Damlalar 018 İnsan hayatı.

İnsan ruhunun, materyalist mantığın dar duvarlarının arasından sıyrılıp,
Kapitalist sistemin ahlaksızlaştıran sorumsuzluğundan kurtulup,
Moral değerlerin engin ufuklarında,
Yaratılış gayesine uygun, insan onuruna yakışır bir yaşam standardını yakalamak sorumluluğunun olduğunu!

Bu sorumluluğun hayata hâkim kılınması,
Hayata anlam kazandırılmasını düşünen her akıl sahibinin önemli sorumluluğu olmaması gerekmezmi?

Bugünün insanının en büyük sorunu,
KİM TARAFINDAN NİÇİN YARATILDIĞI HAKKINDA BİR FİKRİ OLMADIĞI içindir ki
başıboşluk içinde en değerli sermayesi olan ömrünü yok etmek için her gün yeni bir heves peşinde koşuyor.

İnsan hayatı, ne mide ile uçkur için sarf edilecek kadar değersiz.
Nede rahim ile kabir arasına sıkışacak kadar basit değildir.

Değerli Dostlar.
Cennet ve Cemalullah’ı kazanmak üzere verilmiş olan ömür sermayesini,
Basit ve değersiz, kıymetsiz ve kıymetsizleştiren şeyler ile israf etmeyelim.

Ruh sonsuz kaynaklı olup.
Sonsuzluk kaynağı Allah’a yürürken,
dünyalık emanetlerde takılıp kalarak, hayatın sonunu hüsran etmeyelim.



Meltem Esintisi 018 Cüz-i İrade ve Kader! !


İnsanlarda irade vardır.
Amma, cüz-i olduğundandır ki olaylara karşı tüm tedbirleri almamıza rağmen,
İstemediğimiz sonuçlara katlanmak zorunda kalıyoruz.

Tedbirler irademizi,
İstemediğimiz sonuçlar ise,
Her şeyi gören,
Her şeyi bilen
Ve her şeye gücü yetip sözü geçen,
Bir takdir edicinin varlığını;
Ve adına KADER dediğimiz hakkımızdaki takdirlerini, inkar edilemez bir kat-iyette gün gibi aşikâre göstermiyor mu?

Kader yoksa!
Aldığımız tedbirlere rağmen başımıza gelen bela ve musibetler nedir.
İrade yoksa istediğimizi yapmadaki keyfiliğimiz nasıl ve ne ile izah edilebilir.

Ben yaptım,
Ben ettim, diyen,
Kendini beğenmiş, kaderi inkâr eden mütekebbirler ile
Mesuliyetten kaçmak için iradesini görmezden gelerek, topu taca atan, samimiyetsiz laubalilerin dikkatine!