Şubat 2011 Pazar, 17:42 tarihinde Doğan Doğancan tarafından eklendi
DEVRİMİN FIRTINA MERKEZLERİ ve MISIR’da ki HALK HAREKETİ13

Mısır devriminin teorik analizi, ayaklanmanın yaşandığı zeminlerin doğru analizinden çıkar.Mısır halkı tarihin şu anki boşluğunu doldurmaya onu değiştirmeye niyet etmiş.Mücadele devam ediyor,sürekli devrim teorisi insanın bitmez tükenmez mücadele azmindendir.Bütün sorun bu mücadeleyi devrimden menfaati olan bütün sınıf ve tabakaların,bütün Mısır halkının ortak eylemine dönüştürebilmek.
Dünya devriminin fırtına merkezleri hala Asya ,Afrika ve Latin Amerika ülkeleridir. Kapitalist emperyalist sistem bu merkezlerden kuşatılacaktır.İnsanlığın Uzun Yürüyüşü kesintisiz devam ediyor.Devrim ve geleceğin paylaşımcı kolektif tolumu,kapitalizmin bütün yıkıcı ve yok edici şiddetine rağmen esasta tarihsel hegemonyayla hesaplaşmanın içinden çıkacaktır.
Burda temel sorun mevcut devlet mi? Tarihsel hegemonya mı?Tabiki Tarihsel hegemonya:Bütün sorun bugünün inanç filtrelerinin dışına çıkabilmektir.Dünya devriminin toplamda bütün teori ve pratiği yeni bir manifesto yazacak kadar zengindir. İşbirlikçi burjuvazi,emperyalizmin hizmetinde bir ordu ve feodal gericiler Mısır’daki halk hareketini kendi potalarında eritmek istiyorlar.
Faşist diktatörlükle yıllardır yönetilen Mısır artık devrim istiyor. Emperyalizmin işbirlikçileri ise kısmi demokratik kırıntılarla bu meşru halk hareketini, bu meşru başkaldırıyı bastırmak istemektedirler.Küçük bir taviz Mısır halkı için bedelleri ağır ve telefisi zor sonuçlar yaratır.
O nedenle Mısır halkı için tek seçenek kalıyor,sonuna kadar devrim. Süreç işliyor,Mısır halkı henüz direnişin başında.Halk ,yani devrimci kitleler bu süreci iyi yönetemezlerse,işçi sınıfı devrime aktif katılmaz ve önderlik edemezse,devrimin yenilmesi kaçınılmaz olacaktır.Ancak her yenilgi daha güçlü bir devrimci dalganın habercisidir.Tarihin orkestrası çalmaya devam ediyor, türkü bitmemiştir...

ERDOĞAN ATEŞİN
13.02.2011