Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Selahattin YETGİN
Selahattin YETGİN

Kavuşma Fısıltılarıyla Tükendi Mevsimlerimiz

Yorum

Kavuşma Fısıltılarıyla Tükendi Mevsimlerimiz

8

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1234

Okunma

Okuduğunuz yazı 27.2.2011 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Kavuşma Fısıltılarıyla Tükendi Mevsimlerimiz

Kavuşma Fısıltılarıyla Tükendi Mevsimlerimiz


Dokunmasız bir yaşam geçiyor avuçlarımın incecik çizgilerinden
Örselenen yüreğimin tarumar ovalarında baharlarım yitiktir şimdi
Bir bekleyişin sarı odalarındayım, tükendim hüznün ezgilerinden
Gelgitlerle kabaran bir denizim, özlem yağmurların selleri getirdi

Peşin ödenmiş mutlulukların veresiye defterlerine çizerdim sevdalı bakışlarını. Yanağına yansıyan günlerin kıskançlık nöbetleri bitince kıyımlarla örselenen hayata buruk bir bakış olurduk. Yol ikiye ayrılırdı ansızın, biri gerçeğe, diğeri özleme kıvrılırdı. Hoşça kal derdik mırıltılarla, dönüp birbirimize yeniden bakamazdık. Biz, kendi çizgilerini asırlar önce çizmiş bir dünyanın en son yolcularıydık.

Yakılmış şehirlere sevdanın tohumlarını ekerek, kekremsi yaşlarla suladım toprağını, güllerin. Rüzgâr çehremi sarsarken ben yaşanası gülüşlerinin şah damarlarına gizlendim, yoksul umutların kıyılarına vurunca dalga sensizliğe şükrettim. Varlığının çelik hasretlerinin kapıları çalardı ve sen uzatıp başını ürkek ‘kim o’larla alırdın bekleyişlerini gözlerimin kıskanç odasına. Ben olurdu elleri, ben gibi titrerdi bedeni, ancak benim kadar özleyemez, ben kadar sevemezdi seni.

Gerçeğe ayrılmış sürelerin vedasına ellerimiz uzanınca, dudaklarımızdaki yapışkanlık birbirini kilitlerdi. Sırım gibi bir ırmak geçerdi göğsümüzden, kopardık. Ellerimiz birbirini özleyiverirdi, çaresizdik, kanardık. Zamansız itirafların nefesleri dar bir odaydı sanki içimizde, üzerimize yıkıldıkça susardık. Bir yaşam resitaliydi kangren sırlarımız, öfkeler tetiğe uzanmadan asla konuşmazdık. Asi geçişlerin dumanlarıyla, biz çoğu zaman karmakarışık kalırdık.

Kavuşma fısıltılarıyla birbirimize sarılan kolların tam ortasından geçince akrebin döşü, ertelenen bir menzile çarpardı gözyaşlarımızın izdüşümü. Ne çok mevsim biriktirmiştik oysa, kilitlerle örselenen yılları karıştırırdık arada bir. Koyu bir bakışın tam orta yerinde hayata vurulurduk. Yasaktık, geçici vedalarla gücenirdik, yorgun kentlerin istasyonlarında bir sonraki günü beklerdik. Aşktık, sevgiydik, kopar kopar birbirimize daha güçlü düğümlerle eklenirdik.

Bir ömrün suya düşen gölgesine çarpıyor hüznüm, parmakta üşürken direnç. Kelebek cesetleri karışıyor toprağa, suyun saklısına çöreklenirken mil. Özlemi taşıyor gemiler karanlık gecelerde, korkulu yarınlar taşırken nil. Çiğnenmiş bir toprak sabırla yağmuru bekliyor, göğsünde sancılı geceleri gizlerken zil. Erişilmez yaşamların dergâhına karıştıkça gelgitler kendi kayalarını deliyor, kapanırken avuçlar. Yangın tükenişi harlıyor, unutuluşa serilen dünlerin kilimleri kiri saklıyor. İklimler çevrildikçe çürük ipleriyle gönül odamızdan atılmayı bekliyor.

Denizin iyoduyla yıkadım yüreğimi bugün, seninle nefeslendiğim yollardan geçerken. Sözler biriktirmiştim sana, rüzgâr çaldı yırtık ceplerimden. Yosun gözlerinin dalgalarına eğmek istedim başımı, martı çığlıkları baskın çıktı, sesimi duymadın. Başıboş balıklara yem atıp, adı silinmiş sandallarla sana gelecektim, istemedin. Gemiler kalktı uzaklara, her dalga beni taşıdı yokluğuna, fark etmedin. Susuyorduk aslında konuştukça, zaman dardı, biz vedalarda tükenen iki sevgiliydik.

