Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
UNALAN
UNALAN

GÜLERKEN AĞLAMAK (11)

Yorum

GÜLERKEN AĞLAMAK (11)

9

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

955

Okunma

GÜLERKEN AĞLAMAK (11)

GÜLERKEN AĞLAMAK (11)


Birkaç gün sonra Kerim Türkiye’den getirdiği el dokuma halıyı kayın pederi rahip Mikao’ ya gönderdi, Balıkesir’in “Sındırgı ilçesinin köylerinde dokunan bir Yörük halısı” “Yağcı bedir” artık Japonya’da küçük bir kilisenin salonunu süslüyordu.

Rahip Mikao gelen ziyaretçilere, gururla “Türkiye’den damadım gönderdi” diyerek dünyanın bir ucundan, Müslüman bir ülkeden gönderilip, kiliseyi süsleyen değerli halısını gösteriyordu.

Kisho ile Kerim çok mutluydular, artık Japonya’ya ve Türkiye’ye bir torun haberi vermenin zamanı gelmişti.

Hayat olağan akışında sürüp giderken, bir gün Kerim her zaman olduğu gibi sabaha karşı işini bitirmiş çalıştığı taksi ile eve dönüyordu, ana caddede ilerlemekte iken, birden yan yoldan bir arabanın fırladığını fark etti, arabayı ters tarafa çevirmeye, fren yapmaya çalıştıysa da olan olmuştu.

Gecenin sessizliğini iki arabanın fren ve lastik sesleri bozuvermişti.

Zorla arabayı durduran Kerim, diğer arabaya koşup baktığında, arabanın direksiyonunda sarhoş bir bayan şoförün gülmekte olduğunu görünce, sinirden ve heyecandan ne yapacağını şaşırdı.

Kısa bir süre sonra Avusturalya polisi yanlarındaydı, ne oldu diye sorduklarında “Kerim bir çırpıda olanları anlatıverdi ve hanımefendi alkollü” Dedi.

Polis kimlik istedi. Kerim’in kimliğine baktı, sonra dönüp Kerim’e baktı,

Garip bir tavırla “Sen Türk müsün? “ Dedi.

Kerim; evet ama, “Aynı zamanda Avusturalya vatandaşıyım” Diye kendini savunma ihtiyacı hissederek cevap verdi.

Polis; sonradan olma vatandaş yani, “Bir de utanmadan hanımefendiye sarhoş diyorsun”

Bu arada “Yavaş yavaş kendine gelen Avusturalya’lı kadıngülümseyerek olanları seyrediyordu.

Polis; kadına dönerek, “Davacı mısınız? “ Diye sordu.

Kadın bir an duraksadı ve hayır “Eğer zararımı öderse davacı olmam” Diye cevap verdi.

Polis; tekrar Kerim’e dönerek ” Duydun hanımefendiyi, ne diyorsun?” diyince

Kerim içine düştüğü durumun farkına vararak, çaresiz “Tamam öderim” dedi…

Eve doğru giderken, içinde ki acıdan, belindeki acının farkında bile değildi, o kazadan Kerim’e iki hatıra kalmıştı.

Birincisi “ Avusturalya vatandaşı do olsa, o ülke de, her zaman ikinci sınıf vatandaş muamelesi göreceğiydi”

İkincisi ise”Ömrü boyunca belinde hissedeceği ağrı”

Yunanlı patronuysa Kerim’in tedavisi için yardımcı olmakla kalmayarak, karşı tarafın her türlü zararını da karşılayıp yine örnek bir davranış göstermişti.

Kerim bir süre takside çalışamadı. Yaklaşık bir buçuk ay tedavi gördü, tam olarak iyileşmese de iki ay sonra tekrar işine döndü.

İki bin yılının Ocak ayının on beşinci günüydü, o sabah Kerim ve Kisho kontrol için doktora gideceklerdi.

Ancak sabaha karşı geç saatte takside ki işinden gelen Kerim derin bir uykudayken, karısı ona kıyamamış ve doktora gitmek üzere sessizce evden ayrılmıştı.

Sonucun olumlu olduğunu, bir bebek sahibi olacağını öğrenen Kisho, müjdeyi vermek üzere hastaneden çıktığında mutluluktan adeta yere göğe sığmaz durumdaydı. Sakin olmaya çalışıyor ama heyecanını bir türlü yenemiyordu.

“Bu koca Türk belki doktora yalnız gittiğime kızacak, ama bebeğin müjdesini alınca öfkesi geçer” diye geçirdi aklından.

Eve geldiğinde Kerim halen uyuyordu. Neşe içinde bağırdı “Kalk bakalım koca Türk!”

Kerim aniden fırladı yataktan, “Saat, saat kaç oldu?” Doktora gidecektik, hazır mısın Kisho ?” Diye telaşlı bir vaziyette konuşuyordu.

Kisho; sen halen uyu bakalım, ben çoktan gittim, geldim bile doktora…

Bir taraftan gözlerini ovuşturan Kerim kekeleyerek konuştu “Na nasıl, gi gittin mi doktora?”

Evet ya gittim, “Yakında baba oluyorsun” diye bağırdı Kisho.

Kerim aniden yataktan kalktı ve minyon tipli Japon karısını kucağına alıp “Alllllaahhhhh diye bağırarak” evin içinde koşturmaya başladı.

