkıldım,bunaldım,yoruldum.Hemde çok!
Artık bende konuşmak ,sesli ağlamak,düşündüklerimi haykırmak istiyorum.
Beni bu altın kafeste tutmaya ne hakkınız var?
Burası çok karanlık.Hiç ışık yok.Yalnızım ve tüm bedenim üşüyor.Korkuyorum.İçimin ürperdiğini hatta ve hattası titrediğini gömüyor hissetmiyormusunuz.
Çıkarın beni bu karanlık soğuk yerden.Aydınlığı görmek istiyorum.Tenha sokaklardan geçip deniz kenarında yürümek olanca kuvvetimle denize taş atmak istiyorum.
Üzerime sıkı sıkıya örttüğünüz perdelerimi açıp ,güneşin nasıl doğduğunu ,renklerinin nasıl, katmer katmer açıp misli misli ısıttığını, hissetmek istiyorum.
Ne olur beni bırakın.Çekiştirmeyin artık kolumu kanadımı.Canım çok acıyor.İçim kanıyor.
Dermanı kalmadı artık dizlerimin .Bir anda düşüveririm yoksa.Ne olur.Ne olur tut ellerimi biraz en azından bir defa olsun.Yapmacıkta olsa tebessüm et olmaz mı?
-Haydi git ! Umut seni bekliyor.Onun elini tut sıkıca ve bırakma sakın . Daimi hüznünü giy üzerine ve sıkıca sarıl, umutsuzluklarını savur üzerinden...
-Burası neresi?
-Burası senin gibi düşünüp ,yazan kişilerin olduğu bir şiir ülkesi.Haydi sende geç içeriye.
Bak bu oda senin . Al bu yeni kimliğin, adın Sultan olsun senin artık.
İstediğini yaz çiz.
Ruhundan yüreğine akan ne varsa ne eksik ne fazla yaz ..Sakın kalemini korkak tutma.Sıkı tut artık ben seni ona teslim ediyorum.
-İyi de bu Sultan çok ağır bir isim.Ben nasıl taşırım küçük bedenimle.Ya tam olarak kendimi ifade edemessem
-Bu ismi sana uygun gördük.Münasiptir.Sen yaparsın .Zamanla sen de göreceksin.
-Bu senin kalemin,kağıdın ,defterin.Al kat ruhunun renklerini .Artık siyahlarını yavaş yavaş sil silginle.Karamsar düşünceleri kafandan çıkart at .Sonsuz kuyulara.Dinsin demlerin artık.Şimdi ve bundan sonra sen gül ömrünce.
Önce yaşa çocukluğunu doyuncaya değin.Sonra kilitli tüm sandıklarını aç .İşte sihirli kelimeler dökülmeye başladı bile .
-Burası tıpkı benim gibi düşünenlerle dolu.Işık gibi her yer aydınlık.Renklerin kalemlerin güzelliğine bak.
Şimdi !
Şimdi hepsi benim mi?
Bana mı aitler?