Boynumuza asılan veballerle dalacağız az sonra zorunlu vedalara. Tükenmiş bir günün artıklarını gizleyecek rüzgâr. Sen orada, ben burada batmakta olan bir güneşe yüzümüzü tutarak güz şarkıları mırıldanacağız. Öyle sarhoş olacak gülüm özlem, bir an gibi içimizin dehlizlerine gizlenecek. Unutarak birbirimizi uykulara dalacak, düşlerin bedelsiz yaşandığı pembe rüyalarla avutacağız terli ve yorgun bedenimizi. Gece sırlarımızla ve ölümsüz aşklarımızla günaydınlar yeniden doğana kadar.

Kırık dallardan yürüdükçe şıra, toprağa damlar yürekten süzülerek her yara. Kulak gürültüyü düşledikçe ve zarını zedeledikçe kahır birikir yarda. Göğsünde uyuyup, dudaklarında uyanmak varken ve ben sessizliğinle parçalanırken, aldırma kuşkulu talanlara. Dağıt dertlerini, at kininle seni tarumar eden bütün öfkelerini. Seninle dönen küremden el salla bana, uzat dudaklarını arzulayan aşk adamına. Bir gün gelir bu yoksul düşler umutlarla bilenir, fermanlar çıkarırız kavuşmalara ve künyemizdeki aşkla karışırız gülüm biz de yaşanası baharlara.

Selahattin Yetgin

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kavuşma fısıltılarıyla tükendi mevsimlerimiz Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kavuşma fısıltılarıyla tükendi mevsimlerimiz yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kavuşma Fısıltılarıyla Tükendi Mevsimlerimiz yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
ayşe1
ayşe1, @ayse1
28.2.2011 16:00:16
Duygulu ve değerli anlar yaşatan seçkin yazınızı kutlarım.
Saygılarımla.
BANU ULUDAĞ
BANU ULUDAĞ, @banuuludag
28.2.2011 10:47:12
Denizin iyoduyla arınan acılar

Tebrikler bu güzel yazıya. Güne yakışmış

Saygılar
Neva Ney
Neva Ney, @neva-ney
28.2.2011 09:52:40
Tebrikler güçlü kalem..

İlyada odyssiea tarafından 2/28/2011 9:53:00 AM zamanında düzenlenmiştir.
DemAN
DemAN, @deman
28.2.2011 09:42:37
Güne gelen elit eseri canı gönülden kutladım, beğenerek okudum.

Selam ve saygılarımla
canandemirel
canandemirel, @canandemirel
28.2.2011 00:40:14
Dokunmasız bir yaşam geçiyor avuçlarımın incecik çizgilerinden
Örselenen yüreğimin tarumar ovalarında baharlarım yitiktir şimdi
Bir bekleyişin sarı odalarındayım, tükendim hüznün ezgilerinden
Gelgitlerle kabaran bir denizim, özlem yağmurların selleri getirdi

harika bir dizeyle başlayıp...kavuşma fısıltılarıyla biten mevsimlerimiz..
aynı bir ressamın tuvaline çizdiği mevsimlerin duygularını görüyorum bu güzel eserinizde...
ne yazabilirim sustum kaldım ..tebrik ediyorum,
sevgilerimle..

canandemirel tarafından 2/28/2011 10:07:43 AM zamanında düzenlenmiştir.
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
28.2.2011 00:36:33
Güne gelen güzel eserinizi tebrik ederim. Saygı ve selamlarımla..
Mehtap ALTAN
Mehtap ALTAN, @mehtapaltan
28.2.2011 00:07:52
Tükenen mevsimlerin noktayı koyacağı yerde başlar sonsuzluğun sesi...

kutladım Yetgin şairimi...
Engin Tatlıtürk
Engin Tatlıtürk, @engintatliturk
27.2.2011 20:04:39
10 puan verdi
Denizin iyoduyla yıkadım yüreğimi bugün, seninle nefeslendiğim yollardan geçerken. Sözler biriktirmiştim sana, rüzgâr çaldı yırtık ceplerimden. Yosun gözlerinin dalgalarına eğmek istedim başımı, martı çığlıkları baskın çıktı, sesimi duymadın. Başıboş balıklara yem atıp, adı silinmiş sandallarla sana gelecektim, istemedin. Gemiler kalktı uzaklara, her dalga beni taşıdı yokluğuna, fark etmedin. Susuyorduk aslında konuştukça, zaman dardı, biz vedalarda tükenen iki sevgiliydik.
--------------------------------------------------

Her zamanki gibi çok ustalıklı yazılmış.
Duygulu ve estetik.

Tebrik ve selamlar.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL