HIDIR BABA

Rahmetli Babamın dedesinin adı da Hıdır’mış. O kadar hoş bir insanmış ki gıyabında bile her kes onun adını HIDIR BABA diye anıyorlarmış. Eskiden arabalar yok tu ben bile yetiştim, İlçemiz Pertek’e yaya gidip geliyorduk. Pertek’e yakın Sağman diye bir köy vardı, yolumuz bu köyün içinde geçerdi. Sağman hem tarihi bir köydür hem de sancak beyliği yapmış bir yerleşim yeridir. Sağman, Tarihi Kalesi ve Camisi ile Pertek Köylerinde ayrıcalıklı bir köydür. Köylüleri bağ bahçe ile uğraşmayı çok severlerdi. Sağman dışında yol üzerinde buz gibi bir çeşme ve çeşmenin hemen yanında da Sağmanlı birinin üzüm bağı vardı. Dedemiz Hıdır Baba Pertek’e gitmiş işlerini hallettikten sonra dönmüş ve bu Sağman çeşmesinin üstünde mola vermiş. Elini yüzünü yıkamış, duasını yapmış ve yola tekrar koyulunca gözleri üzüm bağındaki siyah üzüm salkımlarına takılmış ve canı çekmiş amma sahibi olmadığı için bağa girmemiş ve “OŞT” diyerek yürümüş. On adım sonra tekrar canı çekmiş ve tekrar “OŞT” demiş. Tam bağı geçmek üzereyken tekrar canı üzüm çekince “OŞT DEDİK ULAN” deyince üzüm teveklerinin altında gizlenen bağ sahibi yola atlayarak dedemin önünü kesmiş ve “bak amca gelen geçen yolcular bağıma o kadar zarar verdiler ki bu gün bağa giren birini dövmek üzere gelip bağın içinde saklandım, sen beni gördün ve bir de bana OŞT diyorsun, ben seni şimdi bayılana kadar dövmez miyim” deyince dedemiz Hıdır Baba “ dur evladım müsaade et anlatayım” demiş ve başlamış anlatmaya. “Evladım, benim canım gerçekten üzüm yemeyi çok istedi amma sahibi olmadığı için NEFSİME OŞT DEDİM. On adım sonra tekrar canım istedi ve tekrar nefsime OŞT dedim. Tam bağı geçmek üzereyken sen atladın önüme.” Bunun üzerine bağ sahibi “ yani sen bana OŞT demedin mi?” deyince dedem “hayır hayır ben seni hiç görmemiştim ve kendi nefsime OŞT demiştim” demiş. Bunun üzerine deli dolu adam “ öyleyse yürü bakalım bağın içine” demiş. Dedem “evladım gün akşam oldu benim daha epey yolum var, geceye kalmayayım, bir salkım getir ver bana ben yoluma devam edeyim.” Deyince adam, “bak amca bugün ben evden çıkarken bir adam döveyim diye yemin ettim, bağa gelmez ve dediğimi yapmazsan seni döverim” deyince dedem sakallarını sıvazlamış ve “peki peki deli oğlan senin dediğin gibi olsun” diyerek bağın içine girmişler. Adam dedemin kuşağını çozmüş ve içine 9-10 kilo üzüm koyup kuşağın köşelerini bağlayıp elindeki sopayı da buna geçirip omzuna atmış ve yarı yola kadar da taşıyarak dedeme teslim etmiş ve şöyle demiş, “ amca madem ki sen bu kadar iyi birisin bu üzümü ananızın ak sütü gibi yiyin, helal olsun yalnız dualarını benden esirgeme.” Dedem gece ancak eve gelmiş amma bütün komşular dedemi merak ettikleri için evimizdelermiş. Dedemin eve dönüşüne çok sevinmişler ve hep beraber üzümleri yemişler.
Hıdır Hoca