Bu gün efkârlıyım gam yükü bulutlarla doluyum bu gün. Dokunsanız yağmur olup toprağa yağarım bu gün. Gökyüzü ne kadar küçük dünya o kadar darki. Kırıldım bu gün. Kırıldım sakın dokunmayın sakın konuşmayın. Efkârlıyım bu gün.

Ne kadar çok sevmişim seni her yan bir ayna oldu seni görüyorum. Her yerde sen varsın. Yağmura hasret çöller gibi seni özlüyorum. Sanki gece oldu alabildiğine koyu bir karanlık. Ben sensiz bu karanlıkta korkuyorum. Gözlerimden kan yüreğimde sensizlik akıyor. Ne kadar çok çölleri yeşertmiştim oysa sana ve sevdaya dair.

Bu yara nasıl iyileşecek karanlıklar nasıl aydınlanacak senden sonra. Ama ben biliyorum yağmur tek tek düşmeyecek, sel olup sürükleyecek senden sonra. Güneş ısıtmayacak, yıldızlar parlamayacak, ay düşmeyecek gözlerime senden sonra. Seni bilmem ama ben ben olmayacağım senden sonra.

Oysa öylemiydi sen olduğun zamanlar. Nasılda yağardı sevgi dolu yağmurlar. Gelirdi senden canıma can katan ışıklar. Yakamozlar gibi sıcak dudağından dökülen sevgi dolu sözcükler. Güneş doğmaz sabahları sen doğardın yüreğimde. Hiç kararmazdı gecelerim sen gelirdin ay gibi en parlak halinle. Ağlamazdım ben senli günlerimde. Sen varken gökyüzü ne kadar güzeldi uçsuz bucaksız. Dünya ne kadar büyüktü, denizler daha bir maviydi sen varken.

Ne kadar karanlıkmış sokaklar sensizliğin kıtlığını yaşadığım bu günlerde. Ne kadar soğukmuş mevsimler. Ne kadar zormuş hayata tutunmak. Sensizliğin açık denizlerinde batıp çıkarak boğulmak ne kadarda acıymış sevgili. Hiç biri koymuyor aslında Ağustosta sensizlikten üşümek yokmu, hele birde zemheride yüreğim yanmıyor mu işte o çok koyuyor bana.

Sevgili diyorum artık sana sevgili sıradan benim gibi. Oysa sen hala bekliyorsundur pencereden görünen minareyi. Yok, sevgili o kadarda basit değil. Selayı verecek imam beni hiç sevmezdi ki. Bekleme sevgili imam okumayacak seninse hayallerin yıkılacak. Yok, sevgili dualar etme beddualar gönderme sana dönerse üzülürüm ben yinede.

Bak sevgili minarenin üzerine bak turnalar geçiyor. Bak yandaki bacaya leylekler yuva yapıyor. Yollara bak insanlara bak ölmeyecek gibi koşturuyorlar. Yandaki tepeye bakan hiç yok be sevgili. Onlarda sevmişti ölmeyecek gibi mal mülk demişti. Sevdikleri her şeyi bırakıp gitmişlerdi. Bak ama iyi bak sevgili gökyüzüne bak mavi bir saten gibi. Beyaz bulutlar gökyüzüne pamuktan bir sevgili. Bense gökyüzündeki bir kuş kadar özgür bir deli.

İşte böyle sevgili çayın tadı bir başkaymış. Semaver kaynıyor çay nasılda güzel kokuyor bir nefes al derin olsun güzel değilmi çayın kokusu. Bak sevgili bahar geliyor yakındır. Üç beş güne kalmaz zerdali çiçek açar. Arkasından Nisan yağmurları. Sonra erik ıhlamur derken yaz gelir. Bir bakarsın ki al sana Eylül sonra karlı kara kışlar. Evet sevgili günlerde aylarda yıllarda geçerde bakmayı bilirsen. Sevmekten korkmasan yaşamaktan çekinmesen hayat bayramdır. Şimdi çık odadan deniz varsa sahile in yoksa kendini dağlara tepelere ormanlara bırak.Gözlerini yum mavi dünyamızı dinle. Bak ne kadar hızlı dönüyor değilmi sevgili?