Kisho” Dur deli adam ne yapıyorsun” Dediyse de,

Kerim coşmuştu bir kere, hemen Türkiye’yi annemleri, sonra, sonra da Japonya’yı arayalım,

“Herkese, herkese verelim müjdeyi “ diyerek Kisho’yu yatağın üzerine bırakıverdi.

Telefon çaldığında Türkiye’de gece yarısıydı. Mukaddes hanım artık bu saatlerde telefonlara alışkın olduğu için sadece “Hayırdır inşallah” diyerek telefonu açmaya koştu.

Kerim telefonda; “Mukaddes hanım şimdi sıkı dur sana bir müjdem var” diyince, annesi zaten ne demek istediğini anlamıştı.

Yine de heyecanla yutkunarak, torun mu yoksa? Diye sordu

Kerim; “Evet anacım bildiniz” cevabını verince, Mukaddes hanım o arada gözlerini ovuşturarak yanına koşan kızı Zehra’yı sevinçle kucaklayıvermişti bile…

Az sonra Japonya’yı aradıklarında orada da benzer tepkilerle karşılaştırdılar, iki genç yine Türkiye, Avusturalya, Japonya arasında bir köprü, bir sevgi yumağı oluşturmuşlardı.

Devam edecek

SEVGİLİ DOSTLAR DEĞERLİ YAZARLAR BU SERİ BİR SÜRE DAHA DEVAM EDECEKTİ ANCAK AİLEVİ PROBLEMLERİM NEDENİYLE BİR SÜRE SİTEDEN UZAK KALACAĞIM, BELKİ BİR MÜDDET SONRA SERİYE KALDIĞIM YERDEN DEVAM EDERİM, "GÜLERKEN AĞLAMAK AĞLARKEN GÜLMEK" OLUR YA BAKARSINIZ BİR DAHA DÖNMEM, DÖNEMEM (ELBETTE BU BİR VARSAYIM)
ŞİMDİ İSTERSENİZ GELİN ŞİMDİLİK ŞÖYLE BİR ŞEY YAPALIM, HERKES KENDİNE GÖRE BİR SON YAZSIN BU ÖYKÜYE, BAKARSINIZ BİR GÜN SİZİN EMEĞİNİZEDE İHTİYACIM OLUR, HEPİNİZİ ÇOK SEVİYORUM DEĞERLİ ARKADAŞLARIM, SİZLERİ ÇOK ÖZLEYECEĞİM, ALLAH’A EMANET OLUN...

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Gülerken ağlamak (11) Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Gülerken ağlamak (11) yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
GÜLERKEN AĞLAMAK (11) yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Seyit Kazım
Seyit Kazım, @seyitkazim
24.4.2011 21:13:58
CANADN KUTLARIM BABA SULTAN İMANIM
YUREĞİN DERT GURMESİN İMANIM
EMEK HURMET DİLERİM,
Eser Akpınar
Eser Akpınar, @eserakpinar
19.4.2011 21:13:26
Öykü, günlük telaşı ve olayları içinde, yolunu bulmuş su gibi, akıp gidiyor...

Bizlerin hayatları da Gülmek ile Ağlamak arasında gidip-geliyor... Bizler buradayız. Siz, gülerek döndüğünüzde de burada olacağız... Kisho, Kerim, Rahip Mikao, Mukaddes Hanım...

Saygılarımla...
canandemirel
canandemirel, @canandemirel
19.4.2011 20:34:39
öykü çok güzel ...ama geri geldiğinizde siz tamamlarsanız çok daha iyi olur..
sevgiler...
incidal
incidal, @incidal
19.4.2011 14:40:25
Umarım sorunlarınızı halleder döner ve devamını yazarsınız.

Öyküde ki gibi dünyanın neresine gidersen git kendi ülkendeki gibi olmuyor.Oralarda ikinci vatandaşsın.
mutlulukları daim olsun diyelim, devamını bekleyelim.
Selam , sevgi ve saygılar
O qué
O qué, @o-qu
19.4.2011 14:13:44
Ya Kisho'ya benzeyen bir kızları olsunnn :)
Ne kadar müdehale ediyorum böyle ya ?
Tamam bakalım yazar neyi uygun görecek.
Bekliyoruz, ki Allaha çok şükür 9 ay beklemeyeceğiz:)))
Sevgi Salman
Sevgi Salman, @sevgisalman
19.4.2011 13:39:10
Bu yazından da anladığımız kadarı ile, hanagi ülkenin vatandaşı olursak olalım, 2. sınıf vatandaş olmaktan öte gidemeyeceğiz arkadaşım.

Olsun, Kerim bunu göze almış zaten. Müjdeli haber de herkesi sevindirmiş. Kerim en mutlu günlerini yaşıyor bence. İnşallah devam eder.

Kalemine ve yüreğine sağlık arkadaşım. Yine okuttu kendini. Sevgi ve saygı ile
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
19.4.2011 13:10:56
Her bölümünüz güzel anlatımınızla okutturuyor kendini ve emeğinizi kutlamak istiyorum. Tebrikler. Saygılarımla..
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
19.4.2011 12:31:34
evet çok güzel bi müjde olmuş
güzel di yine
saygılar benden
Ülviye Yaldızlıı
Ülviye Yaldızlıı, @ulviye-yaldizlii
19.4.2011 11:35:45
Çokk güzel anlatım..Kendimi bir anda o dünyanın içinde buluverdim...

Saygılar daimi...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL